12.Bölüm

30 3 0
                                    


"Papyonum nerede?"

"Ay yeter oğlum! Şiştim artık sabahtan beri papyon da papyon. Nereye koyduysan oradadır." yaklaşık yarım saat önce hasret giderme işlerini bitirip düğün için hazırlanmaya başlamıştık. Ve Selim abim hala papyon peşinde dolanıyordu. Annem ise sürekli sinirle söyleniyordu.

"Biri şuna papyonunu versin Allah rızası için ya. Geldiğimden beri papyon diye başımızı şişirdi adam." Sinem'in hayıflanmasıyla hafifçe kıkırdadım.

Ece ve Sinem kuaförümüzü eve çağırdığımız için kahvaltıdan sonra bize gelmişti. Şimdi hep birlikte hazırlanıyorduk.

"Bu adam sakin bir adamdı ne hale geldi ben şok." Ece gülerek konuştuğunda ben de ona hak verdim.

"Çok konuşma. Seni göreceğiz diyeceğim ama sen evde kalacağın için o günleri göremeyeceğiz maalesef." Ayaz kapıdan başını uzatmış Ece'ye laf atarken Ece de makyaj masasından aldığı fırçayı ona doğru fırlattı.

"Bak seni doğrarım çocuk!" çemkirmeye başlayan Ece'yle Ayaz yavaşça ona doğru yaklaştı ve bir süre suratına baktı. Ardından hızla elini yüzüne attı ve işaret parmağıyla kirpiklerini aşağı doğru çekti. Böylece henüz yeni bitmiş olan makyajı suratına dağılmıştı. Eyvahlar olsun ey ahali!

"Bana bulaşmayacaktın kızım." diyerek Ece'nin şoku atlatmasına fırsat vermeden odadan dışarı fırladı.

"Ayaaaaaaz! Pislik." Ece sinirle çığırmaya başladığında yüzümüzü buruşturduk.

"Hiç etti makyajı ya adama bak." Sinem de bıkkınlıkla konuştuğunda makyöze gözlerimle Ece'yi işaret ettim ve kadın hemen ona doğru yöneldi. Bu sayede Ece kendini sessize alıp koltuğa oturmak zorunda kaldı.
——————————————————————————
Hepimiz hazırlanmış kapının önünde kız almaya gitmek için Selim abimi bekliyorduk. Adam yeni gelin gibi bir hazırlanamamıştı. Eminim Ela ondan daha kolay bir şekilde hazırlanmıştır bugün.

"Evet sevgili ailem işte karşınızda damat Selo!" Ayaz merdivenlerden bağıra bağıra inerken ardından da Ateş abim ve Selim abim geliyordu.

"En büyük damat bizim damat." Emir de elleriyle alkış tutarak Ayaz'ın sloganlarına katıldığında ben hüzünlü bir şekilde abime bakıyordum.

Benim böceğim bugün yuvadan uçuyordu. Artık sabahları onu sinir etmek için sulu sulu öpüp uyandırmayacaktım. Kollarında odama taşınamayacaktım ya da gece onunla uyuyamayacaktım. Evleniyordu benim abim. Ağlamıyorum gözüme babamın 100 fıs sıktığı parfüm kaçtı.

"Ay bana bırak artık şu parfümü boğulduk." babamın iki saattir fıslattığı parfümü elinden aldım. İnsanın iki dakika duygulanmasına bile izin verilmiyordu bu evde canım!

"Güzel kızım baban kötü mü koksun." dedi yanağımdan makas alarak. He he der gibi o omuzlarına vurdum ve tekrar abilerime döndüm.
Oy kurban olduklarım ne de yakışıklı olmuşlardı.

"Ben galiba çok heyecanlıyım." Selim abim heyacanını belli ederek konuştuğunda hepimiz güldük.

"Kardeşim onu emin ol biz anladık." Ateş abim omzuna vurarak konuştuğunda Ayaz da Selim abimi taklit etmeye başladı.

"Papyonum nerede papyonum nerede ? Bana papyon verin." Selim abim gözlerini devirip derin bir nefes aldı.

"Haydi hazırım, gidelim." dedi hepimizin üzerinde göz gezdirerek.

"Hadi o zaman çıkalım artık. Herkes arabalara." Demir amcam kapıyı açarken konuştuğunda hepimiz peşine takıldık.

Arabaların önüne geldiğimizde herkes gideceği arabalara yerleştiğinde ben de Ateş abimin yanına geçtim. Tek kullanmak istememiştim çünkü bizimkiler konvoyda çok deli oluyordu. Herkes hazır olduğunda Ela'lara doğru yola koyulduk.

BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin