2.Bölüm: ❛❛Kırılan Barış❛❛

452 31 81
                                    

Tüm uzuvlarımın acıyla kasıldığını hissediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tüm uzuvlarımın acıyla kasıldığını hissediyordum. Tırnaklarım dahi canımı yakıyor harelerimi gizleyen göz kapaklarım beni karanlığa itiyordu. Boğazımın kuruluğu genzimin yanmasına neden olurken etrafta onlarca ses dönüyordu ama hepsi boğuktu.

"Ölmüşler midir?" Dedi tok bir kadın sesi

"Saçmalama İmer!" Kulaklarıma dolan sesler ile zihnim aydınlığa kavuşmak için çırpındı. Kafamı yattığım yere biraz daha bastırdım ve kendime zaman tanıdım. Kirpiklerim birbirine dolanmış, sanki göreceklerimden beni korumak ister gibi açılmıyordu.

"Hey, öldünüz mü?" Yanımdan gelen yüksek ses ile kendimi daha fazla kasmamaya çalışarak kafamı bastırdığım yastığa baskı uygulamayı bıraktım. Bakışlarım bir anda aydınlığa kavuştu. Aldığım titrek nefesle birlikte başımdaki şiddetli sızı canımı yaktığında soğuk parmaklarım şakalarımda dolandı.

Ne olmuştu bir an da? Ölmüş müydüm yoksa ölüme dahi şükür edecek şeyler mi yaşıyordum?

İlk önce gri tavana diktim gözlerimi sonra kadrajıma mavi gözlü bir kadın ilişti. "Uyandı, Mehir gel buraya!" Karşımda deli gibi bağırdığında avuçlarımı daha çok şakaklarıma bastırdım.

"Bizi duyuyor musun?" dedi çocuk ensemden tutarak ona bakmamı sağlarken.

"Evet," dedim fısıltıyla "Sizi duyuyorum. Burası neresi, ne oldu bana?" sesim bana o kadar yabancıydı ki, dilim uyuşmuş gibiydi. Bir araba çarpmış ve metrelerce sürüklenmiş gibi hissediyordum.

Bakışlarımdan ne geçti bilmiyordum ama kız telaşla geri çekilerek parmağıyla arkamı işaret etti. "Buranın neresi olduğunu bilmiyoruz ama korkma sana zarar vermek gibi bir amacımız yok. Hem bak arkadaşın orada." Bakışlarım arkaya çevrildiğinde Karan'ın koltukta uzandığını görmüştüm. Üzerindeki ceketime sıkıca sarılmış bir şekilde yatıyordu ama kaşları çatıktı.

Gözleri hızla açıldığında hafifçe kendimi yukarı ittim ve kalçamın üzerine oturdum. Hareleri bir süre etrafı turladı ve bakışları bana odaklandığında dikleşerek sırtını koltuğa yasladı.

Bekledi, sustu. Olaylara odaklanamıyor gibi gözlerini sıkıca kapatarak kafasını koltuğa yasladı.

"İyi misin Belda?" dedi kısık sesiyle

"Evet, iyiyim. Ya sen?"

"İyiyim, alışıyorum oradan oraya ışınlanmaya." Gülerek söylediklerine karşılık tebessüm ettim ama bunun içten bir tebessüm ya da gülüş olmadığı çok açıktı.

"Mehir, kesin ben delirdim!" dedi kız saçlarını geriye doğru atarken

"İmer, emin ol ben de delirdim." dedi çocuk bize bakmayı sürdürürken.

Kaşlarımı çatarak avuçlarımı birbirine sürttüm. "Siz kimsiniz?"

"İmer ben." dedi kız sakince.

Son Umut: BeşgenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin