BÖLÜM 10|BİLİNÇALTI

17 1 0
                                    

BİLİNÇALTI
"Bilinçaltındaki korkularının tek sorumlusu benim!"

Gözlerimi yavaşça araladım. Etrafı yavaş bir şekilde netlemeye başladım. Gözlerim tavanda asılı olan lamba ile buluştuğunda doğruldum. Yatağımdaydım. Gece en son Ülgen ile beraber yerde oturduğumuzu hatırlıyordum. Gece yaşadığım anlar bu zamana kadar hiç  başıma gelmemiş şeylerdi.

Gerçi şu son zamanlarda yaşadığım her şey için aynı şeyi söyleyebilirim. Ancak bu anların kabusunu önceden de görürdüm. Fakat uyurken... Dün gece uyanık olduğum halde rüya görmüştüm. Tabi Ülgen'in söylemi ile. Ben o anları yaşadığıma yemin edebilirdim.

Bakışlarım gece oturduğum yere kaydığında Ülgen'in hala orada olduğunu gördüm. Kafasını arkasındaki duvara yaslamış uyuyordu. Sessizce yataktan kalktım ve yanına doğru gittim.

''Ülgen?'' Birden sıçrayarak uyandı  ve direkt ayağa kalktı. ''Sakin ol.''

''Uyandın mı?''

''Evet. Beni yatağıma sen mi yatırdın?'' Başıyla beni onayladı. ''Sen neden gitmedin odana? uyumuşsun burada.''

''Gittim aslında. Ama sen gece boyu kabus görüp bağırdın. Bende başında bakıcılık yapmak zorunda kaldım.'' Dediği şeyle yüzümü astım.

''Bu neden oldu anlamıyorum.''

''Ne görüyordun Efsa?'' Yatağımın ucuna oturdum ve yüzümü ellerim arasına aldım. O da çalışma masamın yanında duran sandalyeyi çekti ve karşıma oturdu.

''Eski bir zamanı.''

''Ne ama?'' Elimi yüzümden çektim ve bıkkın bir şekilde Ülgen'e bakmaya başladım. ''Şimdi sana o anı mı anlatayım Ülgen?''

''Evet? Tüm gece uykusuz kaldığıma değsin bari.'' Gözlerimi devirdim. ''Uykun için kusura bakma.''

''Anlat hadi.''

''Ben 7 yaşında yurt değiştirmek zorunda kaldım. O zamana kadar kaldığım yurt maddi zorluklar nedeniyle kapandı. Bizleri farklı farklı yurtlara gönderdiler. Benim gittiğim yurt... Orası çok tuhaf bir yerdi. Eski yurt müdürümüz dünyanın en tatlı kadınıydı. Beni de çok severdi. Oradaki hocalar da öyle. Ama geçtiğim yurttaki herkes çok katıydı. Müdür yaramazlık yaptığını düşündüğü çocuklara ceza verirdi. Beni de hiç sevmediğini düşünüyordum. Şimdi bana ne alaka dersin biliyorum. Ama suçum yokken bile beni cezaya gönderirdi.'' Duraksadığımda araya girdi.

''Ceza neydi?''

''Bir oda vardı. Karanlık. Bir tane penceresi vardı. Ufacık. Duvarın en tepesinde. İçerisi bomboştu. Duvarları boyalı bile değildi. Rüzgar girerdi o camdan. Öyle bir uğultu çıkardı ki, kulaklarını kopartmak isterdin. İçerisi çok karanlıktı. Çok. Hele akşamları. Orada kilitli kalma süren müdürün inisiyatifine bağlıydı. Beni bir gece bırakmıştı orada bir keresinde. Hayatımda en korktuğum zaman o zamandı. Gök gürlüyordu. Rüzgar sesi. Yağmur demir gibi vuruyordu cama. İçerisi buz gibi.'' Birden duraksadım ve ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. O anları yaşadığımı hissediyordum.

''Bir keresinde yine benim hiçbir suçum yokken bir kızın yaptığı suçun cezasını bana kesmişlerdi. Yine kapatmışlardı oraya. Kaç saat kaldığımı hatırlamıyorum. Sonra sesler yükseldi. Herkes telaş içindeydi. Etraf karanlıktı zaten ama bir de sis vardı. Yangın çıkmış yurtta. Bulunduğum odanın direkt yanında olan sigortadan çıkmış yangın. Herkes kaçıyordu. Duyuramadım sesimi. Bağırdım. Duymadılar beni. Buradayım dedim duymadılar.'' Birden hıçkırıklarım yükselmişti. Yine ağlamaya başlamıştım. Birden kolumda Ülgen'in elini hissettim.

Başka Bir BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin