"Pişt"
Zaten böyle bir atak beklediğim için şaşırmadım. Tam şuanda ismimi hatırlamıyormuş gibi yapacak.
"Mmm senin adın neydi?" Yiyemediğim yemeğimden başımı yavaşça kaldırdım.
"Ben mi?" gözlerini devirdi.
"Sana baktığıma göre" yanındakiler sırıtınca bu sefer ben gözlerimi devirdim. Cevap vermedim.
" cevap versene" Daha konuşmaya dahi başlamadan sabrımın son sınırlarına gelmiştim.
Cevap vermeyince susmasını dilemiştim ama her dilenen kabul olmuyor. Sahte bir gülücük ekledim yüzüme."Ne var?" Şuh bir kahkaha atmaya çalıştı. Gizem ve İlayda sakin ol dercesine yüzüme baksada sinirli olduklarını haliyle görebiliyordum.
"İsmin ne? diyorum"
"Ortalama 7 yıldır bu mahalledeyim ve hâlâ ismimi hatırlamıyor olman gerçekten komik. Hafıza kaybın falan varsa doktor arkadaşlarım var yol yakınken git derim." meydan okurcasına baktı.
"Hafızam da problem yok! Sadece lüzumsuz insanları hatırlamıyor ." Hahahahahha Namık Kemal de öyle derdi canım.
"Madem lüzumsuz insanların isimlerini hatırlamıyorsun neden konuşmaya çalışıyorsun?" cevap vermedi. Sofrada kimseden ses çıkmıyordu. Gizem ve İlaydaysa sırıtıyordu. Şebnem ;
"Aman selam verdik borçlu çıktık" gibi birşeyler geveleyip konuşmayı sonlandırdı ama eminim ki bu burda bitmedi.
******
Yemekten sonra herkes kendi halinde takılıyordu. Ben, Demir abi, Mert abi, Azad abi, Ateş, Hakan yani benim cinim öz abim birde Gizem ve İlayda ki onlarsız olmaz bahçenin köşesinde hiçkimseyle bağımsız oturuyorduk.
Ben Gizem, Ateş ve İlayda diğerlenden farklı konular konuşuyorduk diğerleri ise hiç benim ilgimi çekmeyecek konular konuşuyordu.
İlayda dertli dertli "Ay vizeler de başlayacak " dedi.
Ateş "Ne okuyorsun?"
İlayda "Piskoloji"
Ateş güldü. "Bende çok istemiştim ama tutmadı" bende güldüm.
"Buda tutturasıya ölüyordu. "
İlayda başını salladı. "Valla zor zamanlardı."
Gizem gömüldüğü telefonunu kapatıp
"Of...ben çok sıkıldım." dedi. Bunu duyan Azad abi durur mu?
"Gel gezelim biraz mahallede için açılır"
Gizem dünden razı "Olur olur zaten bunaldım." Benim adımda Minaysa bunlar bunu önceden hazırlamıştır.
Mert abi" Tabi zaten bende malım sizin iki saattir mesajlaştığınızı görmüyorum" Gökhan abi kocaman bir kahkaha attı.
"Şahsen ben malım ben bile anladım." Onun dediğine resmen koptum.
Gizem omuzlarını düşürdü. "Abiiiiii lütfeeen hemen geliriz söz."
Azad abi "Kardeşim bir rahat bırak " dese de Mert abi yine reddetti.
"Olmaaaz mahalleli görür laf söz çıkar" Gizem tahammülsüzce gözlerini devirdi.
"Abiiiğğğ zaten çoktaan biliyorlardır.Lütfeeeennn"
Mert abi kaşlarını çattı. "Kim biliyor?"
"Yani...bilmiyorum .. ama kesin biliyorlardır." Mert abi derin bir nefes alıp bıraktı.
"Gelin oturun şuraya birşey konuşacağım. " Buda iyice ağır abi moduna girdi. Gizem ve Azad abi mal mal bakınıp oturdu. Mert abi, Azad abinin dizine dostça vurdu.
"Bak kardeşim seni çok iyi tanırım canımı kanımı veririm kardeşimsin ama oda benim kardeşim... yani eğer birşey olursa -" Azad abi Mert abinin sözünü ciddiyetle kesti.
"Sen merak etme kardeşim ona birşey olursa seni beklemez ben kendimi bitiririm." Mert abi kafasını sallayıp gülümsedi.
"Biliyorum ama sana canımı emanet ettiğimi bil." Gizem 'e baktım ağlıyordu. NEEE GİZEM AĞLIYOOOR HEMDE ULU ORTA YERDE!
"yaaa abiii ağlattın beni salak." Gizem Mert abiye sarılınca güldüm.
"Lan sen ağlar mıydın?"
Gizem "yooooo"
"Bölüyor muyum?" evet bölüyorsun baya baya böldün parça pinçik ettin. Tüm konuşma zevkim gitti. Kimsenin birşey demesini dahi beklemeden oturdular. Şebnem ve yandakçıları....
Şebnem "Sayın buz kütlesi ağlıyor musun yoksa" yalandan üzülür gibi yapması ve tüm bu yapmacık tavırları beni delirtiyordu. Ateş, sinirlendiğimi anlamış gibi koluma sakinleştirici bir şekilde dokundu. Ona bakıp iyiyim dercesine gülümsedim. O sırada Şebnem durur mu?
"Tatlım sen gibi bir yakışıklıyla hâlâ tanışamamış olmak beni üzüyor ben Şebnem " deyip Ateşin dibine oturdu. Diğer tarafında da ben vardım.
"Ben Ateş" dedi. Bana dudaklarını sessizce hareket ettirerek resmen yardım dilendi. Onun bu haline istemsizce güldüm.
Diğerleri de Ateşin bu haline gülüyordu. O hariç. Demir abiyle göz göze gelince gülüşüm soldu. Öylece birbirimize baka kaldık. Sonra Demir abi kafasıyla arkayı gösterince ne var dercesine kafamı yana çektim. Bir daha gösterince öfleyerek baktım.
Şebnem ile uğraşan Ateş'e acıyarak bakıp kulağına "Hemen geliyorum sabret" deyip sırıttım. Oda gözlerini belerterek bakıp sessizce "Hızlı ol" dedi.
Kalkıp arka bahçeye gittim. Bir 5 dakika sonra da Demir abi geldi....
600 kelime...
Cmt gelmesi gereken bölümü pzt attığım için özür dilerim ama proje ödevimi yetiştirmeye çalıştığım o yüzden anca atabildim.
Çoook özür dilerim..
İnşallah beğenirsiniz. Oy atarsanız çok mutlu olurum.
Cumartesi görüşürüüüzz... 😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
ChickLitÖzgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır. Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, lavinia... Özdemir Asaf Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...