3. Bölüm

111 7 0
                                    


"Sanıyorum ki dün gece ödeşmiş olduk. Özür dilememe gerek kalmadı." Alparslan'ın sert ama efsunlu sesini duymamla kalakaldım.

Tam cevap vereceğim sırada uzaktan Demir amcamın sesini duydum.

"Belii nerde kaldın yeğenim." diyerek pat diye odaya giren amcamla hemen kendimi toparladım.

"Alparslan Bey'e teşekkür ediyordum amca dün gece için. Haydi gidelim." diyerek amcamı kapıdan itekledim.

"Tekrar teşekkürler Alparslan Bey." zorla gülümseyerek az önce olan şeyinden etkisinden kurtulmaya çalıştım. Ufak bir baş selamı verip yanımdan geçip gitti. Ne olmuştu az önce öyle ? O da neydi ?

"Kız kendinde misin sen ? " amcam elini gözümün önünde sallarken silkelenip kendime geldim. Amcama gülümseyerek koluna girdim.

"Aklıma bir an dün gece geldi amcacığım. İyiyim." diyerek yalan söyledim. Ne var canım pembe yalandı bunlar.

"Geçti gitti. O itte cezasını buldu." hatırlayınca amcam da gerilmişti. Beline sarılıp onu sakinleştirdim sonra yürümeye başladık.

Babamın odasına geldiğimizde kendimi çalışma masasının önündeki koltuğa attım. Odaya göz attığımda babam masasında , Ayaz da diğer koltukta oturuyordu. Amcamda gelip yanıma oturduğunda bir an sessizce durduk.

"Diyorum ki hafta sonu etkinliğimize yeni ortağımızı da çağıralım. Bana pek rahat bir tip gibi gelmedi. En azından biraz kaynaşır ve samimi ortam oluştururuz."
babam sorarcasına bize baktığında ona baktım. Düşünceli görünüyordu. Toplantıda da Alparslan'ı çok incelemişti. Şüpheyle onu süzdüm. Çıkardı kokusu nasıl olsa.

"İyi düşünmüşsün abi. Adam belli ki yeni tanıştıklarıyla hemen sıkı fıkı olamıyor. Teklif et bakalım kabul edecek mi" abimler de onaylayan mırıltılar çıkarınca bana da hafta sonu ne olacağını düşünmek kaldı. Bugün ki o tuhaf andan sonra garip hissetmiştim. Aman kendine gel kızım! O hala arabana çarpan hödük adam.

"Belinay, şu senin projeni Alparslan Bey'le beraber yürüteceksiniz. İstersen hemen çalışmaya başlayın çünkü çok yakın bir zaman da şirketimiz sunuma çıkacak." babamdan gelen bu bilgiyle nedensizce gerildim. Bilmiyorum ama bu adam söz konusu olunca geriliyordum. Babamı onayladım ve yavaşça ayaklandım.

"O zaman ben gidip kendisiyle planlama yapsam iyi olur." diyerek odadan çıkıp Alparslan'ın odasına doğru adımladım. Kapıya geldiğimde hafifçe tıklayıp bekledim.

"Gir." gür ve keskin sesini duyunca derin bir nefes alıp içeri girdim. Ceketini çıkarmış kravatını gevşetmiş bir şekilde masasında dosyaları inceliyordu. Büyük ihtimalle üstünde çalışacağımız dosyaydı.

"Ortak çalışacağımız proje için planlama yapmaya geldim. Farklı işlerimizde var çakışmasınlar." diyerek açıklama yaptım.

"Ben de seni çağırtacaktım. Otur ayarlayalım." adamın bu kaba hallerine kaşlarımı çattım. Sanki asistanıyla konuşuyordu. Sabır Belinay diyerek koltuğa oturdum.

"Salı ve perşembe dolu oluyorum. Diğer günlere plan yapabilirsiniz müsaitlik durumunuza göre." deyip isteğimi belirttim. Kafasını sallayıp önündeki ajanda olduğunu düşündüğüm deftere göz attı.

"Cuma günü çalışmak yeterli olur bence. Duyduğum kadarıyla dişli bir mimarsın, zor olmaz bizim için." dediğinde ondan ilk kez iyi bir şey duymamla kendi kendime güldüm. Adam överken bile sinirli sinirli konuşuyordu yahu.

BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin