4.BÖLÜM-SEVGİLİ

1.3K 62 49
                                    

"İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için.
Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için."

Gözlerini gözlerime sabitlemişti, ilk kez bu yeşillere bu kadar yakından bakıyordum.
"Bana değil yarana bakacaksın "diyerek kolunu gözüne sokarcasına tutmuştum.

"Ah Nevra kolumu kopartsaydın kızım. Kurşun sıyırmış ama sen kurşun girmiş kadar deştin şuan sağ ol."

"Tamam, hadi çok konuşma yakınlarda bir hastaneye gidip şu yarana baktıralım."

"Gerek yok ben hallederim."

''Ne demek gerek yok Kuzey kör müsün dikişlik o kol?''

"Nevra ne ta tava yaptın be kızım. sen değil misin karşımda ölsen sana bir damla su yok diyen ne oldu pek bir düşünür gördüm seni . "

"Seni değil operasyonu düşünüyorum ben o kolunla nasıl ders anlatmayı planlıyorsun? "
Diye sorduğumda sen ciddi misin bakışı atıyordu ki gayet ciddiydim.

"ya da dur ya ben Fuat albaya bildiriyim, yaralandığına göre seni bu operasyondan çeksin."
Telefonu çıkartmıştım ki elime yapıştı arama diye. Elimde telefon ve elimin üstünde elimi sımsıkı tutan Kuzey. Ellerinin sıcaklığı benim soğuk tenimi bile ısıtmıştı. Ve işte yine o yeşil gözler elalarımı bulmuştu. Bu da neydi böyle sürekli bu hale geliyorduk.

"Arama Nevra, şimdi korkup telaşlanmasın hangi hastaneye gideceksek tamam gidelim . "
Tamam diyebilmiştim çok ciddiydi ki bu kadar küçük bir şey için Fuat albayı da telaşlandırmaya gerek yoktu. Arabalara gelmiştik ki kendi arabasına doğru yürüyordu.

"O kolunla da ne güzel araba kullanırsın. Manyak mısın gel buraya."

"Fesupanallah. Kedi bir yerini görmüş yara sanmış şu kadarcık şey için ne tantana koparttı nevra ya."

"Arıyorum Fuat albayı."

"Seninde iyi eline düştük varya. "

"Ee adam olana bu muamele çok bile hadi bakalım."

"Fesupanallah, tamam ver anahtarı ben kullanırım."

"Yok yaa. Yana geç yana. O kolla arabamı kullanmana izin verecek değilim."

"Hasbin Allah, görende hanımefendiyi daha önce hiç yaralanmadı ya da yara görmedi sanacak. İnadına yapıyorsun demi inadına. Hatta sen var ya sen. Neyse bir şey demeyeceğim."

O kendince söylenirken arabayı hastaneye sürdüm. Hastaneye geldiğimizde acilden giriş yapmıştım ki Kuzey hala söyleniyor.

"Allah'ım birde acilden giriş yapıyor. "

"Senle evlenecek kadına acıyorum Kuzey bu ne çene lan böyle. "
"Ahaha bir erkeğin hayatına 4 kadın düşermiş annesi, bacısı karısı, kızı...

diye bir şeyler anlatıyordu bende giriş işlemlerini hallediyordum.
"Eee.."

"Nevra benim hayatımda ki kadınları sayar mısın? "

"Allah'ım ya sen ne saçmalıyorsun Kuzey annen, ablan ve benim dışımda kadın gördüğünden bile şüpheliyim ben senin."

Dememle büyük bir aydınlanma yaşamıştım kuzeyse kahkaha atmamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Sen dememle hemşire Kuzey'e doğru bu taraftan diyerek sedyeleri göstermişti. Şimdilik bir şey dememiştim ama buradan çıkınca görüşecektik. Kelime oyunu yapıp beni tuzaga düşürmüştü. Bu sırada silah yaralanması olduğu için hastane polisini çağırmak gerekmişti. Askeri kimliklerimizi gösterdikten sonra kimse neden diye sorgulamamış, hastane polisine haber verilmemişti.
Doktorsa Kuzey'in koluna bakıp.
" sıyırmış küçük bir dikiş atalım "demişti. Kuzeyse gayet keyifliydi, gülüyordu. Bense sinirden birazdan patlayacak volkan gibi kollarımı bir birime dolamış onu bekliyordum ki doktor beyimiz sinirime tuz biber olmuştu.

Kehanet KumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin