BÖLÜM 7| SAKİN

20 0 0
                                    



SAKİN
''Onu tek sakin görebileceğim zaman sanırım o uyurkendi.''




Israrla çalan alarm sesimle uyandım ve söylene söylene alarmı kapattım. Saat 6'ydı. Dersim normalde 9'daydı ama buradan ne kadar sürer bilmediğim için erkenden alarmımı kurmuştum. Yataktan kalktım ve dolaba ilerledim. Dolaptan aldığım kırmızı boğazlı kazağı ve siyah pantolonu üzerime giyip yatağın kenarında duran çantamı aldım. Yataktan telefonumu da alıp odadan çıktım. Sessiz adımlarla salona doğru ilerledim. Çantamı ve telefonumu salondaki masaya bıraktıktan sonra mutfağa yöneldim. Dolabı açtığımda yine sadede tatlı vardı. Kahvaltı olarak tatlı yapamazdım. Okulda yiyecektim artık.

Yavaş adımlarla Ülgen'in odasına yöneldim. Kapının önüne geldiğimde durdum. Bir iki kere tıklatıp seslendim. "Ülgen." Ses gelmeyince tekrar denedim.

"Ülgen. Uyansana." İçerden herhangi bir ses gelmiyordu. "Bak açıyorum kapıyı haberin olsun." Tekrar ses gelmeyince sessizce kapıyı açtım. Bakışlarımı önce odasında gezdirdim. Çift kişilik bir yatağı siyah aynalı bir dolabı ve siyah küçük bir komidini vardı. Odada siyahtan başka hiçbir renk yoktu. Camdan sızan ince ışık yatakta yatan Ülgen'in saçlarına vuruyordu. Böylelikle daha açık kahverengi gözüküyordu saçları.

Yatakta yüzüstü yatmış sakin bir şekilde uyuyordu. Evet...Sakin. Onu tek sakin görebileceğim zaman sanırım o uyurkendi.

Havanın soğukluğuna rağmen üstünde ince siyah bir tişört ve altında eşofman vardı. Yorgan yerine ince bir pike kullanmıştı. Yanına yaklaştım ve kolundan dürttüm. "Ülgen uyansana."

Tepki vermeyince biraz daha sert dürttüm. "Ülgen!" Bir anda yataktan fırladı. O sırada kolumu tuttu ve sırtıma döndürdü. Hareketsiz şekilde kalmıştım. Nefesini omzumda hissettim. Tam arkamdaydı. Kolumu bırakmıyordu. Hatta sıkmaya devam ediyordu.

"Ü..Ülgen? Ne yapıyorsun?"

"Asıl sen ne yapıyorsun?"

"Ben sadece uyandırmaya çalıştım."

"Sebep?"

"Okuluma buradan ne kadar sürede gidilir bilmiyorum. O nedenle erkenden uyandım. Amacım sadede seni uyandırmaktı." Cevap gelmeyince kolumu çekmeye çalıştım. "Ülgen kolumu bıraksana." Beni hızlıca bırakıp ileri doğru itti. "Dersin kaçta?"

"9." Ülgen bakışlarını saate çevirdi.

"Ve sen beni 6'da mı uyandırıyorsun?"

Gözlerimi devirdim ve başımla onayladım. "Dediğim gibi. Buradan ne kadar sürer bilmiyorum. O nedenle uyandırdım." Kendini tekrar yatağa attı ve gözlerini kapattı. "07.30'da çıksak yetişiriz. Şimdi odamdan çık ve ses çıkarma ki ben de 1 buçuk saat huzurlu bir şekilde uyuyayım." Omzumu silktim ve sinirle odadan çıktım. Ben nereden bilebilirdim ki buradan ne kadar sürede gideceğimizi? Salona girdim ve kendimi koltuğa attım. Çalan telefonumu duyduğumda sinirle elime aldım ve kimin aradığına bakmadan açtım.

"Efendim?"

"Efsa? Ne oldu kız? Bu sesin ne?"

"Ne varmış benim sesimde?"

"Sinirli misin sen?"

"Evet. Çünkü uyandım. Sen neden aradın bakalım?" Birkaç saniye sustu. "Ben neden aradım?" Biraz daha bekledikten sonra cevap verdi. "Heh! Bilgisayar çantanı bulamadım. Nerede?"

"Dolapla duvar arasında." Ayak seslerini duyduğumda dediğim yere gittiğini anlamıştım. "Heh tamam. Buldum. Hadi görüşürüz güzelim." Telefonu kapattığında yüzümden çektim ve kafamı koltukta geriye attım. Dakikalar sonra telefon tekrar çaldı. Yine bakmadan açtım.

Başka Bir BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin