Saray mutfağının kapısının önünde bacaklarımı uzatarak oturmuş, az önce Firavun için hazırlanan meyve tabağından (tabak dediğime bakmayın, kesinlikle bunu söylememin sebebi mütevazılığım) çaldığım elmayı inceliyordum. Kıpkırmızıydı ve yeni cilalanmış gibi duruyordu. Bu elma için yediğim azarı düşünerek gülümsedim ve ona bakarken "Senin için nelere katlanıyorum, görüyorsun ya." diye mırıldandım. Elmayla konuşarak manyaklığımı zirveye taşıdığımın bilincindeydim.
İlk ısırığı almak için elmayı dudaklarıma yaklaştırdığımda üzerime düşen gölge ile derin bir nefes aldım. Başımı ağır çekimde kaldırırken Seth'in sesi kulaklarımı doldurdu "Kendi kendine konuşmanı anlayabilirim, ama elmayla konuşmak mı?"
Dudaklarımı dilimin ucuyla ıslattım ve yutkundum "İftira." diye fısıldadım ve elmayı yeniden dudaklarıma yaklaştırdım.
Seth de benim gibi bacaklarının üzerine oturdu ve elimdeki elmayı kendi ellerinin arasına alarak dudaklarına götürdü. Gürültülü bir sesle ilk ısırığı aldı elmamdan "Mmm." dedi elmanın tadına varırken.
Elmayı onun parmaklarının arasından çektim hızla "O benim elmam Seth."
Seth başını iki yana salladı ve karşımda oturmaktan vazgeçerek yanıma oturdu. Ayaklarını benimki gibi ileriye uzattı ve derin bir nefes aldı "Neden bu kadar huzurlu hissediyorum?" dedi kısık bir sesle.
Ben de elmadan bir ısırık aldım ve az önce Seth'in çıkardığı sesi çıkardım "Mmm. Çok lezzetli." dedim.
Seth parmaklarını gözümün önünde şıklattı "Beni dinliyor musun sen?"
"Dinliyorum."
"Cevap vermen gereken bir soru sordum."
"Sethciğim." dedim bedenimi ona çevirerek "Daha iyi bir sorum var."
Aniden bu kadar tatlılaşmam onu şüphelendirse de "Seni dinliyorum tatlım." dedi.
Omuzlarımı havaya kaldırdım ve ince bir sesle "Düğün ne zaman?" diyiverdim. Aniden söylenmeyecek şeyleri insanların yüzüne pat diye söylemek gibi bir kusurum var, Seth'in gözleri şaşkınlıkla aralandı ve bir an için kulaklarına inanamayarak dikkatle bana baktı. Sanki sözlerimin onun kulaklarındaki yansıması gerçek miydi diye kontrol ediyordu.
"Ne-"
"Şşş." dedim ve ince parmaklarımı onun dudaklarına götürdüm sözünü keserek "Her şeyi biliyorum Seth, evleniyormuşsunuz." Sesimin dramatik çıkmasına da özen gösterdim, çünkü her ne kadar eğlenilecek bir durum olmasa da bu evlilik, Seth'i deli ederek birazcık eğlenmeyi umuyordum.
Seth dudaklarındaki parmaklarımı avuçlarının içine alarak indirdi "Nereden duydun bunu?"
"Hiiç." bir ısırık daha aldım elmadan "Kuşlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑
Historical FictionBen Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath. & Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...