Eve girip üstüme pijamamlarımı giyip mutfağa çay koymaya gidiyordum ki kapı çaldı, kapıyı açtığımda karşımda makyajı akmış cemre çıktı.
-Cemre?
-Asya konuşabilirmiyiz?
-Tabii gel. Salona geçip oturduk.
-Anlat
-Asya ali'den ayrılman lazım.
-Böyle bir şeyi neden yapayım?
-Adem seni ali'den ayırmazsam annemi... deyip ağlamaya başladı.
-Cemre tamam sakin ol! Ademe söyle bir dahakine seni değil beni tehdit etsin tamam mı? Ayrılmışız gibi yaparız.
-Olmaz! Biliyorsun takip ediyor?
-Yani gerçekten ayrılıcaz.
-Asya ali'ye sıkıldım, olmuyor falan de olurmu bilmesin.
-Tamam sen git hadi. Cemre'yi gönderip koltuğa uzandım derin bi of çektim nasıl yapacaktım daha önce evet yalan söylemiştim ama bu çok ağır bir yalandı.2 Gün Sonra
Ali hastaneden çıkmış karşımda oturuyordu nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum ki bunu dışıma yansıtmış olmalıyım.
-Sen bi şey mi söyliyceksin bana?
-Y-yoo hayır!
-Söyle, söyliyceksin sen birşey?
-Ali söylemiycem!
-Asya kandırma beni söyle!
-Söyliyim mi?
-Söyle!
-Ben ayrılmak istiyorum!
-Ne?!
-Sıkıldım.
-Sıkıldın!?
-Evet. İstemiyorum bitirelim.
-Bitirelim?
-Hatta, bitti! " Bitti" kelimesini hem inandırıcı hemde ciddi olsum diye bağırarak söyledim.
-Asya gerçekten sadece bu mu?
-Bu!
-Bu kadar olamaz?! Birşey var, sen ayrılmazdın?! Sevgin yalanmıydı?! Asya cevap ver! Yalancı mısın sen?!
-Evet, yalan söyledim! Seni sevmiyordum.
-Kimi seviyordun? deyince sustum çünkü onu seviyordum ama bir an ağzımdan çıkan o kelime ali'yi delirtti ve biliyordum üzgündü
-Orçun'u... elini duvara vurdu, gözleri kızardı.
-Ali... dedim fısıltıyla kapıyı çarpıp çıktı evden koşarak balkona çıktım, ali ağaca yumruk atıyordu içeri girdim beni görmesin diye. Yatağıma uzandım ağlamaya başladım, bağıra bağıra ağlıyordum.
-Kahretsin! Allah belamı versin benim! Nefret ediyorum kendimden! Yeter! Lütfen bitsin artık bu kabus! Yeter, yeter! Bıktım! Özür dilerim ali! Özür dilerim! Bunu yapmamalıydım! Biliyordum artık hiçbirşey eskisi gibi olamazdı. Çok pişmandım. Cemre'ye gidip sormaya karar verdim yataktan çıkıyordum ki telefonum çaldı.
-Alo!
-Asya lütfen ayrılmadım de?!
-Çok geç artık orçun...
-Cemre'yi yakaladım ademle konuşuyordu ses kaydını aldım atarım sana.
-At... Telefonu kapattığım anda geldi ses kaydı dinledim.
-Adem bey söyledim asya'ya ayrıldılar. Teşekkür ederim benide kurtardınız şimdi ali'nin yanına gidiyorum az önce içki aldı. İçecektir muhtemelen girdi şuan tekrar sağolun! Ama ben sözümü tuttum, sizde tutun sözünüzü bakın söz verdiniz ali'ye birşey yapmıyacaksınız! Arkadaşlarımın hiçbirine dokunmayacaksınız. Sizin derdiniz asya'yla. Kayıt burda bitiyordu gözlerimi ellerimle silip montumu aldım. Evden çıktım yavaş yavaş adımlarla ali'nin evine doğru gidiyordum bilmiyordum neyle karşılaşacağımı. Eve geldim ayakkabının içindeki anahtarı aldım yavaşça kapıyı açtım yavaş adımlarla salonun duvarına saklandım. Ali elinde içki bardağı oturuyordu cemre yoktu daha gelmemiş olmalıydı. İçeri girdim.
-Sen mi geldin?! Niye geldin sıkılmıştın hani sen? Bitmişti hani? Yine yalan söylemeye mi geldin yoksa?! Gözlerim yanmaya başladı bana inanırmıydı bilmiyordum ama sarhoş değildi.
-Ali... eliyle ağzımı kapattı.
-Sakın! Seni dinlemek istemiyorum. Sus! Daha fazla yalan söyleme! Keşke cemre'nin sevgisine inansaymışım senin sevgine inanamasaymışım! Asya bana nasıl yalan söylersin!.. Onunda gözleri dolmuştu elini çektim ağzımdan.
-Ali... Özür dilerim.
-Özür dileme senin hatan değil. Benim hatam sana inanmak sana aşık olmak benim hatam! Yalancısın sen asya, çok iyi bir yalancısın hemde! Hiç birimiz bilmemişiz bu huyunu! İyi saklamışsın!
-Ali...
-Sus ben konuşucam sen dinleyeceksin! Bişey sorucam doğum günümdeki o hediye, o da mı yalandı?
-Hayır diğildi, ali ben... ben seni sevdim!
-Sevmedin sen beni hiç sevmedin asya!!
-Ali ben seni sevdim...
-Defol git!!
-Ne..?
-Çık git evimden asya seni görmek istemiyorum!!
-Anlamıyorsun... alamıycaksın da! İnanmıyorsun, inamıyacaksın ama gerçekleri öğrenince pişman olacaksın! O zaman da herşey için çok geç olacak! Görüşürüz ali... Evden çıkıp taksiye bindim, ne yaptığımı bilmiyordum ama nereye gittiğimi biliyordum bu kabusdan herkesi uyandırmaya gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ TEPESİ
Teen Fiction"Sen benim beynimdeki kara bulutların içindeki tek beyaz bulutsun asya..." "Sen benim içimdeki savaşın en güzel savaşçısının ali..." Belkide sadece bu kelimeler birbirimizi anlatmaya yetiyordu, aslinda ikimizde aynı şeyi yapıyorduk o düşünüyordu ben...