Sabah kalktığımda telefonum çalıyordu aliydi arayan açtım
-Ali?
-Asya nerdesin?! Ne zaman çıktın evden!
-Ali ben ev buldum eşyalı, güzel dün gece burda kaldım. İyiyim yani.
-Tamam. Ev nerde?
-Orçun'un evinin üst katı.
-Orayı mı buldun?
-Bi tanıdık buldu.
-Bi tanıdık?
-Evet.
-Tamam, saat daha geç zaten yat uyu biraz daha, görüşürüz.
-Sen ne yapıcaksın?
-Sen napıcaksan aynısını.
-Görüşürüz.
-Görüşürüz. dedi telefonu kapatıp yorganı üstüme çektim kızın derdi benimle ama istediğini yaparsam kimse zarar görmeyecekti en önemlisi buydu zaten "kimsenin zarar görmemesi" ben böyle düşünürken kapı çaldı yataktan kalkıp kapıyı açtım bi kız uzun botlu, sarışın, orta boylu, makyaj güzeli, yeşil gözlü, kıytırık bi kız elinde küçük bir çanta üstünde fazla kısa bir siyah elbise birden kahkaha attım
-Gülme çekil.
-Pardon da kimsiniz acaba?
-Esin ben. Esin Varol.
-Asya Güneş bende.
-Biliyorum. Bizim karşımıza çıkamayan korkağın tekisin bu lafı hatırladın mı?
-Sen o sun. O kız, sensin.
-Evet benim.
-Senin derdin kiminle kızm!!? diyerek yakasına yapıştım ellerimi çekti
-Benim sizinle bi derdim yok babamın derdi seninle çünkü senin baban bizim ailemizi dağıttı.
-N-nasıl yani?
-Annem babana aşık olmuş baban anneme yüz vermeyince babamla boşanmışlar, annem babana kör kütük aşık olmuş ama baban karşılık vermemiş, baban dan karşılık alamayınca annem intihar etmiş.
-E nevar bunda? Benimle alâkası ne?
-Babam kötü hemde çok kötü, piskopatın teki. Baban dan intikam aldı ama hala ne derdi var bilmiyorum.
-Bak eğer sende-
-Ben babam gibi değilim. Ben ali'ye aşığım.
-Ali'ye mi? yutkundum
-Evet.
-İyi. Ama ali'yi üzecek bi şey yapma sıkıntı olmaz o zaman.
-Sevindim. O zaman ben ali'yle tanışmaya gidiyorum.
-Git. dedim kapıyı kapattım ve mutfağa girdim neymiş ali'ye aşıkmış, ali sana bakmaz diyemedim yazık üzülmesin diye o hal neydi be bi bana bak bi ona neydi adı... hah esin varol saçma babam piskopatın tekidir. Bana ne piskopatsa. Söylene söylene kahvaltımı yaptım tam telefonumu alıp ali'yi arayacaktım ki kapı çaldı gidip açtım, karşımda orçun
-Evet!?
-Misafirliğe gelmiştim.
-Tam çıkıyordum kusura bakma bizimkilerle buluşucaz.
-Pijamayla mı gidiyorsun?
-Hazırlanıcaktım.
-Ne kadar saatin var.
-Off, tamam gir. dedim sırıtarak girdi, hafifçe gülüp kapıyı örttüm orçun'un yanına oturup. Niye geldin bakışı attım.
-Evde sıkıldım, sabah da burdan birinin çıktığını görünce kıza sordum asya deyince şaşırdım biraz, hayırlı olsuna gideyim dedim.
-İyi.
-Kızdın mı?
-Hayır. Ama ali'yi arayacaktım.
-Ben gidiyim o zaman.
-Git. dediğimde dönüp bana baktı gözlerinde gerçek bir hüzün gördüm öyle bakınca üzüldüm kapının önüne geldiğimizde tekrar dönüp baktı.
-Akşam bana gel birlikte yemek yiyelim. Olur mu? Önce biraz şaşırdım, olur anlamında başımı salladım güldü ve bana baka baka aşağı indi güldüm arkasından kapıyı örtüp ali'yi aradım. İlk çalışta açtı.
-Asya.
-Ali. Bizimkileri arayalım, buluşalım size ihtiyacım var.
-Hay hay efendim hemen bir buluşma ayarlıyorum.
-Teşekkür ederim.
-Ne demek her zaman görevimiz.
-Hepimizin görevi.
-Evet hepimizin. Hadi kapat bizimkileri arayayım.
-Kapatıyorum.
-Kapat. dedi kapattım üstümü giyinmek için dolabı açtı tam benim tarzım olan kıyafetler vardı. Siyah tişört, mavi pantolon, siyah ceket, siyah bir bot giydim saçımı tarayıp saldım. Evden çıktım yürüyerek bizim kafeye gittim biraz yoruldum masaya vardığımda ali ordaydı hemen yanına oturup çay istedim
-Ali. İyimisin?
-İyiyim. Sen nasılsın asıl?
-Aynı.
-Dün seni telaşlandırdıysam özür dilerim.
-Sorun diğil korktum gerçekten ama.
-Deli çocuk. Ee misafir varmıydı bugün esin adında?
-Sen nerden biliyorsun?
-Aynı misafir ilk bana geldi.
-Ya ne dedi?
-Anlatırım sonra.
-Peki.
-Ama bak biri seni üzmüş anlarım ben söyle ne dedi?
-Hiç bişey demedi.
-Gül o zaman? deyince güldü gamzesi çıktı ortaya
-Hah burdaymış bende niye göremedim bugün dedim. Küstü sandım.
-O sana asla küsmez. Güldüm o da güldü bizimkiler geldi güle güle konuştuk gün batana kadar konuşulacak birşey kalmadığında bir sesizlik sardı ortamı onlar beni mutlu ediyordu birinci sınıfta tanıştık ondan sonra yollarımız hiç ayrılmadı bundan sonra da ayrılmayacaktı mutluyduk hemde çok herkesin yüzünde bir gülümseme vardı hepimiz birimiz birimiz hepimiz için. Bizimkilere dönüp.
-Çocuklar ben kalkıyorum.
-Nereye?
-Orçun yemek yiyelim birlikte demişti. Oraya.
-Orçunla?
-Hı hı. cemre ye kurtar beni bakışı attım anlayıp
-Ya rahat bırakı kızı gitsin yesin.
-Bizde gelelim hadi hep birlikte yiyelim.
-Meriç! Ya lütfen bi şey olursa ararım ben sizi. ali'ye baktım konuşmuyordu öylece dışarıyı seyrediyordu.
-Gidiyim mi?
-Çok meraklısın heralde gitmeye.
-Ege meraklı falan diğilim söz verdim.
-Söz verdin bide?
-Ya meriç, ali bişey şöyle şunlara!
-Tamam bırakın gitsin. Bişey olursa ararım diyor zaten.
-Abi orçun bu.
-Oğlum bırakın söz vermiş gitsin yesin sonra bizi arası yemekte neler olduğunu anlatsın bize. Oldu mu?
-Tamam hadi git.
-Teşekkür ederim seviyorum sizi. Ben kaçtım. deyip koşarak çıktım taksiye binip eve geldim orçun'un kapısının önüne geldiğimde saçımı elimle düzelttim zili çaldım hemen açıldı.
-Vayy şuan gerçek dimi?
-Gerçek, ama daha fazla kapıda bırakıcaksan gideceğim
-Tamam doğru geç hadi. Lavabo hemen yanda. içeri girdim evi sade ama eğlence ve enerjik bir ortamdı montumu çıkarıp masaya oturdum tavuklu salata, cacık, mercimek çorbası yapmış
-Etkileyici yemekler. Hepsini senmi yaptın?
-Evet kendi ellerimle belki bir gün sende yaparsın.
-Kaşınma. E anlat bakalım niye bizim okuldasın?
-Diğer okullarım sizinki gibi değildi sıkıcı baya sıkıcıyı
-Bizimkisi eğlenceli mi?
-Baya.
-Orçun!
-Yemeğini ye hadi film izleyelim mi sonra belki omzumda uyursun?
-Orçun biraz ciddi olurmusun? Bir günde ciddi ol lütfen.
-Peki. Yemeğini yediysen film izleyelim mi?
-Aslında-
-Tamam başka zaman izleriz.
-Başka zaman ben eve gidiyorum o zaman.
-Git.
-N-ne?
-Git, konuştuklarımızı arkadaşlarına anlat.
-Sen nerden biliyorsun?
-Meriçin mesajını gördüm telefonunda.
-Telefonumu mu karıştırdın?!
-Hayır. Tamam hadi git ve arkadaşlarına anlat hadi. Kapıyı açtım tam çıkarken
-Asya!
-Efendim?
-Aslında söyleyeceğim başka şeyler vardı. Ama onu başka zamana saklıyorum film gecesini merakla bekliyorum. Yutkundum hiç birşey demeden merdivenlerden çıkıp eve girdim, hızla üstümü değiştirip telefonumu aldım. Ve bizimkilere yazdım
Bizimkiler Whatsapp Gurubu
*Asya: Geldim.
*Meriç: Ne konuştunuz anlat çabuk
*Cemre: Evet çok merak ediyorum anlat çabuk.
*Ege: Anlat hadi kızım.
*Ali: Kızı bi rahat bırakın da anlatsın!
*Asya: Yürü be ali! Ha evet Yemekte tavuklu salata, cacık ve mercimek çorbası vardı. Niye bizim okuldası diye sordum.
*Serkan: Ee...
