4. Bölüm - Kırgın

391 140 73
                                    

Yeni bölüm geldi.

İyi okumalar canlar🌼

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.🤗

*****

Elif bir anda Ömer'in dibinde bulunduğunu fark etti. İkisi göz göze gelince içinde bulundukları yakınlıktan ateşe değmiş gibi birbirlerinden hızlıca ayrıldılar.

*****

"Özür dilerim. İyi misin?"

Ömer hemen yanında duran bal gözlüm dediği kalp ritmini bozan kızın alnına dikkatle bakıyordu. Taha öne doğru ittirince kötü bir şekilde alnını Ömer'in çenesine vurmuştu. Canının acımasını istemiyordu her ne nedenle olursa olsun.

"Yok iyiyim, iyiyim."

Elif, durduk yere, ortada bir neden olmaksızın heyecanlanmasına anlam veremiyordu. Yıllar önce Ömer buralardan gitmişti ve o zaman için hiçbir şey hissetmemişti. Geçmişten gelen bir arakadaşıydı onun için ama yine de iki gündür neden kendi duygularına, hislerine söz geçiremiyordu. Bu telaşın, heyecanın sebebini  bulamadığı gibi düşününce de anlayamıyordu. Sadece ağzının içinden iyiyim diyebilmişti demesine Elif ama diğerleri onun ne dediğini tam duyamamıştı. Dediği gibi de hızlıca bebek odasına kaçmıştı.

Derya gördüğü manzara karşısında şaşkın bir halde Elif'in hemen arkasından koşar adım gitti. Eğer gördüğüyle aklına düşen şey gerçek olursa kardeşi için çok mutlu olurdu. " Ömer ile kardeşi ahh ne güzel olurdu." içinden bu sözleri söyleyerek bildiği tüm duaları etmeye başlamıştı.

Ömer ise hala aynı yerde durmuş ellerine bakyordu.  Şaşkın, bir o kadar da mutluydu.  Yüzündeki gülümse ile dudakları sevincinin her zerresini yaşıyordu. Sarıldıklarında kalbinin bir an için durduğunu sanmıştı.  Şimdi ise durmayı bırak, yarışa katılmış bir at gibi dolu dizgin son hızda atıyordu.

Derya bebek odasına girdiğinde Elif'i eline aldığı şeye boş bir şekilde bakarken yakaladı. Usulca arkasından yaklaştı. Biraz Elif'in aklından, kalbinden geçenler için ağzından laf alabilmek biraz da işi şakaya vurarak arkadaşının halini az da olsa dakinleştirmek için  "Kardeşim az önce olan neydi?"  diyerek sordu.

Elif, Ömer'e çarpınca hissettiği duyguları daha kendine dahi açıklayamıyordu. Dün onu görünce neden herkese olan davranışlarından farklı davranmıştı? Aklına dolmaya başlayan sorularla kaçmaya çalıştı. Kendisi cevap vermek ve duygularına yakalanmak istemiyordu ki başka birine ne diyebilirdi?

"Ne neydi kuzum?"

"Ömer ile senin koridordaki halinize diyorum."

"Hangi halimiz kuzum. Taha ittiği için düştüm çocuğun üstüne. Taha'ya çok sinirlendim ondan bu halim. Ayrıca farklı bir hal falan da yok."

Elif kendini açıklamaya çalışırken normalden hızlı konuşmuştu. Bu halleri kendi için de çok yeniydi. İlk defa böyle olmuştu. Elif eline aldığı fırçayla duvara doğru yöneldi. En iyisi farklı bir uğraşa girmekti. Derya da bu halini görüp susardı. Ama Derya konuşmasa da vücudunu saran sıcaklığın hala geçmediğinin o da farkındaydı.

Derya, Elif'i sıkıştırmak için konuşacaktı. Kaçmasına izin vermek de istemiyordu.  İçeriye koşarak giren Ali'yle susmak zorunda kalmasaydı elinden kaçırmazdı.

"Abla, Vildan Teyze çok güzel tatlılar yapmış. Elimi yıkayalım. Hepsinden yiyeceğim yani yiyebilir miyim?"

Elif kardeşinin çocukça mutluluğuna gülümsedi. Tüm dikkatini kardeşine verdiği sırada diğer gençler de bebek odasına girmişti.

AŞK İZİ- İLK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin