9. Bölüm

1.2K 78 13
                                    

Duyduğum kelimelerle birlikte başımı hızla yukarı kaldırdım. Daha deminki konuşmasından sonra benimle dalga geçtiğine emindim. Ama bakışlarından ciddi olduğu okunuyordu. Kaşlarımı çatıp ona baktım. 

" Emin misin ? Sevgilin kızmayacak mı ? " Kaşlarını arasında derin bir çizgi bırakarar kaşlarını çatması bende o aradaki ince çizgiyi öpme isteği uyandırdı. Eskiden olsa yapardım, tereddütüm olmazdı ama şimdi... 

" Elbette kızacak ama eminim bunu aşar. O çok olgun bir kız. " Olgundu demek. Ne kadar olgun olursam olayım sevgilimi başkasıyla paylaşmazdım. Gerekirse bunun adı toyluk olsun ama hiçte toyluk değildi bana kalırsa. Sevdiğim adam benimdi, başkasıylada paylaşmazdım. O kadar ! 

" O zaman olgun sevgilin ve senin adına sevinmeli miyim ? " Yüzünü buruşturup alaycı bakışlarını yüzüne oturttu. Bana bu şekilde baktığında kendimi öldürme isteği oluşuyordu içimde. 

" Kendi adına sevinmelisin, çünkü bunu senin için yapıyoruz. " Cevabımı beklemeden arkasını dönüp kapıdan çıkınca kendimle tekrar baş başa kalmıştım. Yeniden ağlayabilirdim, kesinlikle o potansiyel bende vardı. Kapı  açıldı ve Ege tekrar içeri girdi. 

" Ortalık boş, hadi çık buradan. " Sözünü ikiletmeden dışarı çıktım. Orada yakalanmam akıllara çok kötü şeyler getirebilirdi ve ben o kötü şeylerden hiçbirini yapmamıştım. 

" Seni evine bırakırım. " Bana acıdığı için mi bu kadar iyiydi ? Ya da Bora onunla konuşmuş muydu ? Bu kadar aşağılanmaya katlanamazdım. 

" Ben kendim giderim. " İtiraz kabul etmez bir şekilde bileğimi yakaladı ve kendi arabasına doğru ilerledi. Tabi birde peşinde beni sürüklüyordu ! Telefonu çalınca ekrana göz attım. Elçin. Kaşlarımı kaldırıp tekrar okudum ama aynı isim yazıyordu. Sevgilisini neden sadece adıyla kaydetmişti ki ? Bana da aynısını yapmıştı ama sonradan adımı değiştirmişti. Hatta en son nefesim olarak kayıtlıydım ama sonradan değiştirdiğine emindim. 

" Öyle bakma telefona. Güzel sıfatları başka zaman kullanmayı tercih ediyoruz. Bize özel zamanlarda. " Bize özel zamanları tırnak işaretleri çizerek belli etmişti. Derin derin nefes aldım ama yok sakinleşemiyordum. Kolumu geri çekerek parmaklarındam kurtardım. Sürekli böyle şeyler söyleyip kalbimi parçalara ayıracaksa ben ismimin duyulmadan tarihe karışmasına razıydım. 

" Ben kendim giderim. Eee sende gidip "özel zaman " tazele. Hadi ben kaçtım. " Arkamı dönüp yürümeye başladım. Burnuma sıcak bir sıvının dolmaya başladığını hissettiğimde hızla başımı kaldırdım. Ama kan burnumdan aşağı süzülmeye başlamıştı bile. 

" Kahretsin ! " Etrafı gözlerimle arayarak bir bank bulmaya çalıştım. Oraya gidersem çantamdan peçete çıkarabilecektim. Elimin birini burnumda tutarak geriye döndüm. Ege şaşkınlıkla bana bakıyordu. Yanıma doğru gelmeye başlayınca önüme dönüp yürümeye başladım. 

" Buse bekle. " Ne için bekleyecektim ? Artık onun yardımını istemiyordum. Bir taksiyi durdurmaya çalıştım ama durmadı. Yağmaya başlayan yağmurla birlikte kafamı gökyüzüne kaldırdım. 

" Cidden mi ya cidden mi ? " Bir elin omzuma dokunduğunu hissetmeden önce Ege'nin kokusunu aldım. Beni kendine çevirip endişel gözlerle bana baktı. Burnumdan akan kan hala durmamıştı. Geriye çekilmesini benden iğrenmesini bekliyordum ama tişörtünün bir kısmını yırtıp burnuma tıkadı. Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken o benim gözlerimin içine bakıyordu. 

" İyi misin ? " 

" Evet. " Burnumdaki tişört yüzünden sesim garip çıkıyordu. Elini geri çekip tişörtü ben tutmaya çalıştım ama elimi itip kendisi tutmaya devam etti. 

BIRAKMA BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin