Güçlü bir Adamla, Güçlü bir Kadının hikayesi...
Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter...
🕊
"Sen benim en doğru yanlışım .Tövbesi olmayan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Herkes bir yaşam seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder. Bizimkide o hesap" ******************************************
O hep güçlü , sert , sinirli olarak gördüğüm adam , şimdi benim incinmemden mi korkuyordu? Belki onu tanımasaydım , abimden dolayı diye düşünürdüm . Ama Akgünün bu durumu umursamayacağından emindim .
Abime değer vermediğinden değildi umusamamazlığıda. Kendi kararlarına yada hayatına kimseyi müdalahe ettirmezdi. Seçtiği yaşamın tehlikesinin hep farkında olmuştu , belkide bu yüzdendir bu zamana kadar ciddi bir ilişkisinin olmaması , en azından mahalleden.
Abim uzun zamandır yurtdışındaydı . Akgün buradaki işlerin başında durur , abimde Almanya'daki teslimatlarla ilgilenirdi .Yaklaşık 1 senedir buraya gelmemişti , zaten babamlada uzun zamandır araları oldukça kötüydü .Akgünde bunu bildiğinden dolayı sesini çıkarmazdı. Ancak abim geçen konuşmamızda artık dönmesi gerektiğini söylemişti.
Akgün 'ün arkasından uzunca düşündüm . Hislerim daha yeni başlamış olmasını fark etmişti, hadi ben ona göre çocuğum ve bu durumu kontrol edemedim peki ya o ?
Bana , sen benim tövbesi olmayan günahım ,başımdan giden aklım, severek çektiğim ahımsın demişti. Onun hisleri geçmişe mi dayanıyordu ? Peki onun hayatında küçük bir kız çocuğuna yer varmıydı? Kendimi bildim bileli hayran olduğum ancak gözünün içine bile bakamadığım , kendimi 'o benim abim gibi' masalıyla avuttuğum adammıydı beni seven ? Aklımdaki binlerce soruyla kendimi uykuya teslim etim.
Ancak kalktığımda hava aydınlanmamıştı bile , dönüp durdum yatakta . Ancak sıkıntıdan ve aklımdaki sorulardan bunalmıştım. Kendimi hızla dışarı attım . Babamlar uyanmadan dönerdim,şuan kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Yürüdüm , nereye gittiğimi bilmeden öylece yürüdüm . Kafamı kaldırmak aklıma geldiğinde kendimi onun evinin önünde buldum , tek yaşadığı evin. Girip konuşabilirdim bence , eğer şimdi yapmazsam birdaha cesaret edemezdim. Hem kimse görmeden ancak şimdi girebilirdim bu eve , konuşup aklımdaki sorularıda sormam lazımdı .
Hızlıca zili çaldım ,açması o kadar kısa sürmüştü ki elim kapıda kaldı. Bu saatte uyanık olması ayrı bir ilginçti tabii. Üstü çıplak , siyah eşofmanı ve elindeki bira şişesiyle bana bakıyordu. Saçımı arkama attım ve "Konuşucaz , öyle kafanı eseni söyleyip gidemezsin" dedim sanki çok normal bişey yapıyormuş gibi, hızla salonuna doğru yürüdüm .Arkamdan tek kaşı havada bir şekilde bakıyordu kesin , genelde öyle yapardıda.
"O söylediklerin neydi öyle ?" dedim birden arkamı dönüp ellermi açarak. "Niye sanki sana aşıkmışımda , sen beni reddetmişsin gibi davranıyorsun. Merak ettimde" dedim. "Bu saatte merakından mı geldin ? " dedi , gayet sakindi, ben bağırıp çağırır konuşmama fırsat vermez diye beklerken hemde.