İthaf: papatya_kznz ♥
"Yaşadığın onlarca şeyi unutmak için yukunmalısın."
Artık yavaş yavaş toparlanıyorduk. Saat 23:22 gösteriyordu. Tüm mutfağı temizleyecek ve çıkacaktık Hacer ablanın dediğine göre mesai saatine kadar iş bitmiş olursa olsun, burada yıkanmamış tek bir tabak kalmayacak yerde ise herhangi bir kir, toz, kırıntı falan kalmayacaktı. Kalırsa eğer ne mi olur? Ali garson gelirmiş rapor edermiş Şebnem hanıma sunarmış o da Senar ya da Sidar Bey'e söyleme gereksimi bile duymadan kovarmış. Ve bundan sadece temizlikçi ya da bulaşıkçı değil tüm mutfak çalışanları sorumlu tutulurmuş. Ah şu Ali'ye asla garson demeyi bırakmayacaktım sanırım. bırakamayacaktım. Garsondu işte o, Ali Garson ne olacak. Ah! Bu adamı her içimden geçirdiğimde neden yanımda bitiyor?
"Bitti mi işin Efsun?" Dediğinde sıkılmış bakışlarımla ona döndüm. Şimdi ne olmuştu? Nereye gidecektim bu sefer? Ya da daha ne imzalayacaktım?
"Yani... Evet bitti sayılır." Dedim sesimi tok tutmaya çalışarak.
Elimdeki tabaklarda gezdiriyordu gözlerini ardından bir diğer elime baktı. Dolabı açmama tabakları yerleştirmeme dikkatle bakıyordu. Gözlerini benden ayırıp mutfakta gezdirdiğinde konuşmaya devam etti.
"Yarın izinlisin. Bankaya gidip kart çıkaracaksın. Ödenekler o şekilde olacak." Dedi ve arkasını dönüp gitti cevap vermemi bile beklemeden. Yavaş yavaş herkesin mutfaktan ayrıldığını gördüğümde kapıya yöneldim. Hatice ve Hacer ablayı görmemem garip hissettirmişti sanki bensiz çıkamazlarmış gibi hissediyordum beni de beklerlermiş gibi. Son olarak Gülcan ablanın da çıkmasıyla Sema ile ikimiz kalmıştık. Aynı anda birbirimize baktığımızda Sema'nın sıcak gülümsemesiyle karşılık verdim. Elini yıkayıp yanıma geldiğinde elimde sadece iki tabak kalmıştı. Onları da elimden alıp dolaba bıraktığında söze girdi.
"Seninle hiç konuşamadık ya." Dedi güler yüzüyle. Sema'yı gördüğümden beridir hep pozitif, hep gülen biri sürekli heyecanlı heyecanlı ve samimi konuşuyor herkes ile şu an benimle konuştuğu gibi. Gözlerimi kırpıştırdım.
"Haklısın öyle oldu biraz."
Yanıma gelip elini omzuma bıraktı samimiyetini göstermeye çalışır gibi."Eh hadi bizde çıkalım yukarıda konuşuruz." Ellerini omzumdan ayırıp dirseklerime indirip beni kolumdan tuttuğunda şaşırmıştım. Şaşırmanın nedeni onun beni kolumdan tutması değildi, içimde ki ona güvenmem gerektiğini söyleyen sese şaşırmıştım. Hatta güvendiğim hissi şaşırmıştı beni. Şu cümlemin saçmalığına bakar mısınız? Aynı şu an hissettiklerim gibi.
Sema'nın benim kolumdan tutup kapıya doğru güle oynaya çekmesi ile bu günlük işimizin bittiğini yeni farkına varmıştım. Mutfak ve restoran birbirinden tamamen ayrı iki bölme idi. Mutfaktan çıkıp arka kapıdan restorana girdik. Ana bölüm olan masaların olduğu kısmı gizli bölmeyi geçtiğimizde, evet gizli bölmeler var bu müşterilerin geçişimizi görmemesi için olmalı.
"Öyle işte. Benim de buraya gelmem bu şekilde olmuştu. Tabii ben böyle rahat anlatıyorum da sen bir de o zaman ki Sema'yı görecektin. Sonra eh geldim buraya patron kızın babası. Ben kızı zaten pataklamışım üstüne üstlük hakarette etmişim 'arada kesin babasına da etmişimdir' diyorum kendi kendime ne yapacağım ne yapacağım derken, dedim 'Sema bak güzelim şimdiye kadar ne kendinden ödün verdin ne de kendini ezdirdin şimdi de onu yap ne olacak canım kocaman zengin aile en fazla esir alırlar seni sonra da paralarıyla döverler seni.' Tabii ben bununla kalır mıyım? Kalmam. Uslanmam ki ben. Sidar Bey'in odasına geldim kızı da da odada. Ama bu nasıl gıcık bi' şey var ya nefret ediyordum ondan. Sonra işte geldim ben odaya bunlar baba kız bana nasıl nefretle bakıyor. Korkmadım desem yalan olur ama korkmadım. Ehe. Sonra Sidar Bey kızını odadan çıkardı bana 'gel otur' dedi.Tabii bu bana normal gelmiyor kızına vurduğum adam bana tam bir Beyefendi gibi gel geç otur diyor. Kalk be adam benim ağzımı burnumu dağıt. Kızına vurdum kızına alo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEĞİL KADIN
General FictionBüyük acılarla karşılaşmış her kadın'ın minik gülümsemeleri vardır. Ve siz; "Kahkaha atanları değil, tebessüm edenleri unutmayın." Bir galibiyet hikayesi... 30.10.20 (Lütfen kitaba feminist bir tutumla yaklaşmayalım.☆) Kaliteli bir düzenlemeden son...