AŞK İZİ- İLK AŞK

Bölüm 17

17. BÖLÜM-AŞK İZİ
03.04.2021♡

Mevsim Çiçeklerim hepinize gönül bahçemden kocaman selamlar, nasılsınız?

Bu bölümü sevdiklerini korurken aslanlaşan kedi gibi güzel insanlara ithaf ediyorum.♡

Yorumlarda buluşalım mı? Her duygu var bölümde o zaman haydi bölüme, keyifli okumalar☆
*****

Senin gibiyim, ey Gece! Sessiz ve derin.
Meczup, Halil Cibran

*****

Ömer, Elif'in ballarının kendi dudaklarına bulaşmasını o an o kadar çok isterdi, fakat korkutmak istemedi sevdiğini. Bir de şu korkusundan dolayı da yapamazdı; birkaç adım da olsa aralarındaki mesafenin kısaldığını hissettiği zamanda dudaklarına bulaşan bal değil kalbine saplanan ok olurdu. Gözlerini Elif'in gözlerinde sabit tutmakta zorlandığını hissediyordu. İradesini toparlayıp boğazını temizledi. Sanki çölde susuz kalmış bir bedevi gibi boğazı ve ağzının kurumasına anlam veremedi. Öyle kurumuştu ki boğazı sanki tüm hücrelerine aşk kaçmıştı da çöle dönmüştü. Yoksa ellerinde meşalelerle festival yapan kalbindekiler, tutuşturmuştu da kalp topraklarını, gönlü mü alev almıştı?

"Ben artık gideyim."

Cümleyi söyledi fakat içinden de devamını getirdi.

"Yoksa gözlerinin balından öpmeden duramayacağım."

Elif ise bugün bağlantılarını kaybetmiş gibiydi. Ömer'i görünce hiç böyle olmamıştı daha önce. Nedeni çok açıktı; kesin hastalığı kapmıştı. Hâlbuki bugün gördükleri ve hissettirdiği duyguları istese de göz ardı edemiyordu. Ömer'in, kardeşini kucağında uyurken nasılda şefkatle kollarını sardığını, ona bakarken bal gözlüm deyişindeki o tınıyı ya da kendisini korkutmaktan çekinip mesafeyi ayarlama çabasından etkilenmesi onu ne kadar da sarsmıştı. Ve şu an adamın dudaklarında olan gözlerinin neden kendisini dinlemediğini düşünüyordu.

Elif, Ömer'in dudaklarında oluşan kıpırdamayla gerçekliğe dönmeye bir adım yaklaştı ama hala tam olarak kendisine itaat etmeyen gözlerini genç adamın dudaklarından zorlukla çekti. Tek kaldığında ilk işi söz dinlemez gözlerine ders vermek olacaktı. Ne demek adamın dudaklarına bakmak hem de hiç kırpmadan. Utancını gizlemeye çalıştı ama ne kadar gizleyebilirdi. Genç adamın yüzüne artık bakamıyordu.

Ne demişti diyerek düşündü Elif, düşünmesi birkaç saniyesini aldı. Çünkü cümlenin başını gözleri sağ olsun, duymasını engellemişti. Gitmekten bahsediyordu Ömer.

Ömer hariç her yere gözlerini çevirmeye ikna ederek "Peki." dedi. Ama öyle bir mırıldan ki Elif'in sesini zor algıladı Ömer.

İki genç de evin çıkışına doğru yürüdüler. Ömer, Elif'e her an kendisini aramasını ve kendisine haber vermesini söyledikten sonra evden ayrıldı. Elif yaşadığı duyguların karmaşasından dolayı kendisini yalnız bırakıp, zaman tanımasından dolayı içinde Ömer'e teşekkür duygusu da oluşmuştu. Elif, bugün içinden Ömer'e karşı ne kadar olumlu duygu oluşturduğunu fark edince yüzünü ellerinin arasına alıp utangaçlıkla gülümsedi.

*****

Gece Ömer'i Elif'in evine girerken görenler, siyahın tüm örtülerini gökyüzünden çekmesiyle birlikte kalplerindeki irinlerle birlikte gün yüzüne çıkacak kelimeleri arka arkaya sıralamaya başlamışlardı. Bazıları duyduklarını görmüş gibi atlatıyor, bazıları bir geceyi üç beş yapıyordu. Telefonla diğerine ulaşamayanlar tuzu, şekeri bahane edip yollara düşüyor komşusuna ayaküstü kapıda dün gece olanları yetiştiriyordu. Mahallenin dedikodu hattı dünya yararına olan bir bilgiyi bekletmeden yaymak ister gibi hareket ediyordu.