10.Bölüm- İHTİRASIN DANSI

631 35 2
                                    

"Yiğidi en çok korkutan tek bir dert vardır...
O da sevda..."

Anne evinde uyunmanın verdiği mutlukla uyanmıştı bu sabah Nevra. Ailesi ile keyifli bir kahvaltı yapmış şimdi ise üniversiteye ,görevine kaldığı yerden devam etmeye gidiyordu. 

Dersin ortasında sınıfa kolu sargılı giren Nevra ile yeni bir bomba gibi düşmüştü gündeme. Dersi son derece hızlı anlatan Kuzey sinirden deliye dönmüştü. Dersi bitirip hemen yanına gitti Nevra'nın. 

'' Kızım sen manyak mısın?  Bu kolla burada ne işin var ? ''  Diyordu ama Nevra umursamadan sınıfta yan yana oturmuş Gamze'ye ve Mert'e baktı.

'' iyi lafımı dinlemiş Merti  Gamze'nin koruması olarak vermişsin. iyi, iyi arada laf dinliyorsun yüzbaşı güzel'' 

''fesuphanallah, yarabbim sen bana sabır ver''

'' Buraya gelmeden önce   Karargâha sonrada polis merkezine uğradım. Motorla seni yaralayanlar yakalanmış. o gece Çağdaş beyi almaya geleninde sorgusu tamamlanmış. ikisi de para ile tutulmuşlar sadece yapmaları gerekenleri söylemişler karşılığında da yüklü miktarda para vermişler kısacası bu adamlar hiç bir şey bilmiyor. Sende bir şey var mı ?''  

'' Şuanlık bende de bir şey yok.''

'' İyi o zaman şimdilik aynı şekilde devam edeceğiz anlaşıldı.''

 ''Başladığımız yere geri döndük. nasıl bir şeyse dolan dolan bir hal olduk ama elde var sıfır. koca bir hiç.'' 

'' Tamam sakin ol. Sakinlik dışında her şey bize ve operasyona zarar verir.''

''Haklısın tamam sakinim.''

 ''Bu arada bir hafta sonra Mert ile Melis'in doğum günleri timle kutlamak için güzel bir mekân ayarladık. Sonra neden haber vermediniz demeyin. Timine iletirsin ona göre kendilerini ayarlarlar.''  Deyip gitmişti. Bir hafta boyunca da okulda o kolla gezmişti. Herhangi bir durumda Nevra'ya ne kadar dur desem de durmamış. Her seferinde de babam arayıp
''Nevra'yı koru diye ben seni oraya gönderdim. Sen ne yapıyorsun orada ? ''
Diyordu. Ah baba sanki Nevra'yı bilmiyorsun laf mı dinliyordu. Neyse ki kolu iyileşmiş sargıları çıkmıştı bir haftanın sonunda bizde rahatlamıştık. Gamze dosyasında ise gayet temiz ilerliyorduk Çağdaş beyle beraber plan yapmıştık hatta. 

 Haftaya bir haber yapmak için Ankara çıkışında bir yerde o haberi almak için de subayla konuşacak buluşmaya gidecekmiş gibi tuzak kuruyorduk. Bu sırada bende anneme verdiğim kahvaltı sözümü tutmuştum. Oturmuş kahvaltı sonrası çay keyfi yapıyorduk şuanda.

'' Annem ben gideyim bir dosya var. Ayrıntılarını konuşmak için Nevra'ya gitmem gerek.''

'' Tamam annemde Nevra burada evdeymiş. sabah Güneş teyzeni de çağırdım kahvaltıya o dedi''

'' Ne dedi?''

'' Sen geldin diye onu da çağırdım hep beraber olalım diye o da yok Nevra var dedi işleri varmış.''

'' Alla allah ne işleri varmış ki? Neyse o zaman ben Güneş teyzeye uğrayayım bakayım bir.''

'' Dur dur ben arayayım onu. Beraber gidelim.''

Annem iki dakika sonra Güneş teyze ile konuşup yanıma gelmişti.

'' EEE... Gidiyor muyuz? ''

''Gidiyoruz. Güneş teyzende sıkılmış Nevra pasta yapıyormuş. öyle tek başıma kaldım gel iki laflarız dedi.''

'' Nevra pasta mı yappıyormuş? Allah çümbüş var desene anne sen ona''

'' ahahah deli oğlan seni yürü hadi bakalım.''

Kehanet KumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin