Sekiz: Gerçek seni avladığında sorularına cevap veremez kimse.

5.8K 630 284
                                    

8-Gerçek seni avladığında sorularına cevap veremez kimse.

"Bence sen şu an sadece piçlik peşindesin Taehyung." Hoseok sözlerinin hedefi olan kişiye dönüp imalı imalı bakmıştı.

"Bence sen şu an şımarıksın Chaeyoung." Taehyung Chaeyoung'a dönüp hafifçe tek kaşını kaldırdığında içimden kıs kıs güldüm. Okulun 3-2-1-3 geleneği olan oyunu oynuyorduk. Üç ev arkadaşı, sevgili olan iki kişi, bir son sınıf öğrencisi ve üç mezun öğrenci bir arada bulunursa "bence sen şu an" ile başlayan bir cümle kurup istediği bir kişiye bunu yöneltiyordu. Bu durumda Tae, Hoseok ve ben ev arkadaşı, Jungkook ve Chaeyoung sevgili; Yoongi son sınıf öğrencisi; Namjoon, Yoonji ve Seokjin mezun öğrenci oluyordu.

"Bence sen şu an çok yakışıklısın Jungkook-ah." diyerek kıkırdadı sözü devralan Chaeyoung.

Meh.

Bu oyunu kim, niye buldu inanın hiç bilmiyorum. Ne kadar gereksiz bir oyun olduğunu haykırarak bu sofrayı dağıtmak istiyordum ancak tek yapabildiğim Chaeyoung'un cümlesinden sonra göz devirmek olmuştu.

Tanrı aşkına kim 3-2-1-3'ü tutturabilirdi ki?! Tutturduktan sonra neden böyle bir gelenek oluşuyordu? Lanet miydi bu kardeşim? Ah Hoseok, ah... Geçen sene sınıfta kalmasaydın sen de son sınıf olacaktın ve bu oyunu hiç oynamayacaktık işte!

Jungkook Chaeyoung'un masanın üstündeki elini avcuna aldığında nefesimi tuttum kalbimi bir anlığına da olsa durdurabilmek için. Belki durduğu için bu acıyı hissetmezdim bir saniyecik.

"Bence sen şu an Namjoon Hyung'un gamzelerine düştün Yoonji Nuna."

"Bu aptal oyunu kim buldu?" dedi Yoonji kaşlarını birbirine değecek kadar çatarken. Sonunda biri herkesin aklında olan şeyi sesli ifade etme cesaretini göstermişti. Bu oyunu burada sonlandırma umuduyla Yoonji'ye parlak bakışlarımı attım. Ancak hiç de düşündüğüm gibi yapmamıştı.

"Bence sen şu an kıskançlıktan çatlıyorsun Jimin-ah." Hadi canım.

Tae uzun bardaktan içtiği suyu püskürterek çıkarıp öksürüğe boğulduğunda ışığı sönen bakışlarım parmaklarıma çevrilmişti. Ha-ha! Bu gecenin tutan ikinci tahmini. İlkinin ne olduğunu anlamışsınızdır.

İçimden mızmızlanmayı bırakıp "Bence siz şu an bu oyunu çok saçma buluyorsunuz, oynamayı bıraksak mı?" dedim. Yemek yemiştik ve bir şeyler içmeden önce vakit geçirmeye çalışıyorduk, içtikten sonra kimsenin birbirini kâle almaya enerjisi kalmayacaktı.

"O zaman ben siparişleri vermeye gidiyorum." dedi Yoonji yerinden kalkıp yanında oturan Seokjin'in omzuna elini koyarak. "Yemekler senden içkiler benden Seokjin Oppa."

Tae'nin yanımda hırlar gibi iç geçirdiğini duyduğumda garipseyerek ona bakmıştım. Bugün neyi vardı? Seokjin'le aralarında bir şey mi olmuştu?

Ne oldu der gibi kaşlarımı çatıp kafamı hafifçe yana eğdim. Dudaklarıyla sonra, dedi sessizce ve ben de önüme döndüm kimseyi şüphelendirmemek için. Tae sonra anlatırım diyorsa anlatırdı. Benden bir şey saklamazdı.

Bakışlarım bu gece milyonuncu kere Jungkook'a değdiğinde Chaeyoung'a doğru eğilmiş, sessizce bir şeyler söylüyordu. Flörtleşiyordu. Ona cilve yapıyordu. Ahlaksız tekliflerde bile bulunuyor olabilirdi.

Chaeyoung'un kıkırdayarak Jungkook'un ceketinin yakalarını tutmasını izledim. Ojeli ve manikürlü tırnakları yakışmıştı oraya. Jungkook'u yakalarından kendine çekerken "Herkesin içinde, şimdi mi?" diyişini yakaladı kulaklarım. Bakışlarımı çekmeye zorladım ve öpüşeceklerse görmemeyi diledim. Onu herkesin içinde öpmesini istemiş olmalıydı. Sessizce ona fısıldadığı şey bu muydu?

Wild Berry ❦ JiKook [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin