Demirden
Elim ayağıma karışmış öylece kalmıştım. İlk önce ağzını burnunu mu kırsam yoksa şuracıkda öldürsem mi ? Benim dokunmaya kıyamadığım kadına el kaldırmışdı belki de daha fazlasını yapcaktı. Ben öylece kalırken Hakan resmen çıldırdı "Laaan seni öldüreceğim seni ilk önce süründürüp sonra öldüreceğim!!!!!" Kerem ne olduğunu anlamadan Hakan daldı. Bende kendime gelip Hakanın yanına gittim. Hatta hep bizi ayırmaya çalışan Mert, Azad, Gökhan da tekmelemeye gelmişdi. Biz çıldırmış derecedeyken Bizi ayırmaya çalışan mahalleliyi zerre dikkat etmemiştik. Kavga o kadar büyümüşdü ki mahalleli birbirine girmişti.
Minadan
Yediğim tokat ile kanım dondu .
BANA VURMUŞTU...
Ben öylece kalmışken abimin sesiyle burukça gülümsedim. Kahramanım gelmişdi.
"Laaan seni öldüreceğim seni ilk önce süründürüp sonra öldüreceğim!!!!!" abim Kerem'in üstüne atlayınca kavganın daha da büyüyeceğini anlayıp koşarak eve girdim. Odama girer girmez yatağıma uzandım. Ağrıyan yanağıma elimi koydum. Uzandığım yatağımdan kalkıp aynada moraran suratıma bakıp seslice söylendim.
"Pis angut bir vurmuş yüzümün yarısı morarmış" Yüzüme yavaşça krem sürdüm ama pek etki ettiği söylenemezdi. Aşağıdan kapı sesi gelince dikkatle dinlemeye başladım.
Babam "Tamam oğlum size vurmayın demiyoruz hakketmiş o pislik ama ölecekti çocuk " Babamın dedikleriyle sertçe yutkundum ya Kereme birşey olursa abimlerin başı belaya girerdi. Demir abinin annesi Melek teyze "Oğlum şu elinin haline bak, nasıl yaptın böyle "
Demir abi "O ite vururken elim yere çarptı." Demir abinin elimi patlamıştı....
Ne olurdu sanki gitmeseydim... Konuşur konuşur susardı. Bu kadar ortalığı da karıştırmamış olurdum...
Kendime çeki düzen verip kapıyı yavaşça açtım. Konuşmalar anında kesilmişti . Merdivenlerden de aynı yavaşlık da indim. Salona girince abimleri inceledim ve kapının yanında ki sandalyeye oturdum.
"Ben.... özür dilerim." Abim bir anda ayaklanıp "Mina şu yüzüne bak !!! yok ben sakinleşemiyorum onu öldürece-" otoriter bir şekilde babamın "Hakan " demesiyle abim yavaşça oturdu. Babam ise az önce kızan o değilmiş gibi bana bakıp gülümsedi.
"Korkma kızım sen. " Azad abinin babası Cihan abi "Aynen kızım bu mahallede kadına el kaldıracak kadar cesur birini hiç görmedim gördüklerim de bu mahallede pek duramadı zaten o yüzden korkma yavrum sen bir daha öyle bir şey olmaz " Buruk bir şekilde gülümseyip
"Yok Cihan amca zaten hemen abimler geldi korkmadım " ya ne demessin hiç kkorkmadın. Babam tekrar gülümsedi. "Hadi şu olayı güzelce anlat bize"
"Ya aslında ortada pek büyük birşey yoktu. Ben sadece uyarmaya gitmişdim yanımda da İlayda ve Gizem vardı . Konuşma biraz sertleşti ama böyle birşey beklemiyorduk öyle yani biranda oldu"
Babam "Ne için uyaracaktın ki?" böyle birşey böyle bir ortamda nasıl anlatılır ki anneme baktım oda merakla bana bakıyordu. İlayda ve Gizem de yoktu ki onlardan yardım alayım. El mecbur anlatmaya başladım.
"Ya işte bu beni seviyorm-"
"Seviyormuş bir de it!! sen ona bakar mısın lan?!?!?!" bir anda sözümü kesen Demir abiyle bu sefer de Umut amca Demir abiyi otoriter bir şekilde uyardı. Demir abi ise devam etti. "Ne baba haksız mıyım? Reddedilmeyi konduramadı tabi!! " Umut amca tekrar sakin olması adına uyardı. Babam da sinirli olduğunu göstermemeye çalışıyordu ama ben anlıyordum. Ben de derin bir nefes alıp devam ettim.
"Tabi ben de red ettim. İşte oda mahallede laf söz çıkarmış. O beni seviyor abisinden korkusuna söyleyemiyor demiş. Bende uyarmaya gittim. Çatışma büyüyünce öyle oldu yani"
Abim "Boşver sen biz güzellikle hallettik" baya güzeldi ya hatta ortalık birbirine falan karıştı. Mükemmel!!
Ortam gerginleşiyordu ve ben artık iyice boğulmaya başlamıştım.
"Neyse ben gideyim artık "
Annem "Nereye yavrum ben artık gitmessin sanıyordum"
"Sanırım biraz uzaklaşsam iyi olacak" onlar red etmeden hemen mutfağa geçtim. Bardağa su koyup bir dikişte bitirdim. Mutfağa giren Demir abiyle gülümsedim.
Yanağımı gösterip "Çok acıyor mu?" dedi. başımı hayır anlamında salladım. Kanayan elini tutum ."Senin acıyor mu?" dedim. Oda hayır anlamında başını salladı gerildiğini hissedip elini bıraktım
"Olsun yine de güzelce temizleyelim de mikrop kapmasın" Arkasında ki sandalyeye oturtup, İlk önce peçeteyi biraz ıslatıp kuruyan kanları sildim. Daha sonra dolapdan krem alıp yavaşça sürdüm.
"Yüzünü gördükçe sinirleniyorum. Nasılda acıtmış. Şuan da gidip gebertesim var"
"İyiyim ben Demir abi... Zaten acımıyor" birşey demedi başını salladı. Sanki sinirini yatıştırmaya çalışır gibiydi
Gülümsedi.
"Eğer sen pansuman edeceksen ben araba altın da kalmaya bile razıyım" Gözlerimi şaşkınca ayırıp "Hiih! Allah korusun" dedim.
"Allah Allah baksana başka türlü yüzüme bakmıyorsun" başımı utançla yere eğip saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. O sırada çalan kapıyla ayaklandım.
"Sakın kalkma daha bant yapıştıracağım" Sırıttı.
"Tamam kalkmam daha bant yapıştıracaksın" bende gülümsedim.
Çalan kapıyı açtığımda polisleri görmemle şoke içinde kaldım.
"Demir İnan, Azad kaya, Gökhan şimşek, Mert Gültekin ve Hakan Anıt için şikayet var bizimle karakola gelmeleri gerekiyor"
Bölüm sonuuuu.....
Bu sefer oy kotası beklediğimden çok daha çabuk doldu.
Çoook teşekkürler🥰🥰Biliyorsunuz yeni bölüm 15 oyu geçince gelecek
Yorum atarsanız çooook mutlu olurum.
Bayyyyss.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
ChickLitÖzgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır. Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, lavinia... Özdemir Asaf Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...