10.Bölüm

57 5 2
                                    

Uzun bir aradan sonra hepinize selam!🎈

Genç kadın kalbinin içinde uçuşan kelebeklerle kendisini odasına attığında neredeyse bayılacak gibi hissediyordu. Ne demişti Alparslan ? Birini sevecek olsaydı o kendisi olacaktı. O an çok güçlü bir şey filizlendi içinde. Umut. Artık emindi ki çıktığı bu yolculukta zor da olsa mutlu olabilecekti.

Elini kalbinin üzerine koydu ve derin bir nefes alıp sakinleştirmeye çalıştı kendini. Yavaşça masasına doğru ilerleyip koltuğuna oturdu. Biraz sakinleştiğini hissettiğinde kendisini tekrar işlerine odakladı. Uzun bir süre projesinin çizimiyle ilgilenirken bir ara Pamir de ona katılmış ve ortak projelerinin çizimine de bakmışlardı.

Sonunda işlerinin bittiğine kanaat getirip yerinden kalktı ve çantasını da alarak odasından çıktı.

"Nereye güzellik ?" Emir kuzenini giderken gördüğünde hemen yönünü o tarafa çevirmişti.

"Eve geçiyorum hayatım. Sen nereden ? " Belinay'ın sorusuyla derin bir nefes alan Emir çok dertli görünüyordu.

"Çilemlerden geliyorum." dediğinde Belinay sorunu hemen anlamıştı zaten. Yine Çilem'in annesi bir sıkıntı çıkarmıştı anlaşılan.

"Yine ne oldu ?" Belinay'ın isyankar sesine tebessüm eden Emir elini boşver anlamında salladı.

"Artık rutin oldu bu değişen bir şey yok." Emir'in hüzünlü sesi Belinay'ı da üzmüştü.

Anlayamıyordu bu kadını bir insan neden kızını bu kadar bunaltıp sık boğaz ederdi yani.

"Kaynanan ama kusura bakma Emirciğim ben bunu yolarım." Belinay eliyle saç yolarmış gibi yaptığında Emir gülerek onu kolunun altına sıkıştırdı.

"O günü sabırsız bir şekilde bekliyorum." diyen Emir kuzeninin yanağından öperek odasına doğru ilerledi.

Belinay bir süre kuzeninin ardından üzgün bir şekilde baktı ardından toparlanıp asansöre doğru ilerledi. Eve gidip biraz dinlenmek istiyordu artık.

Çalışanlara selam vere vere şirketten çıkıp arabasına bindi ve sakin sakin evine yol aldı Belinay.

"Anne versene şunu Allah Allah ya!" eve girer girmez duyduğu seslerle yüzünü buruşturdu genç kadın.

"Oğlum sofradan önce yemek yok diyorum sana!" annesinin sesini duyduğunda anlamıştı yine abisi Ayaz'la annesi yemek kavgası yapıyordu yine.

Eslem hanımın en katı kurallarından biriydi sofraya oturmadan yemek yenemezdi. Kimse bu durumdan şilayetçi değilken oğlu Ayaz'la pek uzlaşamıyorlardı bu konuda. Ayaz açlığa dayanamıyordu.

"Yav anne bayılacam açlıktan diyorum ver bir dilim yiyeyim şundan." Ayaz'ın ağlamaklı sesine gülen Belinay kapının yanında dikilmeyi bırakıp yanlarına doğru ilerledi.

"Yine mi savaşa giriştiniz bu sesler ne böyle ?" gülmemeye çalışarak sorduğu soruyla Ayaz kardeşinin koluna yapıştı.

"Kardeşim annem beni aç bırakıyor, yardım et abine gözümün göz bebeği haydi!" Belinay ufak bir kahkaha atıp abisinin yanağını öptü.

"Hayatım beş dakika önce yesen ne olur sofra da yesen ne olur dayan azıcık koskoca adamsın." dedi ve annesine de öpücük atıp merdivenlere yöneldi.

"Hain çıktı bu da! Anne gözünü seveyim ver şu börekten bir dilim veeer." Belinay merdivenleri çıkarken hala Ayaz'ın seslerini duyabiliyordu.

Gülerek odasına girdi. Biliyordu ki Ayaz o yemeği yiyemeyecekti ve bunu bilmesine rağmen neredeyse her gün aynı şeyler yaşanıyordu bu evde.

BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin