BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV

8.Bölüm

İyi okumalar🎈

Belinay'dan

"Haydi yandan yandan oh! Kıvır kız." Ece kendinden geçmiş bir şekilde bana kalçasıyla vurduğunda hala alkışlamaya devam ediyordum.

Alparslan gittikten sonra biraz sohbet etmiş ardından kendi kendimize eğlenmeye başlamıştık. Aslında benim pek eğlendiğim söylenemezdi. Alparslan'la olan o garip konuşmadan sonra kendime gelememiştim.

Bir şeyler oluyordu ve ne o ne ben buna engel olamıyorduk. Bu bariz ortadaydı. Şöyle bir gerçek vardı ki kalbim birine kapılmaya çok hazır bir şekilde bekliyordu. Ve bir başka gerçek daha Alparslan kapılmak için doğru bir adam değildi..

"Aloo kızım oynamıyorsan çekil git bekleme yapma." Ece bana doğru bağırdığında daldığım düşüncelerden çıktım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirip bizimkilere döndüm.

"Ayy bir rahat vermedin ya! Şurda abimiz nişanlandı diye üzülüyoruz." dedim yalandan sitem ederek.

"Üzülmek için çok geç kaldın. Aldık kızı bir kere." Ayaz ellerini abartılı bir şekilde önüme doğru şıklatırken aynı zaman da Ela'yı işaret ediyordu.

"Bak doğru dedin he geri de bırakamayız artık bunu." dedim ben de üzülmüş gibi yaparak.

"Nişanlımla uğraşmayı kesin." diye nişanlısını korumaya geçen Selim abime omuz silktim.

"Hayırlı olsun dünya. Bugün bir hanımcı doğuyor." Mustafa ellerini yukarı kaldırıp önemli bir şey açıklar gibi haykırdığında gülmeden edemedim.

Bizde bu baba tarafından genetik bir durumdu galiba; sınırsız saçmalamak..

"Kes lan." Selim Mustafa'nın ensesine bir tane geçirip Ela'ya döndü ve oynamaya devam etti.

Etrafa bir göz süzdüğümde Ayaz arada Emir'le oynuyor arada ise çaktırmadan Alya ile oynamaya çalışıyordu. Selim abim nişanlısı olan gelinim Ela'yla oynarken , Ece, Sinem ve ben de onların etrafında oynayıp alkış tutuyorduk.

Aslında eğlencemiz gece kulübe gidince başlayacaktı ama geleneklerine bağlı bir aile olduğumuzdan ötürü burda büyüklerin gözü önünde bir iki oynayalım demiştik.

İyi de yapmıştık çünkü kendinden geçmiş bir şekilde oynayan Kemal amca'yı gördüğümüzde baya bir keyiflenmiştik. Hatta Demir amcam kızını vermeye dünden razı diye takılmıştı ona. Herkesin mutluluğu yüzünden okunuyordu.

"Demo gel demo." Ayaz çapraz çapraz yürüyerek amcamın önüne doğru gidip geriye doğru bayıldı ve oynamaya başladı.

"Lan makas için aldığın para neyine yetmedi." diye yalandan kızan Demir amcam cebinden çıkardığı parayı havada sallaya sallaya Ayaz'ın anlına yapıştırdı.

Bunu gören Ece hızla oynaya oynaya amcamın önüne gitti ve o da bayıldı.

Demir amcam gülerek ona da para yapıştırdığında bu sefer babam gerdan kıra kıra amcamın önüne gitti ve bayılıyormuş gibi yaptı. Babamın o hareketiyle bahçe kahkahalar havada uçuştu.

"Lan soydunuz beni lan. Alın alın donumuda alın!" diye bağıran Demir amcam cebindeki tüm paraları havaya attığında babam eğilip içinden 100 lira çekti ve ayağa kalkıp sakallarına sürdü.

"Allah bereket versin bilader." diyerek annemin yanına doğru döndü.

Bir süre daha kendi halimizde oynadığımızda yorgun düşen bedenler kendini tek tek bahçedeki koltuklara attı.

"Ne oynadık be!" diyerek kendini yanıma atan Sinem'e güldüm.

"Bana bak, sana bir haller olmuş. Hayırdır?" dedi beni inceleyerek.