32. BÖLÜM-UNUTTUM BEN SENİ UNUTTUM!

123 5 1
                                    

Yavaşça kuzeyin yanına yaklaştım. Eski Nevra olsa bu görüntüden asla etkilenmezdi. Hatta hayatında aşka yer yoktu. O büyüyememiş yarım kalmış, ihanete ve yalanlara uğramış bir kızdı ama sonra her şey değişmişti kuzey öztürk girmişti hayatına ve aşkı sevgiyi iliklerine kadar işlemiş sonra bütün hücrelerine acı ile tekrar kavuşturmuştu. Onun ihaneti ile eskiden kapandı sandığı acılarında tekrar açıldığını görmüştü. Çok uzun ve meşakkatli bir yolculuktayken Aden kızı gelmişti. Kuzeyleyken hayallerinde bile mutlu olduğu o görüntü karşısındaydı. Ve Nevra ne mi yapacaktı? Şovu izleyin şimdi.

" kızımı kurtardın sağ olun binbaşım!"

" kızını mı ?"

" evet" deyip kuzeyin gözlerinin içine içine bakarak Aden'i kucağından yavaşça almıştı. Adeta bir mermi binbaşının kalbine usul usul girmiş bütün hücrelerini parçalamış delip geçmişti. Yavaşça sanki bir şey boğazına takılmış gibi yutkundu Kuzey ÖZTÜRK. Ve bir ses duyuldu hastane koridorlarında. O ses ve sonrasında ki yaşananlar binbaşının gözlerinin önünde bir film şeridi gibi aktı ve filmin sonunda başrol şah damarının kesildiğini ve ölümün kıyısında olduğunu gördü.

" Adenim, kızım! Nevra iyi misiniz canım?"

" iyiyiz Mete hadi gidelim buradan işimiz bitti."

"Tamam, canım Adenim bubaya gel hadi benim güzel kızım." Demiş ve Mete Adeni kucaklayıp yanında Nevra ile öyle sessiz sedasız arkalarında uzun bir nefes bırakarak ayrılmışlardı.

Melis ile göz göze gelmişti binbaşı ve neler olduğunu bilmek istiyordu.

"Melis bu da ne?"

" Binbaşım burada konuşamayız." Demişti haklıydı da etraflarında onlarca insan vardı onlara bakarak fısıldayan birçok kişi. Binbaşı kızgındı, kırılmıştı içinde bir yerlerde belki de en derinlerinde bir yerlerinde kırılmıştı ve ne yapacağını bilmiyordu şuan, Melis'in dediklerine hak verip yatış yaptığı odasına geçti ve hışımla arkasından gelen melis'e bağırdı.

" BU DA NE MELİS. BEN YAŞASIN DİYE ÖLDÜĞÜM KADININ BİR KIZI MI VAR ?VE BEN BUNU NİYE BİLMİYORUM ?YANINDA Kİ İT DE KİM? MELİS SÖYLE! KİM O! BUNLAR NE! MELİS SÖYLE, SÖYLESENE KONUŞ MELİS KONUŞ!"

" Nevra'nın bir kızı var binbaşım gördünüz herkesten gizleniyor söyleyemezdim."

" Ne demek söyleyemezdim Melis ben ne için ölü olarak yaşayan adamım lan ben neden neden!" konuşamamıştı binbaşı gözyaşları boğazında ki ses tellerini düğümlemişti.

" Gölge olarak bir intikam uğruna kaybettikleriniz binbaşım. Benim yalnızca görevim Nevra'yı korumakta bana bunu emretmiştiniz ve ben görevimin tüm gerektirdiklerini yaptım kendi suçunuzu bana yükleyemezsiniz."

Melis'in sonuna kadar haklı olduğu sözler binbaşının biraz önce Nevra sayesinde acılan kurşun yarasının yanına bir delik daha açmıştı. Haklıydı Melis tek soru ve tek cevap demişlerdi iyi mi yoksa kötü tek cevap iyi kötü daha fazlasını hiç bilmek istememişti. Odaya hızlıca dalan mert ile Melis derin bir nefes aldı.

" Ne oluyor abi ikinizin sesi de dışarıdan duyuluyor?"

" Binbaşı kendi canını kendisi yaktı ve bu gerçek ile yıllar sonra yüz yüze geldi."

" Melis tamam sen çık ben hallederim burayı, hadi sen git sakinleş güzelim."

" Tamam kardeşim."

Melis'in odadan çıkması ile mert kuzeyin yanına yere çömelmiş ve elini dizine koymuştu bu onun dilinde konuşmadan ben yanındayım, buradayım demekti.

Kehanet KumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin