23. Bölüm

3.7K 337 214
                                    

Seth'in kollarında olmak, nefeslerimizin bir olması ve kalplerimizin aynı ritimde çarpması, bana dünyadaki cenneti yeniden gösterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seth'in kollarında olmak, nefeslerimizin bir olması ve kalplerimizin aynı ritimde çarpması, bana dünyadaki cenneti yeniden gösterdi. Sonsuza kadar onunla bu halde kalabilir, bu koca ağacın altında cesaretle ölüme yürüyebilirdim.

Seth'in dudakları hala dudaklarımdayken ve vahşi bir hazla beni öpücüklere boğarken, diğer eli belime indi ve beni -sanki mümkünmüş gibi- daha da bastırdı kendine. Onu durdurmalıydım belki de, bunun yanlış olduğunu söylemeliydim, ama nesi yanlıştı ki? Sevdiğim adamla tek vücut olma fikrine yanlış baktığım bir zaman dilimi olmamıştı, hatta bu her kızın olduğu gibi benim de hayalimdi. Aşık olacağınız birini bulmak bile hayli zorken , onu itmek delilik olurdu.

Seth hafifçe geri çekildi ve yüzümü parmaklarının arasına alarak okşadı. Nefesi yüzümü yakıyordu ve gri gözleri hala dudaklarımdaydı "Ne yapıyorsun bana böyle?"

Buna verecek bir cevabım yoktu, onun bana yaptığından fazlasını yapmıyordum ona ne de olsa. Hatta kalbimdeki sevginin, onunkinden çok daha fazla olduğu düşüncesindeydim. Bencilce gelebilir, ama daha fedakar olabileceğimi biliyordum. Bir Prenses ya da bir Kraliçe olsaydım, onun aşkı için her şeyi arkamda bırakabilirdim. Ama Seth bunu yapmayacaktı, bunu yapmasını ben de istemiyordum üstelik.

Ona cevap vermediğimi gördüğünde gülümsedi ve dudaklarıma dokundu parmaklarının ucuyla "Susmaya mı karar verdin?"

"Mm." dedim hafif bir sesle ve bakışlarımı ondan kaçırarak "Galiba." dedim.

"Küçük Asenath utanmayı da biliyormuş." dedi eğlenen bir ses tonuyla.

"Çok komiksin." dedim yüzümü buruşturarak "Esprilerine gülen birileri var mı bari?"

"Her zaman bu kadar tatlı değilim hayatım."

Dilimi çıkardım gülümsememek için, ama onun bu karşı konulmaz tatlılığına daha fazla dayanamayarak ufak bir kahkaha attım "Saraya dönmemiz gerekiyor, biliyorsun değil mi?"

"Hayır, gerekmiyor." dedi kalkıp gitme ihtimalime karşın belimi daha da sararken.

"Sanırım bugün yaramazlık yapma günündesin."

"Ah, yani burada tek yaramazlık yapan ben miyim?"

Başımı hafifçe sağa yatırdım "Namuslu bir hanımefendiye iftira atmayın!"

"Yoksa?"

"Yoksa-" boğazımı temizledim ve daha gür bir sesle konuştum "Yoksa bunun için seni cezalandırırım."

Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin