Özgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır.
Sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia...
Özdemir Asaf
Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...
Gitgide büyüyoruz Destekleriniz için çok teşekkürler
"Minaaaaa kalk!!!! Kahvaltı hazır"
Annemin sesiyle uyanmayı gerçekten özlemişim yengemleri de çok seviyorum ama anne bir başka.
Başım çok ağrıyor gözlerimi birbirine uhulamışlar gibi açamıyordum. Annemin ikinci çağırışı da abime idi.
"Hakan sen de kalk!!! Bunlar abili kardeşli iyice uykucu oldu" sözün ucu bana da deyince zor bela kalktım. Makyajımı silmeden yatınca gözlerim kapkara olmuş, saçlarım birbirine girmişti. Dün nolmuştu ya ? Valla beynim kazan gibi.... Doğru hatırlıyorsam abimler gelmişti
Sahi abimgilin orda ne işi var...Kesinlikle abimle konuşmam lazımdı. Ama annemin de duymaması lazım ben bunu bir düşüneyim
Duşa girip üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Eee abi napıyorsun bugün?" "-Holdinge uğrayacağım" "Hemen işe mi başlayacaksın daha yeni geldin"
"-Sanane kızım sen zaten işe gitmeyecek misin? Ben de evde kukumen kuşu gibi seni mi bekliyim?"
"İyi be git, Baba sen?"
Babam da başını sallayıp "Bende gideyim bir bakayım neler yapmışlar" başımı sallayıp onaylayan mırıltılar çıkarttım. Sohbetimiz kahvaltı biteseye kadar sürmüştü. Daha sonra abimle birlikte çıktık. Annem bizi geçirip içeri girince abimi kolundan tutup bahçede ki puflara oturttum.
"Abi....." kesin utanç verici birşeyler yaptım. Allahım al beni şuan tam sırası
"Hıh" bakışlarımı kaçırıp bahçede gezdirdim. Abim dayanamaz gibi "Hadi Mina söyle ne söyleceksen geç kalacağım"
"Ya sen de biliyorsun ne soracağımı"
"Of tamam geldik işte öylesine utanılcak birşey de yapmadın her zaman ki sen" oh be içim rahatladı yine de bir tık utangaçlık var sadece bir tık...
"Oh iyi bari siz niye geldiniz?"
"Özellikle bir sebep için gelmedik bir kontrole geldik... ha bide ya hani biri Mert 'e gelip tükürdü sonra ay yanlış kişiye tükürdüm deyip özür diledi o kimdi? sen miydin yoksa İlayda mı?"
"Ay abi ne boş sorular bunlar"
"Sus kız sendin demi ondan böyle tepkiler veriyorsun...tüh ben İlayda demiştim"
"Hayır o İlayda'ydı . Mert abi ben mi dedi" ah ah bende Mert abiyi akıllı birşey sanırdım
o senin kardeşin kardeşin
"Evet ...ben demiştim İlayda diye "
"Neyse kalk hadi " Kalkıp eteğimi düzeltirken de abime homurdanmayı ihmal etmedim "ne salak salak sorular bunlar ya " kafama yediğim şaplakla yüzümü buruşturdum.
"Sus be çıkartma savaşınamı başladık"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"haaaa" yüzümü daha da fazla buruşturdum.
O önden ben arkasından çıktık bugün biraz geç çıktığım için kızları bırakamamıştım Azad abi bırakacaktı...
İlayda'dan
Sabah saat; 7:13
Abimle hazırlanmış çıkmıştık.
Gizem geç kaldığı için onu beklemeye başladık . Abimin ise ne zamandır moreli bozuktu ama kendince belli etmediğini sanıyordu konuşmak istiyordum...Bildiğimi bilirse belki kendini daha iyi hisseder diye düşünsem de bir yanım sebepsizce beni durduruyordu.
"Abi" dalmış düşüncelerinden kafasını kaldırıp bana baktı.
"-Buyur güzelim" "Sen çok üzgünsün" yüzüne yapmacık olduğunu bin kilometre öteden anlayacağım bir gülümseme taktı.
"-Yok be abiciğim sana öyle gelmiş" elini tuttum .
"Abi...Ben seni tanıyorum" o yapmacık gülümsemesini yavaşça yere bıraktı ve mırıldandı "-Biliyorum"
"E o zaman neden anlatmıyorsun?" olayı her ne kadar bilsem de çaktırmamaya çalışıyordum ama her an patlayabilirim.
"-Daha kendime açıklayamıyorum sana hiçhiçine açıklayamam.....Hem...benim ki imkansız birşey "
"Biliyorum" ellerine indirdiği bakışlarını şokla bana çevirdi ben ise sakinlikce devam ettim
"ama şunu bil ki imkansız olan hiçbirşey yok belki o hissettiğin şey aşk değildir. Ya da daha herşey için o kadar erkendir ki önüne başka kişiler çıkcaktır ...Ayrıca bu kadar şaşırma ben daha neler neler biliyorum da işte..." Gelen Gizem ile abimin konuşması da uçtu. İşte kimin kankası tam zamanında geldi.
"Merhaba Azad...abi beni de bıraktığın için teşekkürler"
"Nedemek Gizemciğim sen de benim kardeşim sayılırsın" deme onu deme işte ah ah benim saf, kör,manyak, salak abim Gizem de içinden saydırıyor olmalı ki dişlerini sıkarak
"Tabi abiciğim sonuçta ha İlayda ha ben kardeşiz " burda üzerini bastıra bastıra söylenen bir kardeşiz düşünün tabi ki salak abim anlamadı
"Tabi Gizem öyle de noldu sana bir haller geldi?" bir insan neden bir haller geldi der de o hallerin kendi yüzünden geldiğini düşünemez
Ama abimde de suç yok yazık sadece kör
"yooo yok birşey sana öyle gelmiş" abim onaylayan mırıltılar çıkarttı. Zaten kısa sürede de Gizem'in okuluna geldik Gizem inince yine abim ile başbaşa kaldık ama hiçbirşey konuşmadık anlaşılan uzun bir konuşma olacağı için evi beklemeyi tercih etmişti. Bana göre hava hoş ben beklerim...
