Jisung muhtemelen yine gereksiz evham yapıyordu. Her zaman olurdu böyle şeyler. Jisung yine bir şeyleri yanlış anlamış olmalıydı. Tabii ki yine de cevap vermeden geçemezdi.
Seungmin : akşam konuşalım olur mu? 13.43
Jisung : olur 13.44
°°°
"Başladığımız diziyi bitirelim mi?" diye sordu Hyunjin. Salonda Hyunjin koltuğun bir ucuna oturmuşken Seungmin de diğer ucunda yatıyordu ve çatık kaşlarıyla telefonuna bakıyordu.
"Hm?" Seungmin geçiştirir gibi bir cevap vermişti. Hyunjin gözlerini devirdi.
"Çabuk yaşlanacaksın, biliyor musun?"
"Ne?" Seungmin bakışlarını telefondan kaldırıp Hyunjin'e baktı.
"Çabuk yaşlanacaksın diyorum. Sürekli kaşlarını çatıyorsun ya hani. Yüzün genç yaşta buruşacak." dedi Hyunjin kaşlarının arasını işaret ederek.
"Ne alakası var?" dediğinde Hyunjin kaşlarını kaldırarak ona bakmaya devam ediyordu. "Jisung'la konuşuyordum. Bir şey olmuş sanırım." dedi ve bir iç çekti.
Hyunjin boğazını temizleyip konuştu. "Ne oldu acaba?" dedi.
Lütfen şimdi öğrenmiş olmasınlar, lütfen sadece birkaç gün daha...
Seungmin omuz silkti. "Muhtemelen önemsiz bir şeydir. Yanlış anlamıştır bir şeyi."
"Hmm... Anladım."
"Yani akşama gitmeni isteyeceğim senden üzgünüm." dedi Seungmin dudak büzerek. Hyunjin gülümsedi.
"Önemli değil. Akşama daha var ama. Hadi diziye devam edelim, sıkıldım." dediğinde Seungmin başını salladı.
"Tamam." dedi. Hyunjin de zaten bunu bekliyor olduğundan hemen televizyonu açtı.
Seungmin yattığı yerden doğrulup koltuğun asıl yaslanma yerine yaslandı. Hyunjin'e dönüp kollarını açtı ve kocaman gülümsedi. Hyunjin de ona bakıp kıkırdadıktan sonra Seungmin'in açtığı bacaklarının arasına yerleşti. Seungmin beklemeden kollarını onun beline dolamıştı, Hyunjin de ona doğru yaslanıp daha rahat bir pozisyona geçti. (yn : im not crying you are)
°°°
Saat yediye geliyordu. Dizinin bitmesine sadece birkaç bölüm kalmıştı. Seungmin bir iç çekti. Bir iki bölüm izledikten sonra abur cubur ve içecek almak için kalkmışlardı ve geri geldiklerinde ilk oturduklarının tam tersi oturmuşlardı. Yani Seungmin Hyunjin'in bacaklarının arasında oturup ona yaslanmıştı ve tabii ki Hyunjin kollarını onun beline dolamayı ihmal etmemişti.
"Geç oldu Jisung gelir birazdan." diye mırıldandı Seungmin karşıya bakarak. Aynı zamanda beline sarılı ellerin üzerinde parmaklarıyla sessiz bir ritim tutuyordu. Hyunjin başını salladı.
"Gideyim. Akşam konuşuruz?"
"Hmhm." Seungmin başını sallayarak mırıldandı. Ardından Hyunjin belindeki ellerini gevşetti ve Seungmin de ayağa kalktı. Hyunjin de hemen ardından...
Odadan küçük çantasını aldı.
"Saçlarım güzel mi?" diye sordu çıkmadan önce. Umursadığı yoktu. Sadece konuşma olsun istemişti.
Seungmin gülümseyerek başını salladı. "Güzel." dedi. Eliyle saçlarını nazikçe okşadı. Hyunjin de gülümsedi. Kapıyı açtı ve son kez el sallayarak veda ettikten sonra merdivenlerden indi.
°°°
Hyunjin gittikten sonra Seungmin Jisung'a ne zaman geleceğiyle ilgili mesaj atmıştı ve Jisung da yola çıktığını az sonra orda olacağını söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Chaos // HYUNMIN ✔
FanficBir anda tüm okul Jisung'la Minho'nun ilişkisini öğrenmişti. Ve bunu yapan her kimse Seungmin o kişiyi bulmadan rahat edemeyecekti. ⚠️tw // madde kullanımı ××× "I'm anxious about everything But i like." ××× #8 hyunmin 04.01.2021 #7 minsung 06.01.202...