BİZDEN
"Sen her ne kadar öyle hissetmesen de buraya, bize aitsin!"Gözlerimi irice açarak Ülgen'e baktım. Ne yapmıştım ki? Verdiğim emirle birden nasıl bırakmıştı kolumu? Gözlerine olan şey neydi?
''Ben...ben anlamıyorum.'' Ülgen bakışlarını benden çekip Arsen'e çevirdi.
''Gidin artık. Mümkün olduğunca geç gelin. Yoksa bu kıza bir zarar vereceğim. Bu benim umrumda değil,bilirsin. Ama eminim Kartal aynı düşünmeyecektir.'' Arsen başıyla onaylayıp kolumdan tuttu ve beni arabaya çekiştirmeye başladı. Kolumu ondan çekmeye çalışıp gözlerine baktım. ''Cidden bu gerekli mi? Kaçmayacağım.''
''Biliyorum tatlım. Ama benim işimi sağlama almam lazım.''
''Bu alışverişte nereden çıktıysa?''
''Kötü mü oldu? Kız kıza takılırız işte.''Yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirip boşta kalan elimi havaya kaldırdım. ''Yaşasın!''
Arsen ön kapıyı açıp beni içeri soktu. Kapıyı kapatıp kilitledi ve ön taraftan dolanarak sürücü koltuğuna ilerledi. Bu hareketine gözümü devirip onu izlemeye başladım. Kapının yanına geldiğinde kilidi açtı ve arabaya bindi.
"Neden böyle yaptın?"
"Ne yaptım?"
"İki adım için kapıyı kilitledin."
"Farkındayım."
"Neden?"
"Çok soru soruyorsun Efsa. Hadi kemerini tak güzelim." Motoru çalıştırıp arabayı sürmeye başladı. Bakışlarımı ona çevirip yüzünü inceledim. İnce bir yüzü vardı. Ama çene kemikleri dikkat çekiyordu. Dudakları hafif dolgundu. Cidden güzel bir kızdı.
"Beni neden incelediğini öğrenebilir miyim?"
"Hiç." Kafamı önümd çevirip yolu izlemeye başladım.
"Kaç yaşındasın ?" Bakışlarını bana çevirip sorarca baktı. "Beni tanımaya mı çalışıyorsun?" Yüzünde oluşan küçük tebessüme karşılık ben de ufak bir gülümseme yolladım.
"23." Bakışlarımı tekrar ona çevirip kaşlarımı kaldırdım. Yaşını asla göstermiyordu. "Daha küçük duruyorsun."
"Öyle derler." Direksiyonu tek eliyle tutuyordu. O kadar rahat bir şekilde kullanıyordu ki arabayı.
"Ehliyetin var mı?" Bu sefer ufak bir kahkaha atıp bana baktı.
"Hayır yok." Gözlerimi irice açıp oturduğum yerde dikleştim.
"Ne demek yok?"
"Baya yok."
"O zaman neden sen kullanıyorsun? Ya polis çevirirse? O zaman ne yapacağız?" Başını bana çevirip gülümsedi.
"Ya sen biraz sakin olsana. Burası İstanbul değil. Burada polis yok bile denebilir. Olanlarda böyle trafikmiş, güvenlikmiş öyle küçük işlerle zamanlarını harcamıyorlar. Hatta ölüm olmadığı sürece polis göremezsin. He ölüm olduğunda da şansın varsa görürsün." Anlattıkları çok normal bir şeymiş gibi gülünce elimi saçıma daldırdım.
"Burası ne saçma bir yer. Neredeyim ben? Sizden kurtulsam buradakiler yaşatmaz beni o zaman!" Tekrar kahkaha attığında kaşlarımı çattım.
"Neden gülüyorsun?"
"Çok safsın!"
"Neden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Ben
Science Fictionİçinde özel güçlerin bulunduğu bir hikaye... -- "Kim olduğumu bile bilmiyorum. Neden buradayım bilmiyorum. Sizin yanınıza ait değilmiş gibi hissediyorum. Dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyorum. Bana başka biri gibi davranıyorsunuz. Yoruldum...'' ''Kendin...