Sabah Seungmin Jisung'la Minho'nun okula gittiğinden emin olmak için Minho'yu aradı. Neyse ki gitmişlerdi. O da kendi okuluna gitti.
°°°
Okul çıkışı kapıda tümüyle siyah giyinmiş kısa boylu bir çocuk tarafından durduruldu. Seungmin refleks olarak çırpınıp kolundan tutan çocuktan kurtulup birkaç adım geri çekildi.
"Kimsin oğlum sen? Ne istiyosun?" Dedi Seungmin sert bir sesle.
"Sakin ol. Changbin ben." dedi. İsim Seungmin'e tanıdık geliyordu ve birkaç saniye içinde de hatırladı. Bu o çocuktu işte. Felixinki...
"Öyle mi? Ne oldu?" dedi Seungmin şüpheci bir tavırla.
"Konuşmak istediğim bir konu var... Sizin işle ilgili." deyince Seungmin daha da ciddileşti.
"Tamam konuşalım."
Bir yere oturduklarında Changbin'in bir türlü konuya girmemesi çok sinir bozucuydu.
"Evet... Ne konuşacaksan çabuk girer misin konuya. İşim var da biraz." dedi Seungmin en sonunda dayanamayarak. Changbin derin bir nefes aldı. Ardından yaslandığı yerden doğruldu ama elleri hala ceplerindeydi.
"Felix'ten şüpheleniyorum." dedi en sonunda. Seungmin donakaldı. Mesajları atan kişiden mi bahsediyordu? Zorlukla yutkundu.
"Ne için?" dedi. Changbin alayla başını salladı.
"Mesajları atan kişi için. Jisung'la Minho'nun olayını yayan kişi için." dedi garip bir gülümsemeyle. Ama Seungmin gülmüyordu.
"Sen ne diyorsun ya! Doğru konuş! Felix bizim yanımızda." dedi yumruklarını sıkarak.
"Hatırlarsan onun telefonunu almıştım." dedi Changbin. Evet Seungmin bunu hatırlıyordu. "Arama geçmişi, mesaj geçmişi, hatta sildiği tüm her şeye ulaştım. Christopher Bang adında biriyle şüpheli bir konuşması var."
"Ne gibi bir konuşma?" dedi Seungmin Changbin'e gitgide daha da yaklaşarak. Changbin önce etrafına bakındı. Kimsenin duyacağından değil zaten etrafta kimse yoktu. Ama öylesine işte...
"Belli ki Felix Christopher denen kişiden yüklü miktarda para almış. Kısa mesajlaşmalar vardı hep. 'tamam' , 'geldi' , 'yaparım' , 'aldım' , 'evet' gibi..." Seungmin ne düşüneceğini bilmiyordu. Bu gerçek olamazdı değil mi? Felix onların yanında olmalıydı. En yakın arkadaşının abisinin sırrını yayacak kadar zalim biri olamazdı. Bu duyduklarını sindiremiyordu.
"Ama bu onun yaptığı anlamına gelmez." dedi Seungmin. İnanmak istemiyordu. Changbin oflayıp ellerini cebinden çıkardı ve masaya koydu.
"Seungmin... Christopher diye birini tanıyor musun?" Seungmin başını olumsuz anlamda salladı. "Ben de öyle düşünmüştüm. Ve şüpheli davranıyor. Sanki beni kendi safında tutmak için bana yakın olmaya çalışıyor gibi." Seungmin düşündü.
"Saçmalıyorsun. Sen kimsin ki? Sana neden inanacağım? Kaç yıldır tanıdığım birine inanmak yerine hem de..." dedi Seungmin. Şimdiye kadar dinlemesi bile saçmaydı. Böyle bir şeyi Felix'in yapabileceğini nasıl düşünebilmişti? Ayağa kalkmaya yeltendiğinde Changbin onun kolundan tuttu.
"Ya Felix yaptı demiyorum zaten. Sadece şüpheli hareketleri var. Daha dikkatli izle diyorum. Olmaya da bilir tabii ki. Christopher Bang'ı araştır. Ne bulabilirsin bilmiyorum ama bak işte. Belki bir şeyler bulursun." dedi kolunu bırakmayarak. Seungmin kolunu sinirle çekti ve hiçbir şey demeden oradan uzaklaştı. Saçmalık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Chaos // HYUNMIN ✔
FanfictionBir anda tüm okul Jisung'la Minho'nun ilişkisini öğrenmişti. Ve bunu yapan her kimse Seungmin o kişiyi bulmadan rahat edemeyecekti. ⚠️tw // madde kullanımı ××× "I'm anxious about everything But i like." ××× #8 hyunmin 04.01.2021 #7 minsung 06.01.202...