SETH
Yatağımda bağdaş kurmuş oturuyordum. Seth, Ra ve diğerlerini düşünüyordum isteğimden bağımsız olarak. Daha ziyade Seth'ti aklımda dolaşan. Bana aşık olmaya başladığını söylemişti. Bunu ondan duymayı beklemiyordum bile. Aynı şeyi benim de söylemem gerekiyor mu diye merak ettim. Seth'in kelimelere önem vermediğini, dahası yanımda saatlerce sessizce oturabilecek bir insan olduğunun bilincindeydim. Onun için birkaç kelimeden daha çok önemi olan tek şey, davranışlarımdı. Ve onun yanında ortaya çıkmakta ısrar eden sakarlığım, gülümseyen yüzüm ve her an göğüs kafesimi kırmak istiyormuş gibi hızlı atan kalbim, aşkın ortaya çıkardığı bir takım davranışlardı. Bunları anlıyor olduğunu umut etmekle birlikte, yüzümün yanmasını da engelleyemiyordum. Aşk. Şu üç harfin nasıl böylesine kudret dolu olduğunu merak ettim. İnsanı korkutuyor, sindiriyor ve yine de ateşlerin içine düşmüş gibi yakıyordu. Aşk için yatağa düşen, deliren insanların olduğunu duymuştum, ama bunlar bana bir takım abartılardan ve hikayelerden ibaretmiş gibi görünmüştü. Oysa şimdi yüreğimde hissettiğim bu yangının, beni de delirtebilecek güce sahip olduğunu biliyordum.
Kapının gıcırtılı sesi kulaklarımı doldurduğunda başımı kaldırdım ve gülümseyerek Sara'ya baktım. Sara'nın elinde gök mavisi bir kıyafet duruyordu, kıyafetlerle artık ilgilenmek istemiyordum. Şu an ilgimi verebileceğim tek şey, canımı sıkmak için benimle yarışan düşüncelerimdi. Yine de her şeye rağmen düşünmeyi, kendimle kavga edecek kadar çok düşünmeyi seviyordum.
Sara kıyafeti kapının biraz yanında duran sandalyenin üzerine özenli bir hareketle bıraktı ve sonra bana doğru yürüyerek birkaç adım kala durdu. Ellerini önünde birleştirmişti. Gözlerimi kısarak onun yüzüne baktığımda, onun da bana aynı şekilde baktığını gördüm. Sorgulayan bir bakış.
"İyi misiniz?" dedi hafif endişeli bir sesle.
Başımı iki yana salladım "Bilmiyorum."
"Olanları duymuşsunuz."
Derin bir nefes aldım ve sakin bir sesle devam ettim "Canımı sıkan tek şey bu değil. General ile tanıştık."
"General mi?" Sara yatakta yanıma oturdu ve bakışlarında bu kez merak parıldadı "Neden?"
"Prens Seth ile konuşuyorduk, orada olduğunu fark etmemiştim bile. Seth gittiğinde yanıma geldi ve bana Seth'in yanında olduğunu falan söyledi. Bunu neden yaptığını ben de bilmiyorum."
Sara parmaklarını dudaklarına götürdü "Ben de onu Prensesin yanında gördüm."
"Ne zaman?"
"Buraya gelmeden önce."
"Prenses mi?" diye mırıldandım kendi kendime "Ve Ra'yı da ziyaret etmiş. Ne haltlar karıştırıyor bu adam?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑
Fiksi SejarahBen Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath. & Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...