12"cookie"

1.1K 144 225
                                    

[twitter]

FYongBokL : konuşmamız lazım 23.19

SPEARB_ : ne hakkında? kötü bir şey mi oldu? 23.21

FYongBokL : bilmiyorum 23.22

SPEARB_ : yarın bana gel 23.25

SPEARB_ : evimi biliyorsun zaten 23.25

FYongBokL : tamam 23.26

°°°

Felix tek seferde her noktasına kadar ezberlediği Changbin'in evini kolayca bulmuştu. Kapıyı çalarken biraz tereddüt etse de başka şansı olmadığından kapıyı tıklatıp bir adım geri çekildi. İçten içe kapıyı Yerim'in açacağından korkuyordu.

Kapı açılıp Changbin'i gorünce bir anlığına rahatladı.

Sadece bir anlığına.

Changbin karşısında kol kaslarını gösteren bir tişört ve hafif dağınık saçlarıyla ona bakarken rahatlaması imkansızdı.

Saat çoktan 5'i geçiyordu ama Changbin yine de uykulu görünüyordu.

"Üzgünüm gelmeden önce mesaj atmalıydım." dedi Felix zorlukla. Changbin başını iki yana salladı.

"Gel." dedi kapıyı ardına kadar açıp. Felix içeri girdi.

"Yerim noona burda değil mi?" dedi boğazını temizleyip.

"O hafta sonları burda olmaz." dedi çatallaşmış sesiyle. Cidden uykudan yeni mi kalkmıştı?

"Uyandırdım sanırım." dedi Felix. Her seferinde boğazını temizlemesi gerekiyordu. Changbin yine başını iki yana salladı.

"Kahve içer misin?" dedi Changbin mutfağa doğru ilerlerken. Felix de peşinden gidiyordu.

"Olur."

"Önemli bir şey yoktur umarım." dedi Changbin kettle'dan gözünü ayırmayarak.

"Bilmiyorum. Önemli olabilir."

"İyi misin peki?" dedi bu kez Felix'e bakıp. Felix başını salladı.

Konuşma çok garipti. Arkadaş sayılmazlardı. Muhtemelen bir bağları bile yoktu ama Felix buraya gelmişti işte.

Kahvenin olduğunu belirten tık sesini duyunca kupalara koydu ve masaya koydu. Changbin oturduktan sonra Felix de onun karşısına oturmuştu.

"Ben... şey yaptım. Kuryeliği bıraktım." dedi. Bunu söylemekte neden bu kadar zorlanmıştı bilmiyordu. Belki de sadece Changbin'le konuşuyor olması bile buna bir etkendi.

"Bırakacaktın zaten."

"Evet... Mmm şey diyecektim... Şimdi sen o gün benim elimdekileri aldın ya..." dedi Felix yerinde kıpırdanarak.

Changbin ona bakıp başını salladı.

"İşte o..." Konuşmaya devam etmek için öksürmek zorunda kalmıştı. "Şey lazım."

"Düzgünce söylesene şunu." dedi Changbin masaya doğru eğilip. Felix gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Bunu söylemek neden bu kadar zordu ki?

"Bana ya onun parasını çıkarana kadar çalışmamı ya da onun parasını direkt nakit vermemi söylediler." dedi tek nefeste. Changbin'e baktığında onun gözlerini kıstığını gördü.

"Ne kadar?" diye sordu.

"Şey-"

"Neden bana geldin?"

Sweet Chaos // HYUNMIN ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin