37. Bölüm

855 36 3
                                    

Kendime çeki düzen verip diğerlerinin yanına gittim. Ateş hâlâ bıraktığım haldeydi . Şebnem birşeyler anlatıyordu ama mutlu olmadığı kesin. Ateş'in beni görünce gözleri parladı. Yanına oturup olayı devr aldım.

"Şebnem sen artık gitsen mi? " Şebnem kibirli kibirli dudaklarını kıvırdı.

"Ay sanki senle konuşuyoruz. Ateşim beni istiyor demi?" Ateş bana baktı. Birşeyler yap dercesine. Şebnem "Hem biz çok iyi anlaştık Ateşle " deyip sarılınca Ateşin yanakları kızardı.

Yiaaa olumm çok tatlıı....

kibarca Şebnem'i itip "ya ya baya iyi anlaştık" gibi birşeyler geveledi.

"Ama diğerleri merak eder git bence...ama yine de sen bilirsin" kalbini kırmamak için direkt git diyememesi beni gülümsetti ama Şebnem sinir ettiği için kısa sürdü.

"Hem Ateş ile biz iş konuşacağız sen anlamassın." Şebnem dudaklarını büktü. Iyyy birde tatlı olduğunu falan sanıyor ya gıcık oluyorum. Pardon da kırmızı rujunu milletin gözüne sokmassan emin ol daha tatlı olursun da neyseeee...

"Siz konuşun ben anlamasam da dinlerim." Ateş'e umutsuzca bakarken Şebnem yine ortaya atladı. "Aaa ben sekreterim biliyor musun? hem yeni işten çıktım madem birbirlerimizi çok sevdik sekreterin olabilirim " yok artık yüzsüzlüğün de bu kadarı. Konuşmayı devr alıp "Ateş sana tasarımı göstereyim ben gel" dedim. Oda Şebnem'i iteleyip "Aaa olur olur" dedi. Önden koşarak gidince hafifçe gülümsedim. Şebnem de ayaklanıyorken hafifçe itip otutturdum ve samimiyetsizce güldüm . "TATLIM sen gelmesen daha iyi olur bunlar holdingin özel  tasarımları çalınmasını istemeyiz. KUSURA BAKMA" dedim. Bozulsa da hafifçe gülümseyip "Ateş napsın senin tasarımlarını" dedi meydan okurcasına. Aynen napsın Ateş benim çizimlerimi....düşün Mina...düşün...düşün...

"Çizime karşı ilgisi var "

"Tamam CANIM bekliyorum burda nasılda 2 dakikaya gelirsiniz."

deyip oturduğu yerde daha da yayıldı.

Onu arkamda bırakıp evin içine Ateş'in yanına yürüdüm. Kapı girişinde görünce güldüm. "Ucuz yırttın" Oda güldü. "Evet, arka kapı varsa ordan kaçayım ben"

"Evet var." dedim. Arka kısma gizlice gidip bahçeden çıktık. Kapıyı da sessizce örttüm aslında bizi duyması imkansızdı ama ne olur ne olmaz.

Ateş de karşımda durmuştu. Birşeyler diyecek diye beklesem de pek konuşacak gibi durmuyordu. Belki oda beni bekliyordur? ama benim de pek konuşmaya niyetim yoktu. En sonunda o konuştu.

"Ben...beni davet ettiğin için çok teşekkür ederim çok güzel bir gündü." Kaşlarımı çattım." Şebnem'e rağmen mi?" güldü ve kafasını salladı.

"Evet Şebnem'e rağmen...içinde sen olan heryerde ben çok eğleniyorum, gülüyorum, mutlu oluyorum teşekkürler" Utançla gülümsedim. İltifat alınca ne diyeceğimi bilemiyorum .

"Ben de teşekkür ederim geldiğin için" konuşmak yerine başını salladı. Sonra aklına birşey gelmiş olmalı ki güldü.

"Ama bir daha geleceğimi sanmıyorum artık sen gelirsin." Kaşlarımı çattım. "Niye?"

"Şebnem???"

"Bence oldukça geçerli bir neden" şaşkınca bana baktı. "Yani teklifimi kabul ettin."

"Ne alaka ondan onu mu çıkardın" güldü.

"Evet ondan onu çıkardım." bende güldüm.

"Düşünülebilir." başını salladı. "Yani biraz daha beklemem gerekecek." bende başımı salladım.

"O zaman ben gideyim de 'biraz daha bekleyeyim'." Bende onu taklit ettim. "Tamam sen git de 'biraz daha bekle'"

Son bir kez daha bakıp arabasına binip gitti....

Vay anasını ne ilginç bir gündü.

*********

Ehehehehe yine uzun yapamadım.... Çoook pardon ...

Bir dahakine söz uzun olacak. Bir sürü tatil ödevim olsa da merak etmeyin sizi unutmam;)

Umarım seversiniz
hepinizi çoğğğk seviyorum
kendinize iyi bakın

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin