"Bayadır konuşamıyoruz" başımı sallayarak onu onayladım "Aynen birde en son o düğünde görüşmüştük"
Burukça gülümsedi "İlk ve son..." yüzü düşmüştü. Bunu fark eden Murat"eee bizi tanıştırmayacak mısın?" dedi. Sanki daha yeni hatırlamış gibi"Aaa doğru bakın bu Ateş , bir komşunun düğünün de tanışmışdık" dedim. Selin tip tip bakıp" demek bir düğünde... Nasıl tanışdınız?" sözü alan Ateş'e izin verdim.
bana bakıp gülümsedi " Dansa kaldırmıştım" dedi. Nergis "ya demek dansss???" diye inanamıyormuşçasına tekrarladı. Ateş tekrar gülümseyip onayladı. Zaten gülmediği bir zaman dilimi yok. Nergis "Allah Allah Mina pek düğünlere gitmezdi." Ona kaş göz yapıp kurcalamaması gerketiğini sonra anlatıcağımı işaret ettim ama pek oralı olduğu söylenemez sonra sorduğu soruya cevap verdim. "Ya işte şans " başını salladı sanki birşeyleri kafasında tartıyormuş gibi gözlerini kıstı.
O sırada Varol ayaklandı."Nereye?"
"Aga işler beni bekler siz laklaka devam edin" dedi.
Murat "Allah Allah ne laklakı ya" Varol kafasını iflah olmassınız der gibi sallayıp gitti. Murat arkasından bağırarak "Yaa biz hergün laklak yapıyoruz sanki " Nergis kaşlarını çattı "Oğlum yapmıyoz mu?"
Murat "şşşş birazcık acıtasyonun kimseye zararı yok" güldüm. "Kesinlikle Murat'ı onaylıyorum"
Nergis eline alnına vurdu "Sizi gidi beyinsiz insanlar, düşün önüme "
"hiiih men inanaaağğğmiiyoooruum biz... beyinsiz... üzdü"
Murat "Aman boşver Mina kendi beyni olmayan diğerlerinin de yok sanırmış"
"Salak o öyle değildi"
"Şşşşşşşşş artık böyle" Nergis abartılı bir şekilde "Allahım malllaaarın arasında kaaaldıığğğm düşün lan önüme "
Selin "Nereye be?" Nergis kaşlarını çattı. "Nereye sence Selinciğim?"
Selin "Azıcık daha otursaydık" Nergis kafasını iki yana salladı işler bizi bekler"
"Hadi gidin artık"
Nergis "sen gelmiyor musun?" Ateş'i işaret edip "Ben biraz daha Ateşle kalayım. Müsaitsin değil mi?" Ateş memnun olmuş gibi gülümsedi. "Çok mutlu olurum" bende aynı şekilde gülümsedim.
Nergis "İyi madem hadi kalkın " Zaten kalkmış olan Nergis son çağrısını da yapınca Selin ile Murat kalktı. Zor bela vedalışıp yolladım. Şimdi Ateşle başbaşa kalmıştık.
"Eee Ateş neler yapıyorsun? seni hiç tanımıyorum" Ateş gülümsedi "Aslında pek birşey yapmıyorum. Mesleğim polislik a-" Heyecanla sözünü kesip.
"Oha sen polis miydin ?" dedim.
"Evet? neden bu kadar şaşırdın ki ben biliyorsun sanıyordum " bu kadar şaşırmama şaşırmışa benziyordu.
"Yok ya bilmiyordum bilseydim geçen seni arardım." kaşlarını çattı.
"Bir sorun mu oldu?"
"Ha yok ya yani bir sorun olursa ararım diye şaaağtım"
"Biliyorsun ki ben polisim demiştim yalan söylediğini anlarım yani" gülümsedim "Allah Allah demek ki yanlış anlıyormuşsun" üzerime gelmeyip "Ben bunu nasılsa öğrenirim o yüzden üstüne gelmeyeceğim"
#####
Orda hava ve su da dahil herşeyden konuşmuştuk. Zaten şirkette de işimi bitirdiğim için eve geçecektim.
Ateş" Seni ben bırakayım mı?" gülümsedim.
"Sağol ama kendi arabamla gitsem iyi olacak"
"Zaten aynı mahalledeyiz bugünlük ben bırakayım"
"Allah Allah yarın gelirken nasıl geleceğim birde taksi parası mı vereyim?"
"Ben bırakırım"
"Oğlum sen işsiz misin?"
"Yo işliyim ama konu sen olunca işim ikinci plana geçiyor"
Neeeeğğğğ????
Ateş biraz daha ısrar edince kıramadım. Aslında çok mantıksızdı ama napiyim adam taktı kafaya bırakacak beni.
Arabaya binip Mahalleye geldik tabiki yine ve yine abimler bizim bahçenin masasında oturuyordu.
"Ateş hiç gerek yoktu teşekkürler"
"Teşekkürlük bir durum yok asıl kabul ettiğin için ben teşekkür ederim" gülümsedim.
"O zaman daha sık görüşmek üzere"
"Ne daha sık görüşmesi yarın beni alacaksın bak. Yoksa seni gebertirim." Teslim olurcasına ellerini kaldırdı.
"Pardon bir anlık dalgınlığıma geldi. Unutmadım yani"
"Valla biran kalbime iniyordu."
" Ben hep böyle durmaya razıyım ama o taraf çok pis bakıyor in bari" Ben de gösterdiği tarafa bakıp son kez uyarırcasına konuştum "Bak gel"
"Beni bu kadar istemen gözlerimi yaşartıyor "
"Peeeh ben mi seni isteyeceğim ." güldü. "Belkii.... neyse git hadi"
Çıkıp eve doğru ilerledim. bahçe kapısının önünde sinirli, gözleri dolmuş ve gitmek üzere olan Demir abiyi görünce şaşırıp kolundan tuttum."Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Birşey söylemek ister gibi gözlerime baktı.... O kadar uzun bakmış gibi geldi ki gözlerimi kaçırdım. Bu halime daha da sinirlendi gibi geldi. Ne yani bu sinirli hali benim yüzümden mi? Abimlerin tarafına baktım. Onlar da bana bakıyırdu.
"Abi?" Gözleri dolmuştu. Bana son kez bakıp "Ben..... Seni " sen beni ne???
Az önceki kısık sesi yerine gür sesi yankılandı. "BEN SENİ SEVİYORUM MİNA!!!!!!"Şok bir şekilde Demir ABİYE baktım. Oda dediğine inanamıyormuş gibi bana bakıyordu. Diğerlerine baktım. Onlar zaten ayrı bir aleme girmişti.
Ne yaniiiii
Demiir
abiiiiii
beni
seviyooorrr
yoooğğk artıığğk
"Şaka... mı?" herkes o kadar ciddiydi ki ayrıca bunun komik bir durumu yoktu. Olamaz değil mi? Sanki herşey bitmiş gibi baktı. Sanki son kez bakıyormuş gibi baktı.
"Ben.... özür dilerim.."
Sonunda bekleeeneeen..
Yorumlarınızı bekliyor olacağım...2 haftayı aşkın süredir Bölüm atmıyordum. Dersler fazla yoğun çok özür dilerim.....
İnş beğenirsiniz...
15 Oy gelince yeni bölüm atacağım.. şimdiden teşekkürler 😁
Birde takiiipppp lüütfeen.....
Bayyssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
ChickLitÖzgürlük, "hayalimde ki muhteşem sevgili " anlamına gelmektedir. Aynı zaman da bir çiçek ismidir. "Ölüm çiçeği " olarak kullanılır. Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, lavinia... Özdemir Asaf Abi ben geldim diye mi gidiyorsun? noldu?" Demir abi sinir...