Sweet Chaos // HYUNMIN ✔

39"overdose"

"Seungmin! Seungmin!" Minho hemen ikisinin yanına çökmüş uyandırmaya çalışıyordu. Ryujin de yardım çağırmaya gitmişti.

"Ha..?" Seungmin uykulu, sarhoş bir sesle ona baktı. Daha çok boşluğa bakar gibiydi ama en azından kendindeydi. Minho bu kez Hyunjin'e hafifçe tokat attı.

"Şş Hyunjin! Uyan!"

Hyunjin de gözlerini kırpıştırarak açtı ama sonra hemen geri kapattı.

"Aç lan gözlerini!"

Uyanık kalması için tokat atmaya devam ediyordu. Seungmin'in de uyanık kaldığından emin olmak için ona da aynısını yaptı.

Çok geçmeden gelen sağlık görevlileri onları almış ve gelen ambulansa götürmüşlerdi.

°°°

Seungmin gözlerini açıp bakışlarını alacakaranlık odada gezdirdi. Gözlerini hızlı hızlı kapatıp açarak kendine gelmeye çalıştı. Sessizce oflayarak yan tarafına döndü.

"Ah... Seungmin uyandın mı?" dedi annesi ayağa kalkarken. Seungmin başını salladı. Gözleri yarı kapalıydı. Uyuşmuş hissediyordu. Verilen ağrı kesicilerden dolayı hissizleşmişti.

"Arkadaşlarım nerde?" diye sordu Seungmin, kelimeleri yuvarladığından zor anlaşılıyordu.

Nasıl normal bir çocuk kaza geçirip yanında annesinden başka birini bulunca ilk annesini soruyorsa, Seungmin için durum tam tersiydi. Arkadaşları onun ailesiydi.

"Dışardalar çağırayım." dedi annesi. Seungmin uykulu uykulu başını sallamakla yetindi.

Annesi odadan çıktıktan birkaç saniye sonra Ryujin, arkasından da Minho ve Jisung girmişti.

Ryujin hemen yanına gelip sarıldı Seungmin'e. Seungmin de kollarını ona sarıp gözlerini kapattı.

"İyi misin? Nasıl hissediyorsun?" diye sordu Ryujin sarılmayı kestiklerinde.

"Berbat hissediyorum." Ryujin ona kaşlarını çatarak baktı.

"Sen ne yaptığının farkında mısın Seungmin? Ölüyordun az kalsın! Nasıl endişelendik haberin var mı?! Nasıl yaparsın böyle bir şeyi!?" diye bağırdı Ryujin ağlamaklı bir ses tonuyla. Seungmin yüzünü buruşturdu.

"Bağırmasana..."

"Ya ölüyor dediler bize, kurtulamayabilir dediler! Tamamen şansa yaşıyorsun şu an farkında mısın?!"

"Ryujin..." dedi ama devamını getirmedi. Hissiz gibiydi.

"Tamam konuşma. Sonra hesap vereceksin."

"Yemin ederim son anda kurtuldunuz. Neden yaptın böyle bi şeyi inanamıyorum." dedi Minho somurtarak. Seungmin arkadaşının bu haline neredeyse gülüyordu. Minho'nun gerçekten endişelenen biri olacağını düşünmezdi.

"Saat kaç?" diye sordu Seungmin yutkunup. Minho saatine baktı.

"8'e geliyor, akşam." Seungmin başını salladı. Dün gece geldikleri düşünülürse bayadır uyuyordu.

"Ne yaptım ben?" diye sordu bu kez.

"Sen hatırlamıyor musun?" dedi Minho kaşlarını kaldırarak.

"Hatırladığım tek şey boğazıma boru soktukları amına koyayım. Of..."

"Ondan öncesi? En son ne hatırlıyorsun mesela?"

Seungmin düşünür gibi oldu. Gözlerini kapattı. "En son..."

Hyunjin'in kucağında oturuyordum.