11.Bölüm

43 3 0
                                    


Neredeyse 2 saattir yatağımda bir oyana bir buyana dönerek kıvranıyordum. Alparslan bana o cümleleri kurduktan sonra hiç konuşmamıştı. Sessizce beni eve bırakıp yanımdan ayrılmıştı. Açıkçası ben de şaşkınlığın getirisi olarak ağzımı bile açamamıştım.

'Sana benden başka kimse dokunamaz ' demişti. Her ne kadar taş devrinden kalma cümlesi normalde sinirlenmeme sebebiyet verecek olsa da , cümleyi kurma nedeni sinirlenmemi engelliyordu.

Buz adamım bana karşı buzlarını az da olsa eritmeye başlamıştı. Elbette yarın çiçekli böcekli çiftlerden olmayacaktık. Sadece ona vadettiğim şeyler için ufak bir adımdı bu. Beni sevebilirdi..

Uyuyamayacağımı anlayarak yataktan kalktım ve banyoma yöneldim. Ufak bir duş beni kendime getirirdi.

............................................................................

Duşumu aldıktan sonra ağır ağır üzerimi giyinmiş saatin biraz daha ilerlemesini sağlamıştım. Kahvaltı saatinin gelmesiyle de odamdan çıkıp günlük rutinim olan Selim'i uyandırmış ardından hep beraber güzel bir kahvaltı yapmıştık.

Şimdi de elimde kahvemle şirkete giriş yapmıştım. Bugün aşırı yoğun değildim. İncelemem gereken bir kaç dosya vardı ve ardından serbesttim.

"Güzellik!" Ardımdan gelen sesle adımlarımı yavaşlattım ve Emir'in yanıma gelmesini bekledim.

"Yakışıklım." dedim yanıma geldiğinde yanağını öperek.

"Nasılsın yavrum ? " dedi kolunu omzuma atıp bir yandan beni de yürüterek.

"İyidir Emirciğim asıl sen nasılsın ? " dedim imayla ona bakarak.

"Vallahi fıstık bugün keyfim yerinde, çok iyiyim." pişmiş kelle gibi sırıtarak bana baktığında gözlerimi kıstım.

"Allah Allah hayırdır ?" dedim odamın önüne doğru geldiğimiz sırada.

"Çilem'in annesi sonunda isteme tarihi için gün belirledi." dediğinde şaşkınca suratına baktım.

Ne var canım ! O kadın tam bir canavardı.

"Bu bir rüya mı ?" dedim elimi alnıma koyup bayılıyormuş gibi yaparak.

"Değil be sonunda değil." dedi o da abartılı bir şekilde Zafer işareti yaparak. Bu haline güldüm.

"Eee ailemize ikinci gelini almaya ne zaman gidiyoruz ? " dedim kolumu odamın kapısına atmışken.

"Valide vazgeçmezse 1 ay sonra güzelim." dedi içindeki sevinç dışına yansıyordu resmen. Tebessüm ederek kolunu sıvazladım ve tebrik ettim.

Emir yanımdan ayrıldığında ben de direk masama geçtim. Halletmem gereken dosyaları önüme alarak işe koyuldum. Tabi bu arada gözüm Alparslan'ı yoklamaktan geri kalmıyordu. Neredeydi bu ?! Hala gelmemişti.

Yarı Alparslan'ı düşünmeli yarı dosya incelemeli 1 saatin ardından sandalyemde geri yaslanarak derin bir nefes aldım. İşler baya birikmişti bu ara çok boşlamıştım. Bir kaç dakika gözlerimi kapatarak dinlendikten sonra çalan kapıyla gözlerimi araladım.

"Gel." Cam kapıda görmeyi çok istediğim sureti gördüğümde diyerek yerimde dikleştim.

Her zaman ki yakışıklı ama bir o kadar da korkutucu duran aurasıyla bana doğru gelen adama tebessüm ettim.

"Bugün Arya'ya hediye almak istiyorum. Beraber çıkıp bakalım, uyar mı ?" diyerek bodoslama konuya dalan karşımdaki davara göz devirdim. Sanki çok ilgili bir abiymiş gibi hediye mi almak istiyormuş bir de ! Hııı biz de yedik!

BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin