Merhaba sevgili sevgililerim. Kitabı yazdıkça her satırı yüreğimde daha fazla yer ediniyor. Umarım sizde de öyle oluyordur...
Sizi daha fazla alıkoymayayım iyi okumalar
"Gecenin koyu karanlığında ölümün pençesine düşmüşken beni tek başıma bıraktığını unutmayacaktım."
Daha önce nefret ettiğiniz bir insana ilgi duydunuz mu? O karşımda otururken ona karşı saf nefret besliyordum ama herşeyde bu kadar iyi olması beni kendine hayran bırakıyordu. Yine de ölse üzülmezdim. Üzülmez miydim? Ama bana yemek hazırlamıştı. Aynı zamanda da taciz etmişti. Onun yüzünden katil olmuştum. Ailemden ve arkadaşlarımdan ayrılmıştım. Bana her fırsatta şiddet uygulamaya çalışıyordu. Sanırım ölürse üzülmemem gerekirdi. Kendimi kaybetmekten korkuyordum. İlgiden ve sevgiden bu kadar uzakken ruhum dinlenmesi gereken bir limana ihtiyaç duyuyordu. Ve o sürekli yanımdaydı. Ona karşı birşeyler hissetmem söz konusu dahi olamazdı. Ama aklımdan geçen herşey beni daha çok zehirliyordu. Belki de kendime bu kadar yüklenerek herşeyin daha kötü bir hal almasına yol açıyordum."Ben gidiyorum."
Yerimden kalktığımda düşündüğü şey her neyse onu bırakmadan sadece kafasını sallamakla yetindi. Yürümeye koridora çıktığımda dalgındı. Uykulu olmama rağmen şansımı deneyecektim. Önce kaldığım odanın kapısını açıp kapattım. Yavaşça kapıya doğru ilerlerken adrenalin beni avuçlarına almıştı. Her adımda midem daha çok kasılıyordu. Sonunda kapıya ulaştığımda derin bir nefes aldım. Eğer kilitli değilse fazla vaktim olmayacaktı. Ama kapının kilitli olma olasılığı daha yüksekti.
Kapıının koluna uzattığım ellerim yavaşça dönerken kapının açılmasıyla şaşkın ve tuhaf bir şekilde heyecanlıydım. Kapıyı tekrar kapatırsam ses çıkarabilirdi. Ayağıma birşey giymeden dışarı adım attım. Soğuk zemin beni zaferle karşılarken gözlerim doldu. Belki bu kez gerçekten kurtulabilirdim. Kapıyı aralık bırakırken koşmaya başladım. Geldiğimiz yönün tersine koşarken beni bulmaması için ara sokaklara giriyordum. O kadar yön değiştirmiştim ki ne taraftan geldiğimi bile unutmuştum. Ayaklarımın altındaki soğuk zemin kalbimi durduracak kadar soğukken, kaçmış olmamın verdiği mutluluk tam aksini söylüyordu. Derin soluklarım gecenin karanlığında dudaklarımdan beyaz nefes olarak çıkıyordu. Şimdi saklanmalıydım ve beni bulamayacaklarından emin olduktan sonra devam etmeliydim.
Issız sessizlik yerini kararlı olan adım seslerine bırakırken evlerden birinin bahçesine girdim. Sırtımı duvara dayayıp soluklarımın bile susmasını sağlarken sokaktaki kişinin Karan ya da arkadaşları olma ihtimali yoktu. Eğer beni aramış olsalardı bu kadar sakin davranmazlardı ve beni bu kadar kısa sürede bulamazlardı. Adım sesleri yaklaşmaya devam ederken yaklaşan kişinin kadın olduğunu topuklu ayakkabısının sesinden tahmin edebiliyordum. Bu saatte sokakta tek başına olduğuna göre iyi bir durumda değildi. Belki de sarhoştu ama düzenli adımları bu teorimi çürütmeye yetmişti. Artık kimseden yardım isteyemeyeceğimi biliyordum. Kimseye yakalanmamak için kılık değiştirmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Genç KurguYürümeye başladığında karanlık sokaktaki sokak lambalarının sarı ışıkları sadece kendini aydınlatırken heryerden birşey çıkabilirmiş gibi hissediyordum. Ona yaklaşmaya çalışırken yolun boş olması da tedirginliğimi arttırıyordu. Karanlıktan gelen se...