03| 8. Bölge

13.2K 1.2K 1.4K
                                    

Kafamı kaldırıp karşımda oturan Hyunjin'e baktım. Toplantı boyunca ona bakmış olmama rağmen  o birkez olsun kafasını dahi çevirmemişti. Birkaç gün önce bana sarılıp, eşi olmamı isteyen o değildi sanki. 

Namjoon-shi 8. Bölge ele geçirildikten sonra orayı bir an önce güvenli bir hale getirmek için bu bölgedeki insanlardan bazılarını oraya yerleştirecekti.  Ve 8. Bölgenin liderliğini Bang Chan Hyunga vermişti. Jisung, Changbin, Seungmin ve Jeongin de bizimle 8. Bölgeye gelecekti. 

Eski hayatıma dönecektim ama her şey eskisi gibi olur muydu pek emin değildim.

Değişen çok şey olacaktı.

Değişen çok şey olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. bölgeye dönemin üstünden iki ay geçmişti. Bölge yeniden yapılandırılırken ben nereyse hiç evden çıkmamıştım. Her hafta düzenli olarak Changbin'in yanına gitmem dışında tabii. Bu iki aydır herkes deli gibi çalışıyor, şehrin mimari yapısından toplumun sosyal düzenine kadar her şeyi iyileştirmek için uğraşıyorlardı. Ben de boş boş oturuyordum işte.

'Lixie hazır mısın? Gidelim.' Girişten bana seslenen Minho Hyung'a bağırdım. 'Bi dakika daha bekle lütfen!' Fularımı boynuma bağlayıp feromon bezimin üstünü kapattım. Çok bir şey değiştirmesede en azından boynum açıkta kalmayacaktı. Şubatın sonlarındaydık ve hava ısınmaya başladığı için mont yerine bir ceket alıp odamdan çıktım. Changbin'in yanına gidecektim çünkü bugün randevum vardı. Yaşı küçük olsada yıllarca Profesör Jung ve Jimin Hyung'un yanında eğitim aldığı için bölgemizdeki en deneyimli doktordu. Ama ne zaman yanına gitsem eve döndüğümde baş ağrısından ağlayacak vaziyete geliyordum. Sesi kafamın içinde yankılanıyordu sanki, o kadar çok konuşuyordu ki!

'Bir dakika diye diye ağaç ettin beni burda! Görücüye çıkıyosun sanki...' Minho Hyung söylene söylene dışarı çıktı. Hastane evimizden uzak olduğu için arabayla gidiyorduk. Araba hastanenin önünde durduğunda benimle beraber inmedi. 'Bugün Changbin'de kalabilir misin meleğim?'

'Kalırım da niye ki?'

'Devriyeye katılmaya karar verdim. Bugün evde olmayacağım, orda yalnız kalmanı istemiyorum.' 

'Tamam' deyip ona el salladım ve fazla oyalanmadan hastaneye girdim. Beklediğim bir görüntü değildi. Olduğum yerde çakılıp kalmıştım. Neler olduğunu, gördüğüm şeyleri nasıl yorumlamam gerektiğini anlayamıyordum.

'Ona ilaçları kesmesini söylemiştim!' diye bağırıyordu Changbin. 

Hyunjin...Şu an neden veya nasıl bu hale geldiğini anlamamıştım? Sedyede yarı baygın bir halde uzanıyor, vücudundan damla damla terler akıyordu. Siyah saçlarının bir kısmı yüzüne yapışmış, belki de kan kustuğu için, ağzının kenarında kan izleri kalmıştı. Boynundaki damarlar beliginleşmiş, mavimsi bir mor rengini almıştı. Nöbet geçiriyordu sanırım, ya da farklı bir şey...

Hyunjin'in başı benden tarafa düştüğünde gözlerimiz kısa bir süre göz göze geldi. Bitap düşmüştü, onu bu halde görünce gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Bir an dudakları kıpırdadı, bir şey söylemeye çalıştı ama söylemek istediği şey her neyse konuşacak kadar bile enerjisi yoktu. Gözleri ağır ağır kapanırken Changbin'in bağırışları kulağımda yankılanıyordu.

Omegaverse | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin