Sweet Chaos // HYUNMIN ✔

37"don't forget to breathe out"

uyuşturucularla ilgili bilgim elite dizisinden izlediklerimle sınırlı o yüzden saçmaladıysam he deyin geçin pls kadmwkdmakdkx bir de medyadaki şarkı bölümle iyi gidiyor dinleyin, hadi iyi okumalar~

×××

[3 ay sonra]

Seungmin bara ilk geldiklerinde çekingen takılsa da yarım saat bile geçmeden insanların içine karışmış ve şimdiden sarhoş olmuştu.

Mekan kalabalıktı. Malum, okulu biten tüm liseliler bara akın etmişti. Seungmin'in okulunun mezuniyeti de bu geceydi. Mezuniyet balosu biter bitmez diğer okul arkadaşlarıyla after party'sini yapmaya gelmişlerdi.

Geçen üç ayda Jisung ve Minho'yla hala barışmamışlardı. Birkaç kere evine gelip konuşmaya çalışmışlardı ama ne Minho ne de Jisung Hyunjin'i yalnız bırakmak istemediğinden bir türlü anlaşamıyorlardı.

Seungmin bu olanları kendine yediremiyordu. En yakın arkadaşlarını kaybetmişti resmen. Hem de önemsiz bir adam yüzünden.

Kafası yavaş yavaş gidiyordu, görüşü yarı bulanıktı şimdi. Gözlerini hızlıca kapatıp açarak kendine gelmeye çalıştı. Başı dönmeye başlamıştı.

"Minsung geliyor." dedi Ryujin gülerek. Sözleri ağzında yuvarlanıyordu. O da herkes gibi sarhoştu.

"Minsung kim?" diye sordu Seungmin kaşlarını çatarak.

"Hayır hayır HyunMinSung geliyor." deyip daha sesli bir kahkaha attı Ryujin. Seungmin anlamamasına rağmen güldü.

"O kim?" diye sordu tekrardan. Ryujin utanmazca parmağıyla girişi işaret etti. Seungmin gözlerini kısarak o tarafa baktığında aylardır en derinlerine ittiği ne varsa tekrardan açığa çıkmıştı. Tüm öfkesi, özlemi, aşkı... Ama en çok öfkesi.

Kalabalık bir grup olarak gelmişlerdi. Muhtemelen onların okulu da mezuniyeti bu gece yapmışlardı ve onlar da after party yapmak için gelmişlerdi. Seungmin iç çekip bakışlarını oradan çekti. Biraz daha baksa o üçlü alev alabilirdi.

"Neden üçüyle de barışmıyorsun?" diye sordu Ryujin kaşlarını çatarak.

"Çünkü neden yapayım ki?"

"Hadi onların yanına gidelim." dedi Yeji el çırparak.

"Hayatta olmaz."

"Olur. Hadii!" Yeji ayağa kalkıp Seungmin'i kolundan çekiştirdi. Ryujin de ona katılınca Seungmin oflayarak ayağa kalktı.

"Birincisi onlar senin en yakın arkadaşların. İkincisi de Hyunjin de bir insan. Bu bitmeyen öfke hiç normal değil." dedi Ryujin. Seungmin gözlerini devirdi.

"Üçüncüsü Hyunjin'i unutamıyorsun." diye ekledi Yeji. Seungmin ona kızgın bir bakış attı ama onun umrunda değildi. En sonunda iç çekip kızların onu sürüklemesine izin verdi.

Onların yanına oturdular. Seungmin tam Jisung'un yanına oturmuştu. Onun yanında Minho onun yanında ise Hyunjin vardı. Bir anlığına göz göze gelseler de sarhoşluktan olsa gerek duygu barındırmayan bir bakışmaydı.

"Jisung naber?" dedi Ryujin neşeyle. Jisung da gülüp ona elini uzattığınd Ryujin vakit kaybetmeden elini tuttu. Birlikte bu anlamsız harekete kahkaha attılar.

Tamam, en azından herkes sarhoştu.

"Minho naptın ya kazandın mı bi yerler?" diye bağırdı Ryujin bu kez.

"Bilmiyom ya hayırlısı." diye karşılık verdi Minho.

"Sizi göreceğimi düşünmemiştim." dedi Hyunjin. Seungmin'in gözleri ona dikildi. Hyunjin de ona bakıyordu. İkisi de yutkundu. "Gidin isterseniz pek hoşunuza gitmeyebilir bunlar." derken cebinden bir şeyler çıkarmıştı Hyunjin. Seungmin kaşlarını çattı.