26.BÖLÜM:YÜZLEŞME

560 23 4
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İstemsizce olduğum yerde kalakaldım.Eski sevgili?Tekrar denemek? Aklımda bu kelimeler yankılanırken dudaklarımdan bir gülümseme firar etti. Neydi bu?Şaka falanmı? Bana Akgünü tanımıyor gibi yapmalar,akıl vermeye çalışmalar,beni asistanı yapması... Kafamda deli sorular kendini serbest bıraktı. "R-Reha hoca?" dedim istemsizce kekeliyerek.

Tek elimle bir tane omzuna vurup yavaşta olsa sarsılmasını istedim. "Madem biliyordun,niye durdurmadın lan beni o zaman. Siktirdin gittin, ben senin eski sevgilinin omuzunda mı ağladım?" dedim sesim evde yankılanırken. Ellerimi başıma koyup kendi kendime düşünmeye başladım.

"Ben aptal gibi onu bir abla gibi gördüm,güvenemedim evet ama ben onu SEVDİM SEVDİM." dedim gidip omzuna bir tane daha vurup.Vurmama rağmen hareket etmiyordu, dümdüz ifadesiyle bana bakıyordu.Parmağımı göğüsüne yasladım "Ve sende benim salak yerine konmamı mı izledin?" dedim sonlara doğru alçalan sesimle.

Kasılan çenesi,çatılan kaşları bana cevap vermeyeceğini işaret ediyordu. Kolundan tutup kapıya sürükledim. "İYi siz bir deneyin o zaman ,ben düğüne nedime olarak gelirim." dedim ve kapının dışına ittirerek üstüne kapıyı sert bir şekilde kapattım. Ağlamayacaktım, beni terk edip giden bir adamdan ne bekliyordumki sanki? Bir anda vahiy inip değişmesinimi? Yoksa gitmek için haklı bir sebebinin olmasını mı?

Kendimi dizlerimin üzerine bıraktım. Her seferinde daha çok kıramaz ,üzemez beni dememe rağmen nasıl üstüne koyabiliyorduki? Oturduğum yerden,yerdeki vazoya tekme atıp düşürdüm. Çıkan ses evde ve kulaklarımda iğrenç bir his bırakmıştı.Ellerimi sıkı sıkıya kulaklarıma bastırdım. Günlerce uyumak istiyordum artık,sadece uyumak ve uzun bir süre uyanmamak. 

Ama aklıma gelen şey beni doğrultmaya yetmişti,odama doğru koşar adımlarla çıktım.

  Yazardan

Akgün dişlerini sıka sıka evden çıkmıştı. Elinde sıkı sıkıya tuttuğu anahtarıyla arabaya doğru yürüdü,kendine olan bu öfkesi hiç geçmeyecekti. Her dakika Sarılıp öpmek istediği kadının kalbini kırmak,hemde bunu bile bile yapmak onu dahada paramparça yapıyordu. Çocukluğundan beri dönüşmek istemediği,tükürüğünü atmayacak adamlara yavaş yavaş dönüşmekmiydi onun bu denli canını yakan? 

Arbasına binip kapıyı kırar derecesinde kapadı. O kadından bir nebze olsun Rimayı uzaklaştırmıştı,aynı zamanda kendindende tabii...Çalan telefonu düşüncelerini bölmüştü. 'Köpek Hakan' ın aradığını görünce yüzünde buruk bir gülümseme oldu. Ciddiyetini takınıp telefonu açtı. "Kardeşim" dedi ve arabayı çalıştırdı. Hakan reşit olmaya yakın yanına girmişti, Akgün en başlarda istememişti yanına girmesini. Hakana iyi bir gelecek teklif bile etmişti ancak Hakan inatla kendini sokmuştu camiaya.Şimdilerde 25-26 yaşlarında olmasına rağmen,yaşına göre iyi bir çevresi ve saygınlığı olmuştu.

"Nasılsın abi?" Hakan yıllardır yüzünden eksilmeyen gülümsemesiyle konuşuyordu. "Geldim Hakan biliyorsun işte, bakalım dönüş sağladık tekrar." dedi bir yandan yola bakarak. Hala aklının bir köşesinde Rima vardı, ne yapmıştı? Neler düşünüyordu şuan bilmekte istiyordu.

AŞK-I DİLDAR (Mahalle serisi) DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin