Buika : Soledad.
" Sen az önce ne yaptın öyle ? " dedim araba çalışmaya başlayınca. Omuzlarını silkerek sorumu geçiştirdi. Olayın şaşkınlığını hala üzerimden atamamıştım. Söyledikleri hoşuma gitmiş olsa da benimle evlenmeye bu kadar kararlı olması kafamı karıştırmıştı. Ben ortada teklif falan görememiştim, bebeğim olması onunla kesinlikle evleneceğim anlamına gelmiyordu ne de olsa !
" Bana kızmadın değil mi ? " Sesi fazlasıyla suçlu çıkmıştı ama bu sefer oyuna gelmeyecektim. O bu ses tonuyla konuşmaya başladığı anda benim bütün kızgınlığım uçup gidiyordu. Üstümdeki etkisinden nefret ediyordum.
" Sana çok kızdım. "
" Ama ben bizi düşündüğümden öyle hareket ettim. "
Kaşlarımı çattım. Daha dün kendisi ve o kızdan biz olarak bahsediyordu. Oysa bugün biz diye bahsettiği kişi ben ve o'ydu. Garip hissettiriyordu ve suçlu. Aynı davranışın bana yapıldığını düşününce boğulur gibi oluyordum.
" Sen bizi mi düşündün ? " dedim soğuk bir sesle. " Bir düşün bakalım biz diye birşey var mı ? "
Şaşkın bir şekilde bana döndü. Böyle birşey dememi beklemediği her halinden belliydi.
" O da ne demek ! Tabiki biz diye birşey var. "
" Düne kadar yoktu. Bebeği öğrenene kadar yoktu. "
" Saçmalıyorsun. "
" Hayır gerçekleri söylüyorum. "
Kırmızı ışığa geldiğimiz anda durdu. Dudaklarımı Melek'in kafasına yaslamıştım. Elini yanağıma koymaya çalıştığında geri çekildim.
" Böyle yapma. Böyle olmasını ben istemedim. "
Başımı onaylarcasına salladım. O istememişti, ben sadece bir davranışını buna yormuştum. Ama ben sadece bebeğimi korumak istemiştim.
" Ondan tamamen koptun mu ? Bana doğruyu söyle. "
Titrek çıkan sesime inat bakışlarım sertti. Elini sıkıntıyla saçlarının arasından geçirince bir terslik olduğunu anlamıştım.
" Ben koptum ama o, kopmayı reddediyor. "
" Nasıl yani ? " dedim anlamayarak. Arkadan korna sesi gelince arabayı tekrar sürmeye başladı ama konuşmayı burada bitirmesine izin vermeyecektim.
" Anlat şunu, " diyerek bastırdım. Oflayarak nefesini dışarı verdi. Ne kadar sıkılırsa sıkılsın, umrumda değildi.
" Ben nişanı attım ama o yüzüğü hala parmağında taşıyor ve bana bu işin burada bitmediğini söyledi. "
" Demek ki bitmemiş. "
" Bitti. "
" Yüzük hala parmağında. "
" Kızın yüzüğünü parmağından sökmemi beklemiyorsun değil mi ? "
Başımı camdan dışarı çevirdim. Aslında evet, tam olarak onu bekliyordum. Bunun ona haksızlık olduğunu biliyordum. Ama bu beklememe engel değildi öyle değil mi ?
" Ve yine trip atıyorsun. "
" Trip atmak için belli bir ilişki seviyesinde olmak gerekir. Bizim bir ilişkimiz yok. "
" Yine mi başa döndük ? "
" Biz hiç ilerlememiştik ki ! "
Aniden direksiyona vurunca irkilerek yerimde sıçradım. Benim korkmam sorun değildi ama Melek ağlamaya başlayınca sinirle gözlerimi kapadım. Sakin kalmaya çalışıyordum ama Ege izin vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIRAKMA BENİ
Teen FictionAşık olmak için 3 saniye yeterken, unutmak için 3 sene yetmemişti...