22.BÖLÜM:VARSA KADERDE

750 27 9
                                    


Merhabaa,evet bu haftada burdayım tabikii.Öncelikle bu gördüğünüz videomuzda 22.bölümün kesitleri var.Belki aklınızda canlandırıken bir yararı olur diye böyle bir şey hazırlandı,umarım beğenirsiniz.Bölümle ve karakterle ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum yorumlarda buluşalımm. SEVGİYLE :)


Cam kırılma sesiyle gözlerimi açtım,hızla yataktan kalkıp merdivenlerden indim.Gördüğüm görüntü,oturup ağla isteğimi kamçılasada derin bir şekilde yutkunup nerdeyse 2günde bir görebildiğim babamın koluna girdim, ayakta duramıyordu.Gözleri kapalı şekilde onu kendime yaslayarak salona götürdüm,kanepeye uzanmasını sağlayarak incecik bir örtüyle üstünü örttüm. Sabah uyandığımda evde olmayacağını bildiğim için yanına çökerek şu 3  yıl içinde çöküşünü bir kez daha izledim.Abimi toparlayamadığım gibi onuda toparlayamamıştım,içimde onlara karşı bitmek bilmeyen bir öfke vardı ancak o öfkenin yanında öyle bir kimsesizliğim vardıki yanımda olmasalar bile vardılar işte,nefes aldıklarını bilmek bile güç veriyordu bana.Hava karanlıktı,birkaç saat sonra aydınlanacaktı muhtemelen.

Üstümde hırkaya sarılarak kapıdan çıktım, sokağın ortasında öylece dikilip gökyüzüne bakarken bana karşı siyah bir arabanın yaklaştığını fark ettim. Tam bir adımlık mesafemde durmuştu,kaşlarım hala çatılı dururken arabadan Akgün indi.Arkamı dönüp gideceğim sırada 

"Hep böyle benden kaçıcakmısın?" dedi arabasının önüne geçip kaputa yaslanarak.Ona doğru dönüp bir adım yanına yaklaştım,o günki sözlerini duymasam şuan gözlerindeki özlem diyebilirdim ama değildi. O gün bana o cümleleri kuran o adamla şuan karşımdakini bir farkı yoktu.

"Sen kimsin de ben senden kaçıcam? Ayrıca kaçmak senin işin,ben hep burdaydım halada burdayım." dedim alaycı sesimi ön planda tutmaya çalışarak. Yüzüne acı bir gülümseme yerleşti.

"Değişmişsin,gözlerinin ardında bir duvar var.Gardını indirmiyorsun." dedi gözlerini dikkatlice yüzümde gezdirip. Kafamı onaylar şekilde salladım,o da salladı. Hala o kadar güçlüydü ki,kedimi istemsizce savunmasız hissediyordum. Sanki,sanki bir kez sarılsa tüm 3 yılımı silip atabilecek gibi. Ses çıkarmadım,sustum o da sustu. Gitmek için hareketleneceğim sırada

"Serkan artık dönücek."dediğince önce yüzümde sinirden bir gülümseme belirdi,beni inceleiğinin farkındaydın.Tek elimle anlımı ovup sakinleşmeyi bekledim.

"Ne bu şimdi,günahmı çıkarıyorsun?" dedim ve çenesini sıkmaktan titrediğini fark ettim. "Benim kimseye ihtiyacım yok tamammı?"Arkamı dönüp gideceğim sırada sadece ikimizin duyacağı bir tınıda,sakince

"Var." dediğinde arkamı dönemeyeceğimi anladığımda hızlı adımlarla eve attım kendimi,yere çöktüğümde bir kez daha bu gerçekle yüzleştim.İhtiyacım vardı onlara,hemde çok.Kolumu kıpırtadıcak gücüm yoktu,ben annemin yasını bile tutamamıştımki daha.Belki çok meşgul olursam,düşünmeye bile vaktim olmazsa unuturum herşeyi sanmıştım.Ama günden güne ağırlaşan bu yükün altında ezilmek üzereydim artık.Ama peste edemezdimki, sırf onu görüyorum diye yıkılamazdım en azından şimdi olmazdı.Haklı çıkmasına izin vermeyecektim.

Hava aydınlanmadan hazırlanmak adına hızla duşa girip,vücudumun gevşemesine izin verdim.Kimse bana acıyamazdı,ben Rima Karayım.Hazırlanmaya başlamadan önce bugünki genel kurul toplantısın dosyalarına elime alıp incelemeye başladım,şuan burda olduğuna göre toplantıya katılacaktı.

AŞK-I DİLDAR (Mahalle serisi) DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin