8.Bölüm-A.B.K

725 46 15
                                    

"Biz bilinmeyenleriz. Ansızın gelir, ansızın gideriz."

Tüm tim ameliyathanenin kapısında öylece kalakalmış yüzbaşı Kuzey Öztürk'ü izliyordu. Hepsi ağlıyordu. Hem Nevra için hem de 27 sene boyunca Aşk'a inkâr gelmiş yüzbaşının ameliyathanen kapısında ellerine bakıp ağlayışına.

Ateş Albay gelmiş kolidorda bağırıyordu.

"Nevra kızım Nevra nerede? Kuzey Nevra ne durum da?"

Diye soruyordu ama ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Babamsa olayları çoktan haber almış. Askeri helikopter ile Ankara'ya gelmişti.
"Ateş tamam kardeşim dur sakin ol Nevra iyidir, güçlü kızdır hem bak hastanedeyiz sakin ol diyordu" ama Ateş karan pek de sakin değildi bir evladını şehit vermişti şimdi bir evladının daha kokusuna hasret yaşamak istemiyordu. Biliyordu çünkü hiçbir toprak kokusu evladının kokusu olmayacaktı.
Büşra ameliyathane kapısında çıktığında hepimiz etrafına toplanmış bulunuyorduk.

"Nevra iyi mi? "
"Durumu ne? "
"Kızım iyi mi? "
"Komutanımız iyi mi?"

"Nevra iyi cam kırıklarını temizledik sol kolu bir süre sarılı kalacak ama biz yine de iç kanama riskine karşın bir gün uyutup yoğun bakımda tutacağız. Yüksekten de düştüğü için röntgen çekip beyin fonksiyonlarını gözetleyeceğiz ne olur ne olmaz diye."

"İyi ama demi komutanımız iyileşecek yine görevine dönecek?"

Büşra gülümseyerek konuşmasına devam eder.

"Nevra'yı biraz tanıyorsam görevine geri döner ve sizi süründürmeye devam eder, merak etmeyin iyi. Biz herhangi bir duruma karşın gözetim altında tutacağız sadece."
Dünyaları bana vermişlerdi sanki...   
onu kucağımda öyle kanlar içinde görünce o kadar korkmuştum ki anlatamam. Ateş albay Güneş teyzenin yanına oturup "iyileşecekmiş kızımız iyi o deyip "telkin etmeye çalışıyordu ama Güneş teyze tepkisizce olanları izliyordu. Ben bir hava alacağım diye hastane bahçesine çıkıp bir banka oturdum. Bu geceyi düşünüyordum ki yanıma Emre gelip oturdu.

"Sen gel yüzbaşı ol ama bir üsteğmen Asena sana diz çöktürsün vay be."

Demişti cevap vermemeyi seçtim.

"Demek arkadaştı he devrem 27 senenin acısını ameliyathane kapısında mı çıkartayım dedin he."
"Emree!"
"Kabul etmediğin gerçeğin tutsağısın sen Kuzey fark etmek istemiyordun ama Nevra'yı kaybede bileceğin gerçeği ile yüzleşince aklın başına geldi."

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.

"Gece bugün çok güzel değil mi ?" Dediğimde emre gülmüştü.

"Baksana yıldızlara, gecenin siyahına karşı ne kadarda parlak. "

"Hangi yıldız şu en parlak olan kuzey yıldızından mı bahsediyordun kuzey?"

Gülümsetmişti iması. En karanlık gecelerde insanlar kuzey yıldızına bakar çünkü ne olursa olsun kuzey yıldızı geceyi asla terk etmez.

"Kuzey Nevra'nın ikinci adı neden Gece yani Nevra ışık, parlaklık demek ki Gece ise tam zıttı, kimseye de Gece diye seslendirmiyor yani bir sebebi var mı?"

"Nevranın ismini Ateş komutanım karısının adı Güneş olduğu için senin gibi Güneş gibi anlama gelsin demiş Nevra koymuş. Barış abi de o zamanlar ilkokul  sona mı ne gidiyormuş kız kardeşi olacağını duyunca adı Gece olsun annem Güneş kardeşimin adı da Gece olsun hayatımın döngüsü, anlamı ikisi de demişti. Böylece adı Nevra Gece olmuştu. Bir tek ona Barış abi Gece derdi Nevra başkalarına yasak etmişti bu ismi o zaman sonra da kimse demeye cesaret edemedi. "

Kehanet KumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin