Demir abide bende çoktan kafayı bulmuştuk. İkimizde durduk yere gülüp birşeyler konuşuyorduk.
Demir abi kahkaha atınca merakla baktım. Sonunda kahkahası küçülerek dudaklarında gülümseme bıraktı.
"Biliyor musun? Bir keresinde beni seviyorsun sanmıştım." tekrar gülmeye başlayınca bende güldüm.
Gülüşlerimin arasından yamuk ağzımla sordum. " Neden?" Sırıttı. "Ne biliyiim ... öyle güzel gülünce seviyorsun sandım." ne anlattığını zerre anlamasam da güldüm."Tabii bu düşüncem bir dakika bile sürmemişti." Tekrardan kahkaha atınca bende attım.
"Biliyor musun? Bende bugün beni seviyorsun sanmıştım" ikimizde güldük.
"Allah Allah nasıl anladın bakalım?"
cidden fazlasıyla şaşırmışa benziyordu."Bizim kızlar birşeyler söylese de ben sonradan onların kuruntusu olduğunu anlacak kadar zeki bir kızım" Yüzünü ellerinin arasına alıp "Aynen cidden çok akıllısın" saçma salak güldüm. Oda gülümsedi.
"Sana ilk defa iltifat edeceğim hazır mısın? " kafamı salladım.
"Yüzünü alkolle mi yıkadın gülüşün sarhoş ediyorda" çok mantıklı birşeyi bulmuşum gibi elimi alnıma koydum " Hayır şapşik zaten alkol aldın"
"Şşşşş bu harika anı bozma" güldüm.
" Allah Allah takdın gülüşüme" tebessüm etti.
"Takılmayacak gibi değil ki" içimdeki o Mina utanınca yüzümü ellerimin arasına aldım.
"Yiaaaaa" güldü.
"Eee sevgili aşk böceği Demir abi var mı başka aşkın?"
"Bende çok var da sendeki bu abiyle zor?"
Aramız da tuhaf bir sessizlik oldu. Kafamı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım. Uyumaya yakın
"Keşke bende senin kadar çabuk kafayı bulabilsem " dediğini duyar gibi oldum.
****
Sabah uyandığımda üstüm örtülü birşekilde içeride ki koltukdaydım. Dün Demir abiyle ilgili olan şeyleri hatırlamaya çalışsam da bir kaç gülüş dışında birşey hatırlayamadım.
Etrafıma bakındığım da kimse yoktu. Ayağa kalkıp evi turladım. Demir abi hiçbir yerde yoktu. Demek ki ilk başta dediği gibi erken gitmiş halbuki ben unutur sanıyordum.
Üzerimi değiştirip, baygın gözlerle şirkete gittim. Odama girdiğim de Murat'ı görünce şoke oldum. Kapıda durup ona bakınca ayağa kalkıp
"Mina biraz konuşalım mı?" deyince ikinci bir şoke geldi. Allah Allah Murat efendiye bak sen. Soğuk tavrımı koruyup onun yanına koltuğa oturmak yerine sandalyeye oturdum.
"Buyrun Murat bey sizi dinliyorum" Yüzünü elleriyle sıvazladı .
"Mina böyle deme..." duraksadıkdan sonra nefes aldı " Ben... gerçekten çok üzgünüm... Bak benim kafam hiç yerinde değil anladın mı? Ben sizi hiç kırmak istemiyorum babam dan sonra en yakınlarım sizlersiniz...." Yüzümde hafif bir gülümseme oldu.
Bu gülümseme rahatlamasına yardımcı olmuş gibiydi. " Ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum... Mina babam ölüyor ya... ben onun ölme fikrine alışamıyorum. Her işimde o aklıma geliyor. Kafamı toplayamıyorum. Çok özür dilerim"
Bu seferde ben derin bir nefes aldım. "Ben de çok üzgünüm. Zaten üzgündün benim de anlamam lazımdı "
Gülümsedi." Saçmalama Mina sen zaten alttan aldın ben çok üstüne geldim... Barıştık mı?"Yanına gidip sarıldım. "Üzülme tamam mı o iyileşecek" tebessüm etti.
"Neyse ben diğerlerinden de özür dileyeyim bari"
"Dile bari"
"Dileyeyim bari" deyip çıktı. Bende o çıkınca içimde ki huzurla odam da kaldım :)
Bölüm sonu...
Bu bölüm neler neler olduuu🤩🤩🤩
Sizce güzel bir bölüm müydü?
Fikirlerinizi buraya yazabilirsiniz.
Yeni bölüm 15 oyu geçince...
Şimdiden teşekkürler🙏🙏🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
ChickLitÖzgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır. Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, lavinia... Özdemir Asaf Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...