AİT
'Ben buraya aittim.'Araba ani bir şekilde durduğunda etrafıma bakındım. Burası Kartal'ın eviydi. Ülgen arabadan indiğinde beklemeden ben de indim ve arkasından koşmaya başladım. Kapının önüne geldiğimizde Ülgen kapıyı kırarca çalıyordu. Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Barkın endişeli bir ifadeyle bakıyordu.
"Anlat!" Ülgen'in tek dediği şey bu olmuştu. "Erdem Gün. Kimyager. Adam tam bir psikopat. Hatırlarsın. Birkaç defa daha uğraşmıştık. Formülü almadan rahat durmayacak. Öldürmekle tehdit ettiği çocuk... Kendi oğlu." Duyduğum şeyle gözlerim irice açıldı. Bir formül için kendi çocuğunu mu öldürecekti?
"İyi de onun kendi oğlu. Ona zarar vermez ki. Öldüremez." Cümlemle bakışlar bana döndü. Barkın cebinden telefonunu çıkardı ve bana doğru çevirdi. Gördüğüm fotoğrafla içimde bir yerlerin acıdığını hissetmiştim.
Çocuğu bir sandalyeye bağlamıştı. Yüzü kanlar içindeydi. "Bu... Bu çok saçma! Onun kendi oğlu o! Nasıl yapabilir bunu? Belki gerçek değildir?"
"Gerçek Efsa. Ahlem gördü."
"Ahlem?" Arsen yanıma yaklaşıp koluma dokundu. "Hani bizden bahsedildiğinde oraya gidebilen biri vardı ya. O." Başımla onaylayıp konuşmalara geri döndüm.
Ülgen ciddi şekilde düşünüyordu. Birkaç saniye sonra içeriye bir kız girdi. "Çok az zamanımızın kaldığını konuşuyorlar Ülgen. Bir şeyler yapmalıyız artık." Gelen kızın Ahlem olduğunu düşünüyordum. Ülgen ciddiyetini bozmadan konuşmaya başladı.
İlk önce kıza döndü ve eliyle onu işaret etti. "Ahlem sen gelmiyorsun. Burada ol. Ara ara senden bahsedeceklerdir. Sakin bir yerde olmalısın. Bizimle iletişim kurarsın." Kız başıyla onayladığında Ülgen, Barkın'a döndü. "Akın'ı ara. Ona ihtiyacımız var." Arsen konuşmaya dahil oldu."Ayaz'da gelsin." Barkın hemen araya girdi. "Orada Ayaz'a ihtiyacımız olmaz ki." Ülgen eliyle Barkın'ı durdurdu. "Hayır. Arsen haklı. Ayaz onları oyalayabilir. Demiralp'i de arayın. En çok o lazım olacak." Barkın başıyla onayladığında Ülgen Arsen'e döndü. "Sen zaten gelmek zorundasın. Çıkan kavgada derhal bir köşeye geçiyorsun. Birine bir şey olduğunu gördüğün an al yanına ve hallet." Arsen başıyla onayladı.
Barkın telefonu kapatıp Ülgen'e döndü. "Bu kadar mıyız?"
"Ilgım?" Arsen Ülgen'in lafını kesti. "Ilgım hasta. Onu getiremeyiz."
"İyileştir o zaman!"
"Ülgen! Ben yaraları iyileştirebiliyorum. Hastane miyim ben? Kız grip! Gücünü kullanacak hali yok!" Sakin ses tonuyla araya Kartal girdi. "Arda ve Beliz'i alın yanınıza. Çok işinizi göreceklerdir." Ülgen başıyla onaylayıp kapıya yöneldi.
"Tamam hepsine mekanın yerini haber ver Ahlem. Biz gidiyoruz." Arkasından ben de ilerlerken Kartal durdurdu. "Ülgen! Efsa da mı geliyor?"
"Evet."
"O kalsın."
"Gelsin abi."
"Gücünü kontrol etmeyi bile bilmiyor. Olmaz. Bu risk."
"Oturarak kullanmayı öğrenemez Kartal. Gelecek. Yürü ufaklık." Ufaklık demesine her ne kadar gözlerimi devirmek istesem de tepki vermeden arkasından ilerledim. Arabaya hızlı bir şekilde bindik ve direkt arabayı çalıştı.
"Diğer saydığınız kişileri beklemeyecek miyiz?"
"Sence bu arabaya sığar mıyız Efsa?" Ülgen'in sert cevabıyla gözlerimi devirdim. Bu sırada yanımda oturan Arsen soruma cevap verdi. "Onlarla mekanın önünde buluşacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Ben
Science Fictionİçinde özel güçlerin bulunduğu bir hikaye... -- "Kim olduğumu bile bilmiyorum. Neden buradayım bilmiyorum. Sizin yanınıza ait değilmiş gibi hissediyorum. Dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyorum. Bana başka biri gibi davranıyorsunuz. Yoruldum...'' ''Kendin...