On dört: Dorothy gümüş ayakkabılarının aslında camdan olduğunu öğrendi.

5.9K 627 815
                                    

Sınırı geçmeden yayınladım, çünkü neden olmasın? 🎅

14- Dorothy gümüş ayakkabılarının aslında camdan olduğunu öğrendi.

Oz büyücüsü masalını bilir misiniz?

Koltukta her tarafım uyuşmuştu fakat ben rahat ve mutlu hissediyordum. Hafiflemiş gibi. Annenizin kızacağı bir şey yaptığınızda ne zaman öğrenir diye içinizi yedikten sonra o şeyi cesaretinizi toplamış da annenize söylemişsiniz fakat anneniz hiç kızmamış gibi.

Dorothy bir gün yataktan kalktı, köpeği ona doğru koşarak kendini sevdirdi. Dorothy bugün iyi hissediyordu. Hava çok güzeldi.

Mutfağa geçip bir bardak su alırken geçen geceden Jungkook'un kıkırtıları kulağıma dolmuştu. Gülümseyerek suyumu içtim ve bardağımı Hoseok'un yıkamadığım için kızmasına rağmen umursamadan tezgaha bıraktım. Gerinerek banyoya yürürken uyanmak üzere olan diğerlerine göz atmıştım.

Hoseok tekli koltuğa büzülmüş, Taehyung ise üçlü koltuğun tekine yayılmıştı. Ayak seslerimi duyunca mızmızlanarak doğruldu. "Her yerim tutulmuş ya of!"

Onların haline takılmadan banyoya geçtim, yüzümü yıkadım ve havluyla güzelce kurutarak çıktım. Kıyafetlerim alkol kokuyordu, değiştirmeliydim. Kahvaltı yaptıktan sonra da duş alıp kıyafet provasına giderdim. Bugün haftasonuydu fakat gösteri kıyafetleri için moda evine uğramam gerekiyordu.

Dorothy, köpeğiyle neşe içinde oynarken dışarıdan sızan parlak güneş ışıkları gözünü kamaştırıyordu.

Odamın kapısının kapalı olmasına şaşırarak içeri girdim. Biz sadece tuvaletin kapısını kapalı tutardık. Perdeler açıktı. Güneş gözüme gelecek şekilde pencereden süzülüyordu. Elimi kaldırarak engellemeye çalıştım gözümü kamaştıran ışıkları.

Sonra Dorothy dışarıdan devasa bir gürültü duydu. Aniden, hiç hissettirmeden bir kasırga vurmuştu kasabayı.

Bakışlarımı dağınık yatağıma çevirdiğimde gözleri yarı açık Jungkook'u görmüştüm. Kaymış örtüyü yanında uzanan sarışın kadının çıplak omzuna çekiyordu.

Dorothy, köpeğiyle kasırgaya yakalanmıştı. Rüzgar ikisini de alıp kuvvetlice sarsmaya başladı.

Jungkook'la göz göze geldiğimizde işaret parmağını dudağına götürüp sessiz ol işareti yaptı. Çıplak göğsüne düştü bakışlarım, sonra tekrar gözlerine. Yer ayağımın altından yok olduğunda kapıya tutunmaya çalıştım fakat isabet ettiremedim iki yanıma cansızca düşen kollarımla.

Dorothy, gözlerini yumdu. Açtığında kendini yine evinde buldu ama artık aynı hissettirmiyordu. Dışarı çıktı, burası bambaşka bir yerdi.

Kapıyı arkamdan kapatıp odamı terk ettim. Koridorda Hoseok'la karşılaştığımda gülerek bir şeyler söyledi fakat onu duyamamıştım. Tepki vermeden geçip gittim yanından. Duvardan tutunarak ilerliyordum çünkü boşluktu adımlarımı attığım zemin.

Dorothy'i bir sürü insan sevinçle karşıladı. Dorothy'nin evi Batı'nın kötü cadısının tepesine yıkılmıştı. Batı'nın iyi cadısı Dorothy'e teşekkür etmek için ona gümüş ayakkabılar hediye etti.

Ayakkabılarımı giyerken gözümden boncuk boncuk düşen yaşlar yanağımda süzülmek için bile vakit bulamadan direkt yere akıyordu. Montumu almak için zaman yoktu. Boğuluyordum.

Dorothy bir insanı öldürmüştü fakat hediyeleri kabul edip evine dönmek için bir yol aradı. Maceralara atıldı; bir robota kalp, bir korkuluğa beyin ve bir aslana cesaret buldu fakat eve dönüş yolunu bulamadı.

Wild Berry ❦ JiKook [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin