Kehanet Kumları

33. Bölüm "Ne Dersiniz?"

Ve bütün acının aslında bu kadar ihtiraslı bir aşk ateşi olayların içinde başladığında anlamalıydı Nevra ama o her şeyden habersiz hiçbir şeyi düşünmeden yalnızca inandığı uğurda yürümeyi seçmişti. Çalan telefon bütün bu anıların için çekip almıştı onu. Ekip toplanmıştı ve komutanlarını bekliyordu. Kendisine çeki düzen verip birime gittiğinde en derinlerde bir yerde hissettiği acısının kanlı canlı karşısında durması sanırım son isteğiydi genç kadının.

" Hoş geldiniz yüzbaşım, sizi tanıştırayım son üç yıldır konuştunuz gölge kod adlı binbaşımız Kuzey ÖZTÜRK.

Ve tüm görevlerinizde sizin mantığınız olan savaşçınız diomedes."

Aynı anda iki farklı kişiden aynı soru çıkmıştı; " NE?"

&

Savaşın teslim olanı olmazdı. Ya öleni ya öldürüleni vardı. Aslında öyle bilirdik peki ya savaşın şekli değişirse o zamanda sonuçları yine aynı mı olacaktı?

"Hoş geldiniz binbaşım."

" Hoş bulduk Nevra."

"oyalanmaya gerek yok, yeni operasyon için planımızın üzerinden geçelim sizde detaylarını öğrenmiş olursunuz."

Nevra son derece profosyenel bir davranış göstermişti. Ya da herkes öyle zannediyordu o bir dişi kaplandı ve her kim canını yakarsa cezasını keserdi.

" Görevi kötüye kullanan subaylarımızı ayrıştıracağız. Bu sefer ki görevimiz kendi topraklarımızda olacak. Üniforma adı altında kız düşüren, hakkı olmadığı halde ayrıcalık sağlanan, usulsüzlük yapan her subay ayrışacak. Bu sürecin hemen olmayacağını biliyoruz o yüzden uzun süreli bir araştırma süreçlerimiz olacak."

"Babaları yüksek mevkide olan öğrencilerden başlayalım, ben araştırırım."

"Size o görevi uygun görmedim ben gerek yok binbaşım."

" anlamadım."

" şöyle anlatayım, burası benim birliğim, benim timim siz bir binbaşı olabilirsiniz ama bu sahaya hakimiyetiniz yok. Kısacası benim emirlerime itaat edeceksiniz burada."

Nevra'nın son derece ciddi söylediği sözler karşısında hiç şaşırmayan binbaşı hafif bir kahkaha ile " peki" demiş konuyu kapatmıştı çünkü biliyordu bu Nevra için başlangıçtı.

" Melis, sınır için çıkacak ekip ile sen ilgilen, 3 tane F16 jeti gönderilsin. Hangi ekibi ve kimlerin uçuşunu istediğim odamda masanın üzerinde ki dosya da yazıyor. İlgilenirsin."

"Tamam." Nevra gerekli emirlerini dağıttıktan sonra birimden çıkacakken kapıda onu bekleyen bir misafiri vardı.

" Her şeye yeniden mi başlıyoruz Nevra?"

"Ne saçmalıyorsunuz binbaşım."

"HAHAHA Nevra yapma."

"Kuzey binbaşım iş resmiyeti içerisinde kalalım lütfen." Diyerek sakin ve emin adımlarla yürüyen Nevra'yı bir soru durdurmuş adeta yerine saplamıştı.

"Aden benim kızım değil mi Nevra?" bu soru ile hızlıca arkasına dönüp binbaşının gözlerinin içine bakarak konuştu.

" Senden başkası ile birlikte olmayacağımı düşündüren nedir?"

"Olabilirsin " olamazsın, olamazsın Nevra ama beni delirtmek için yaptığını biliyorum ama bunu bilmeme rağmen deliriyorum ah kadın ah.

" Olabilirsin öyle ise Aden için bir DNA testi yaptırmam da sıkıntı yok."

&

" Nevra biraz sakin olur musun? "

"Mete sakin mi olayım. Kızım benim kızım. Aden benim kızım ve kuzey DNA testi yaptırırsa her şeyi öğrenecek."

"Başka saç teli ile karıştırırız bir oyun oynarız yapmadığımız şeyler değil sanki Nevra."

"Karşında ki normal bir subay değil Mete en az ben kadar dişli bu tür oyunlarla kuzeyi kandıramayız."

"Tamam bir şeyler düşünürüz Nevra biraz yavaşla artık kaza yapacağız."

"Mete..." diye bağırmasını kesen bir telefondu Melis arıyordu.

"Efendim Melis."

"Buralar karıştı Nevra üssün komutanı istediğin komutanlar için uçuşa izin vermedi daha düşük rütbeli bilmediğimiz komutanlar şuan uçuş için hazırlanıyor."

"Melis ne demek izin vermedi. AL bir şekilde o izni."

"Ne yapayım Nevra, yapabilsem seni aramam."

"En azından uçuşlarını engelle Melis, geliyorum."

"Tamam çabuk ol. Ne kadar tutabilirim bilmiyorum."

"Tamam Melis. Tamam."

Her şey üst üstte geldiği yetmezmiş gibi ekstraları da çıkıyordu ama Nevra Gece Karandı. O her şeyin üstesinden gelirdi. Gelmeliydi de. Şimdi Mete ile Türkiye'nin dört bir yerini gezip en iyilerini topladığı subaylarını alacak ve üsse gidecekti.

"Mete nereden alacağız bu çocukları?"

"Geldik zaten şu köşedekiler."

Arabayı hemen gösterdiği yere çekip durduran Nevra yenilere seslenmişti." Hemen atlayın kaybedecek zamanım yok." Bu seslenme yenileri biraz ürkütmüştü. Çünkü hiç tanımadıkları efsane olarak tanınan komutanın ekibine atanmışlardı ama ilk an duydukları cümle kaybedecek zamanım yok olmuştu. Ve aracın arka koltuğuna geçtiklerinden sonra son sürat aracı sollamalar yaparak sürüyordu. Araçta çıt çıkmıyordu adeta. Tek ses çalan telefondu.

"Ne yaptın Melis."

"Pist başı yaptılar Nevra tutamadım."

"Geldim üsse tamam." Diyerek üssün kapısından içeri girip aracından inmemiş aracını aksine son sürat jet pistine sokup hız limitinin sınırlarını zorlatıyordu.

"Mete torpidodan silahımı verir misin?" dedikten sonra jete belli bir mesafede aracın el frenini çekip yan döndürüp pistte durdurmuş ve silahını elbisesinin yırtmacının açıkta bıraktığı bacağına takarak. Topuklu ayakkabı ile pisti yıkarcasına jete doğru yürüdü. Emindi ki zaten piste araçla girdiğinde bu pilotların tedirgin seslerinin telsize yansıdığına arttırıyordu genç kadın. Bilmediği bir şey vardı ama genç kadının. Hem Melis ile konuşmak hem de yardım etmek için orada bulunan kuzey öztürk'ün ona yeniden aşık olduğunu ve aracında ekibinin yeni üyesi olan bu genç ateşlerin ona olan hayranlığını kazanacağını.

Birkaç adım atıp jete belli bir mesafe durdu Nevra. Jetler çoktan durmuş kokpit kapaklarını açmış. Ring araçları ile subaylar, görevliler gelmişti ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

" Bu jetler geri hangarlarına dönsün derhal."

"Ama komutanım bu mümkün değil emir böyle geldi."

"Emirler değişir astsubayım."

"Peki yüzbaşım."

"Melis aracımı çekin ben gelicim." Diyerek üs komutanın yanına geçmişti Nevra ve jet pistine girdiğinde pilotların tedirgin seslerini dinleterek kendilerinin bu iş için uygun olmadıklarını söyleyerek kendi istediği pilotlara izin çıkarmıştı. Şimdi ise Türk kahvesini yudumlayarak jetlerin kalkışını izliyordu.

"Kadınıza zeval gelmesin. Hürce uçun hanımlar beyler. "

Çünkü artık Nevra gece karan efsanesi geri dönmüştü. O sırada Kuzey Öztürk'ün telefonuna mesaj gelmişti.

"Kuzey seninle konuşmamız lazım."

çok özlemiştiniz, bende Nevra'yı yazmayı çok özlemiştim ve geri döndük. bölüm için oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.