"Yaşamayı Bekleyen" 🕊⛓

61 18 0
                                    

Medya:Toshifumi Hinata- Reflections

"Işığa kavuşmak isterken karanlığın göğsünden, geceme alıştığımı itiraf edemezdim gündüzüme..." 🖤

İyi okumalar 😘

Bir ağaç vakti geldiğinde nasıl yapraklarını döküyorsa, bende aynı şekilde benliğimdeki yaprakları döküyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir ağaç vakti geldiğinde nasıl yapraklarını döküyorsa, bende aynı şekilde benliğimdeki yaprakları döküyordum. Değişiyordum ve kendimi değil de, ortamı değiştirebilmeyi o kadar çok isterdim ki. Ve bu değişimin benim için iyi olduğu söylenemezdi. Kim yaşayabilmek için hiç olmadığı bir insana dönüşürdü? Sizi bilmem ama ben savaşabilmek için gözümdeki pınarları feda eden bir insana dönüşmüştüm. Işığa kavuşmak isterken karanlığın göğsünden, Geceme alıştığımı itiraf edemezdim gündüzüme.

Gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım. Gözlerimde hissettiğim ağırlık bana gözlerimin şiştiğini söylese de yatakta kaldığım sürece iyileşemeyeceğimi biliyordum. Elimle yataktan destek alıp yerimde doğruldum. Sırtımdaki bütün kemiklerde hissetttiğim eşzamanlı ağrılar ile yüzümü buruşturdum. Başım dönmeye başlarken kendime zaman tanıdım.

Hiç iyi hissetmiyordum. Ağrılarım dinlenmem gerektiğini söylese de, bedenime dinlenmenin bile ağır geldiği bir haldeydim. Dün olanları anımsayabiliyordum. Hasta olmamın üzerine eklenen, bir gölge misali uykularıma sarılan korkutucu rüyalar ,ki kabus demek daha doğrudur, yüzünden uykusuzluğun beni esir aldığı şu zamanlarda bünyeme ağır gelen bu ruhsal çöküntülere eklenmesi de inanılmazdı.

Karan bütün gece başımda bekleyip ilaç vermişti. Korktuğumu söylediğim için de yanımdan ayrılmamıştı. Aklıma uyurken söylediği sözcükler geldi.

"Neden kendine acı çektiriyorsun? Bu şekilde birkaç gün geçirmek Dünya'nın sonu değil. Kendine zarar veren sensin. Sürekli kaçmaya çalışmak yerine sabretseydin o kadar da kötü olmadığını anlardın. Herşey senin ellerinde."

Zehir gibi içime işleyen sözleri ruhumu yakarken, o uyanık olduğumun farkında değildi. Canımı en çok yakan şey haklı olmasıydı. Kendime zarar veren bendim. Ama buna sebep olan kişi oydu. Artık her ne olursa olsun kendime zarar vermeyecektim ve bu yol bitene kadar üzülmeyecektim.

Yerimde doğrulurken banyoya gitmem lazımdı. Yerimde kalkıp yürümeye başladığımda o kadar dengesiz yürüyordum ki her an düşebilirdim. Koridora çıktığımda birkaç odaya bakmıştım, ve bir odaya daha yaklaştığımda duyduğum ses ile zorla yutkundum.

Karan "Peki ya ailesi? ne demek arkadaşları öldüğüne inanmadı. Kız arkadaşı protesto mu düzenlemeye başladı? Peki bunlar oluyorken sen ne bok yedin? Hemen hallet! Anladın mı beni! Olanları durdurmadan da beni arama!"

Karan aileme benim öldüğümü mü söylemişti? Titreyen ayaklarımı dengede tutmakta zorlanırken elimle duvardan destek aldım. Oda etrafımda dönmeye başladığında, Karan'ın odadan çıktığını gördüm. Beni görünce sinirlendiğini görebiliyordum. Dudaklarını hareket ettirdi. Duyamasam da ne dediğini anlamıştım.

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin