Orda öylece yağmurun altında şarkılar dinledik. Benim bünyem o kadar da narin değildi ama Hakan hakkında pek birşey bilmiyorum. Hasta olmasını da hiç istemiyorum. Yani mecbur gitmemiz lazım
aga be... iyiydim ben keşke gitmesek hep böyle kalsak ama zaman durmuyor hayat akıp geçiyor.
Yattığım yerden doğrulup Hakan'a baktım. Gözleri kapalıydı muhtemelen de uyumuştu. Kulağında ki kulaklığı çıkarttıp çantama koydum biten yağmurun ardından gün batımı açığa çıkmıştı.
"Hakan" deyip omzuna dokundum. Bir kaç kere daha aynı hareketi yapmama rağmen uyanmadı. İkimizde sırılsıklamdık. Acaba hasta mı oldu?
Yüzüne doğru yaklaşıp nefesini dinledim. Ne biliyim belki nefesi hırıltılı falan çıkar ordan anlarım hasta olup olmadığını.
"Böh" demesiyle yerimde sıçradım . Aahhhhh rezillik Allah'ım iyi ki akıl verdinde adamı öpmeye falan kalkışmadım.
gülen yüzüne bakıp bende gülümsemeye çalıştım.
"Hakan demek ha? " utançla başımı eğip "Pardon abi yalnışlıkla kaçtı ağzımdan" gülümsemek dışında bu konuyla ilgili konuşmadı."Bu şekilde eve nasıl gitmeyi düşünüyorsun?"
"Benim ailem alışık böyle yağmurda dışarı çıkmama sen kendini düşün" deyip ıslak kıyafetlerinde göz gezdirdim. Oda gülüp "Senin manyak bir kız olduğunu hep unutuyorum" dedi.
"Ama ben hiç unutturmuyorum"
#*#*#*#*#*#*#*#*#
DEMİRDEN
Bugün Ece ile düğün alışverişine çıktık ve Ece gerçekten çekilmez bir kız.
Şimdi yanımda Mina olsaydı birlikte yaşayacağımız evin hayalini birlikte kursaydık ne güzel olurdu ama hayaller Mina gerçekler Ece
"Tatlım şunuda alsak mı?"
"Zaten almadık mı?"
"Yok o bunun mavisiydi bu laciverti"
"Tamam al "
gün içinde böyle diologaların milyonlarcası geçmişti. Sonunda bir cafeye oturup dinlenebilmiştik. Ece sıkıntılı bir halde " Demir " dedi. Masada ki elimi eline alıp gülümsedi.
Sıkkınca Ece'ye baktım "Ece bir sıkıntı mı var? Başka istediğin birşey varsa gitmeden alalım"
"yok o değil"
"Ne öyleyse?"
bıkkınca "Evlenirsek..." evlenmek mi? ben gerçekten Eceyle evleniyorum baya baya evleniyorum."Evet?"
"O mahallede mi kalacağız?" yüzüme bekleyişle bakıyordu. Bense gayet emin bir şekilde "Evet " dedim. Elimde ki elini çekti.
"Ne yani o mahallede hergün o kızın yüzünü mü göreceksin?"
O kız....
"Hangi kız?" sinirle gözlerini kafede gezdirdi. Sonra sakinleşmeye çalışır gibi gözlerini kapatıp nefes aldı.
"Biliyorsun Demir uzatma"
"Şuan saçmalıyorsun" ne yani unutuyorum işte niye herkesin gözüne batıyor anlamıyorum.
"Demir farkında mısın biz sözlendik " elinde ki yüzüğü gözüme sokarcasına gösterdi " Haftaya nişanımız var yakında da evleneceğiz bu iş ciddi"
"Biliyorum bu iş ciddi ben ne yaptım şimdi" histerikçe güldü.
"O kızdan gözlerini alamıyorsun. Daha elin elime değdiğinde bile huzursuz oluyorsun ve biz evleneceğiz." gözlerimi yavaşça kaçırdım.
"Bak Demir istemiyorsan kendini zorlama bugün seninle ev alışverişi yaptık belki farkında değilsin ama bu iş gerçekten ciddiye biniyor " evet bu iş ciddiye biniyor ama ben ne Ece'den ayrılacak kadar cesur yada Mina ya itiraf edecek kadar manyağım.
"Demir" Ece'nin seslenmesiyle tekrar ona döndüm.
"Birşey de benimle hayatını birleştirecek kadar unuttun mu Minayı? ya da unutmak istiyor musun?"
"İstiyorum Ece ben çok istiyorum onu unutmak ama olmuyor" tekrar dan güldü.
"Farkında mısın sözümüz cenaze töreninde gibi geçti herkes farkında hatta o aptal Mina bile anladı birşeylerin yolunda gitmediğini"
"Ben..."
"Demir ben o kızı unutturmaya hazırım ama sen unutmak istemiyorsun" gerçeklerin yüzüme birer birer vurmasıyla öylece dona kaldım.
"Demir... Anlamadığım şeyler var. Madem onu seviyorsun beni neden oyalıyorsun?"
"Biz imkansızız "
"Söylemedin bile nereden biliyorsun?"
"Çünkü....çünkü...öyle" tekrar güldü .
"Ne yani bu kadar mı korkaksın?"
Milyonuncu kez kafede gözlerimi gezdirdim."Ben...bilmiyorum"
"Ben gidiyorum çabuk karar versen iyi edersin" deyip gitti.
Ya şimdi kalkıp Eceyi durduracağım ya da....... başka şansım yok. Hızlıca kalktım. Hesabı fazlasıyla masaya koyup Ece'nin arkasından koştum.
"Ece!" Ece şaşkın olduğu her mimiğinden belli olduğu yüzüyle bana baktı.
"Bak ben onu unutmak istiyorum. bu akşam hep birlikte bir yerde buluşalım hatta Mina'nın arkadaşları da gelsin...söz... senden başka kimseye bakmıyacağım.Ece......... ben seni gerçekten sevmek istiyorum."
Ece büyükçe gülümsedi " Peki" deyip gitti.
Madem ben mutlu olamıyorum başkaları üzülmesin....
BÖLÜM SONU....
Hergün gittikçe büyüyoruz...
Şuan da hikayemiz 4 bin oldu 🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳Destekleriniz için teşekkür ederim😘💕
Ayrıca bölüm 10 oyu geçtiği için bölüm geldi eğer bölüm isterseniz oy atabilirsiniz şimdiden teşekkürler.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Chick-LitÖzgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır. Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, lavinia... Özdemir Asaf Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...