Yatağın üzerinde uzanırken Seth'in kıyafetlerine bakıyordum. Yanımdaki boşlukta onun gömlekleri de benimle birlikte uzanıyordu ve her biri beyazdı "Hep beyaz gömlek mi giyiyor mu adam?" diye hoşnutsuzca mırıldanırken ayağa kalktım. Arkamda az da olsa dağınık kalan yatağı düzelttikten sonra cama doğru yürüdüm, eğlence sesleri odanın içini bile doldurmuştu. Neyi kutladıklarını merak etsem de yerimde kalmayı yeğledim çünkü herhangi bir yere -saray dışına- yalnız adım atamazdım.
Aslında belki de Seth'i ikna edersem o kadar da imkansız olmazdı.
Son zamanlarda Seth'ten çok fazla şey istediğimi düşünerek vazgeçtim, hem halk kendi eğlencelerine Prensin davetsiz bir şekilde misafir olmasından memnun olmazdı herhalde.
Kapı hızla açılırken başımı hafifçe sağ tarafa çevirdim, Nour'un yüzü oradaydı.
Su sesinin geldiği tarafa çevirdi bakışlarını birkaç saniye için ve sonra hızla bana doğru yürümeye başladı, geriye çekildim sanki gidecek bir yerim varmış gibi.
"Bugün seninle konuşacaktık." dedi.
"Unutmuşum... hem Prens kıyafetlerini getirmemi emretmişken çıkamam."
Tek kaşı havaya kalktı "Ve sen de onu giydirmek için mi bekliyorsun?"
"Saçma sapan konuşma Nour." dedim fısıldayarak.
"Şimdi benimle gelmelisin."
Aniden kolumu sarmalayan parmaklarına bakarken "Her an çıkabilir banyodan." dedim.
"Benimle gelmen için mantıklı bir sebep... tabii onu çıplak görmek istiyorsan-"
Hâlâ kolumu sarmalayan elini sertçe ittim "Geliyorum."
Nour önde ve ben de onun arkasında yürürken odadan ayrıldık. Seth odada beklemem gerekmediğini söylediğinden beni aramayacağını umut edebilirdim ancak. Nour 3 odayı geçtikten sonra soldaki kapının tokmağını indirdi ve içeriye doğru adım attı, ben de onunla birlikte içeriye doğru süzüldüm sessizce. En az Prens Seth'in odası kadar kusursuz ve mükemmel görünüyordu ve Nour'a ait olduğunu anlamam uzun sürmedi. Her an kaçabilmek için kapıya yakın durmak istedim ama o bunu anlayamayacak kadar aptal bir adam değildi ve biraz uzağıma oturdu sertçe, bacak bacak üstüne atarken yüzüme doğru eğildi.
Elini bacağının yanına götürürken "Buraya gel." dedi.
Ne? "Niye?" dedim güvensiz bir sesle.
"Sana bir şey yapmayacağım, buraya gel."
Hiç güven veren bir ses tonu değildi bu, ama Nour'u delirtmek istemediğimden yavaş adımlarla gittim ve biraz daha yakınına oturdum. Vezirin kemerindeki hançere baktım. Bir şey yapmaya çalışırsa onu bir şekilde alıp göğsüne saplamalıydım. Bu düşüncemle birlikte yine Hasan'ı anımsadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑
Ficción históricaBen Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath. & Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...