Bahçeye çıktığımda dikkatimi çeken ilk şey yağmur sonrası toprak kokusu oldu. Her zamankinden farklıydı ve Hyunjin'in feromonlarını salgılaması bana tuhaf gelmişti. Çünkü feromonları içimdeki gammayı uyandırıp ikimizi de daha hazır olmadığımız şeyler yapmaya itebilirdi.
Arkamdan sarılan bedenle gözlerimi kapadım. Aramızın bozuk olmaması beni sevindiriyordu. 'Benden uzaklaştığını sa-'
Sözümü bitirmeden beni kendine çevirdiğinde gördüğüm yüze gülümsedim. O da bana gülümsüyordu ve olanları çoktan bir kenara atmış gibiydi. Kolları belimi sardığında yüzünü yüzüme yaklaştırıp 'Özür dilerim' dedi. Telaffuzu bir garipti ama bu kadar yakınken telaffuzunu düşünecek halim yoktu.
Dudakları dudaklarıma kapandığında acemi hareketlerle bende ona karşılık vermeye başladım. Korkularımız birbirine karışırken dudaklarımızı ayırmadan açık kapıdan içeri girmeye başladı. Onu reddetmek istemiyordum.
Beni koltuğa itip üzerime çıktığında kalbim dakikada 500 kez atıyordu,her an kalp krizinden ölebilirdim. Dili dudağımı yalarken ağzımı açıp onu kabul ettim ama içimden bir ses bunun çok yanlış olduğunu söylüyordu. Elleri tişörtümün altından belimi okşuyor, dokunduğu yerlerin yanmasına sebep oluyordu. İçimdeki Gamma ona karşılık vermem için bedenimi zorlarken aynı anda zihnimde bir ses yankılanıp duruyordu.
Yapma.
Umursamayıp Kollarımı boynuna doladım. Feromonları aklımı yitirmeme sebep oluyordu. Dudakları canımı acıtacak kadar hızlandığında vücudunu vücuduma bastırmaya başladı. Arzu onu kör etmişti ve her hareketinde bunun yanlış olduğunun giderek farkına varıyordum.
Eli bacağımı okşayıp kasıklarıma doğru bir yol çizerken elini tutup durdurdum. 'Hyun...Bunu şimdi yapamayız.'
Ateş rengini almış gözlerini mora dönmüş gözlerime dikti. Elini elimden çekip tekrar üzerime abandığında altında kıvranmaya başlamıştım. Ne yaparsam yapayım durmuyordu, kendini kaybetmiş, iplerini içindeki sigmaya teslim etmişti. 'Hyunjin! Lütfen dur!'
Elleri kalçalarımı sıkarken dudakları dudaklarıma işkence ediyordu. Onu arzulayan tarafım tamamen yok olmuştu çünkü beni korkutuyordu. Dudaklarımızı ayırıp başımı çevirdiğimde bunun hayatımda yaptığım en aptalca şey olduğunu sonradan fark etmiştim.
Çünkü feromon bezimi tam da dudaklarına sunmuştum!
Başımı geri çevireceğim sırada boğazımı tutup boynumun sol kısmına ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Bacaklarımı hareket ettirip tekmeler savurmaya çalışıyordum ama ağırlığını üstüme bıraktığında hareket edemez hale gelmiştim. Derimin feromon bezimi kapladığı noktayı emmeye başladığında gözlerimden yaşlar akıyordu.
Kahin haklıydı. Hyunjin bir canavardı ve ölümüm kesinlikle onun elinden olacaktı.
Bağırmaya çalışıyordum ama boğazımı sıktığından dolayı sesim pek yüksek çıkmıyordu. Dişlerini tenimde hissettiğimde bütün hücrelerim titremeye başlamıştı. Derimi delip geçen dişleri ve boynuma akan ılık kan benim için her şeyi dayanılmaz hale getirmişti.
▪️▪️▪️
Hyunjin çıldırdı asdgdfsgndgtzrf Komik değil biliyorum yazık Felix'e
Bölüm kısaydı üzgünüm ama ekşını böldüm ki biraz diğer bölüme de kalsın.
Ve 10k olmuşuz 🥳 Kitabı okuyan destek veren herkese teşekkürler ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Omegaverse | Hyunlix
Fanfiction'Artık sözünü tutma zamanın geldi Felix.' Yan shipler: Minsung, Chanchang, Seungin 1#Straykids/170122 4#Felix/180122