Ben Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü.
Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath.
&
Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba sevgili okurlar, öncelikle bu bölüm +16 ya da +18 öyle bir şeyler işte, yani rahatsız olabileceğiniz olayları içeriyor ve lütfen yaşınız küçükse devam etmeyin✨
Ve kalan sağlar bizimdir şgşeşgşe (ciddiyetsiz yazar sorunsalı)
Bu bölümü yazarken kafamı duvara vurmak istedim.. çok cringe olduğunu düşündüm nedendir bilinmez ama yine de bayağı ateşli oldu ha 💃🏻 sonunda sevenleri seviştirdik (bana kalsa finalde seviştirirdim ya hadi neyse)
Lütfen okumaya başlamadan önce VOTE vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın. Keyifle okuyun ballarım ❤️❤️
♡♡
Onun dudakları. Nefesinin yakıcı sesi ve boğazından yukarıya tırmanan mırıltı. Başımı geriye atarken belimde hissettiğim parmaklarıyla birlikte titreyerek onu daha da kendime çektim. Kıvırcık saçları avuçlarımın içinde kaybolurken bu anın sonsuza dek sürmesini dilediğimi biliyordum. Sonsuza dek onunla bu anda kalabilir ve aynı dakikaları yaşayabilirdim. Dilinin sıcak ıslaklığı köprücük kemiklerime indiğinde, boğazımdan yukarıya derin bir inleme yükseldi.
Seth'in hafif kıkırtısını duyduğumda alt dudağımı dişlerimin arasına aldım ve onun kollarındayken onu bile düşünmeyerek kendimi ana bıraktım. Seth'in parmakları gömleğimin düğmelerini bulurken titriyordu, onu böylesine heyecanlandıran ben miydim diye düşünürken buldum kendimi.
Gözlerimi araladığımda gri gözleriyle boğazımı izlediğini görerek yutkundum. Dudaklarını farkında olmadan ıslattı ve sol elinin parmakları titremeyi bırakarak sanki bunu sürekli yapıyormuş gibi tek tek aşağıya indi.
Dokunuşlarını karnımda hissettiğimde nefesimi tuttum "Seth-" diye fısıldarken ciğerimi nefesten ve oksijenden tamamen arındırmıştım, sesimin kulağa ne kadar kötü geldiğini bilmiyordum ve bu düşüneceğim son şey bile değildi.
Seth kıvrık kirpiklerinin arasında parıldayan grilerini bana çevirdi "Bunu istediğine emin misin?" dedi duymaya alışık olduğum sesiyle. Kulaklarıma kazınan tonuyla.
Seth'in karnımın üzerindeki düğmelerde oyalanan parmakları yavaşladı ve sanki kelimeleri yeniden hissetmek istiyormuşçasına "Uzun zamandır?" dedi.
Sevdiğim ve aşık olduğum insanın kollarındayken utanmak başıma gelmesi gereken son şey olmalıydı. Hatta son şey bile değil. Ama bana böylesine dikkatle bakarken- yanaklarımın yanmasından, karnımda sanki bir volkanı taşıyormuşum gibi hissetmemten daha doğal ne olabilirdi ki? Dudaklarımı birbirine sımsıkı bastırdım ve birkaç saniye sonra duyduğum ses bana ait değildi "Çok konuşuyorsun Seth, sadece-"