*Asya: Diğer gittiği okullar sıkıcıymış bizimkisi eğlenceliymiş.
*Ali: Her zaman ki orçun işte. Cıvık.
*Asya: Yemeğimizi yedik sonra işte film izleyelim dedi.
*Meriç: Gelsin ben ona film izletirim.
*Asya: Kabul etmedim. Ben eve gidiyorum dedim
*Cemre: Evet
*Asya: Orçun meriçin attığı mesajı görmüş dedi işte tamam git arkadaşlarına anlat ne yaptığımızı dedi. Telefonumu mu karıştırdın dedim hayır dedi. Sonra da eve geldim işte bu kadar.
*Ali: Başka birşey olmadı mı?
*Asya: Olmadı.
*Cemre: Tamam iyi geceler.
*Serkan: Görüşünüz.
*Ege: Bay
*Ali: İyi geceler.
*Asya: İyi geceler. Yazıp telefonumu kapattım yatağın içine girdim uyumaya çalıştım ama orçun öyle dedi ya uyuyamazdım şimdi, yataktan zıplayıp üstüme ceket aldım evden çıktım kapıyı kapatıp aşağıya indim kapıyı tıktıkladım hemen açıldı orçunda daha uyumamıştı anlaşılan
-Geliceğini biliyordum. Merakına yenik düştün dimi bekleyemedin film gecesini?
-İçeri geçeyim mi?
-Gel. hemen içeri girip koltuğa oturdum o mutfağa girdi elinde iki bardakla çıktı kahve yapmış akıllı yanıma oturdu kahvemi yudumlayıp orçun'a baktım gülüyordu
-Sana bir kere ciddi ol dediğimi hatırlıyorum.
-Oluyorum.
-Bi zahmet! Yüzünü ciddileştirdi şimdi gerçekten ciddiydi
-Neden yapıyosun bunu?
-Ne yapıyorum?
-Beni arkadaşın gibi görüyorsun.
-Arkadaşım diğilmisin?
-Diğilim. Asya sen benim âşık olduğum kızsın. Ben seni böyle görüyorum oysa sen...
-Ben, ben ne!
-Sen arkadaşlarından başka kimseyi görmüyorsun. Onlar senin etrafına bir duvar örmüş, onlardan başka kimseyi görmüyorsunuz, tek sana değil hepiniz biribirinize bu duvarı örmüşsünüz. Oysa cemre ve serkan bu duvarı yıkmışlar, etraftakileri görüyorlar. Sen, ali, meriç üçünüz bu duvarı yıkmıyorsunuz. Kendinizi böyle mutlu sanıyorsunuz ama değilsiniz, böyle mutlu olunmaz, sadece elindekiyle mutlu olamazsın.
-Peki ege, o yıkabilmiş mi o duvarı ha?!
-O yıkmaya çalışıyor ama izin vermiyorsunuz.
-Orçun saçma saçma konuşup durma. Bizim birbirimizin etrafına duvar ördüğümüz falan yok ha tamam ördük diyelim, isteyen o duvarı yıkıp arkasındakileri görebilir.
-Sen istiyormusun peki, o duvarı yıkıp onlardan başkalarını görmek, dışarıyı keşfetmek istiyormusun?
-Bilmiyorum.
-Sana şunu söyleyeyim o duvarı sen istesende, istemesende ben o sana ördükleri duvarı yıkacağım.
-Orçun... Bu kadar mı?
-Evet.
-Gidiyorum o zaman?
-Git!
-Orçun bana sürekli öyle git deyip durma!
-Sen bana demiştin ya?
-Ben onu birkere söyledim senin bu ikinci oldu!
-Peki demem bir daha.
-Gidiyorum artık.
-İyi geceler.
-Sana da. dedim merdivenlerden çıkınca anahtarı almadığımı farkettim. İçimden küfür edip orçun'un kapısını çaldım.
-Noldu?
-Anahtarı evde unutmuşum.
-Yine bana kaldın yani?
-Malesef. Nerde kalacağım?
-Benim odamda kalabilirsin.
-Şurası mı?
-Evet. dedi odaya girdim siyah bir yatak odası vardı. Evi gibi "sade" yatağın içine girince bir garip hissettim yatağı ali'ninki gibi değildi daha farklı yan tarafa döndüğümde fotoğrafımı gördüm çok güzel çıkmışım. Gülümsedim hoşuma gitmişti bunu yapması. Biraz tavanı izleyip gözlerimi kapatıp. Uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ TEPESİ
Teen Fiction"Sen benim beynimdeki kara bulutların içindeki tek beyaz bulutsun asya..." "Sen benim içimdeki savaşın en güzel savaşçısının ali..." Belkide sadece bu kelimeler birbirimizi anlatmaya yetiyordu, aslinda ikimizde aynı şeyi yapıyorduk o düşünüyordu ben...