Dünyanı durduğunu hissettim benim babam mı ölmüştü hızla annemin yatağından kalkıp odadan hızla çıktım orçun peşimden geliyordu, bahçeye çıktım. Arkamı dönüp orçun'a bağırdım.
-Bana ne söyleyecektin?!!
-Asya sakin ol.
-Orçun bana ne söylecektin!? Cevap ver!
-Burda, şu an, şimdi olmaz asya alilere haber verelim ver telefonunu. Uzattım aliyle konuştu ağlıyordum babam nasıl ölmüştü peki neden ölmüştü benim babam 40 yaşında olmasına rağmen 38 yaşında gibi gözükürdü ölemezdi ki söz vermişti küçükken bana...
* * *İlk adımlarını atıyordu kızı, mutluydu ŞAHİN GÜNEŞ kızı tam ona geliyodu ki düştü telefonu çaldı o sırada kızı ağlıyordu şu an telefonunu açamazdı oysa o telefonunu açtı bir ses "Başına bela olacağım. Kızın parkta git onu
al, sadece zamanı bekle" deyip kapattı karşıdaki kişi şahin hızla parka gidip ağlayan minik asya'yı kucağına aldı asya babasına
-Baba bida beni bırakma... dedi asya burnunu çekerek, daha 5 yaşındaydı şahin kızına dönüp
-Bırakmayacağım, ölsem bile seni bırakmayacağım. Ölmeyeceğim.
-Söz mü? şahin kızına baktı "Söz" dedi.
* * *
Ali'nin sesiyle kendime geldim
-İyimisin?
-Aliii... deyip ona sarıldım ali benim için herşey di babam yanımda olmasa bile bana hep benim babammış gibi hissettirdi o yüzden ona güvenebiliyordum. Sarılmamız bitince annem geldi
- Anne babam nasıl ölmüş? diye sordum olayı idrak edemezken annem yanıma oturdu ali biz gidelim dedi gitti bizi yanlız bıraktılar annem konuşmaya başladı
-Araba çarpıp kaçmış baban benimle konuşuyordu o sırada baban direk yere düşünce biraz sendelemiş görenler olmuş onlardan duydum bir silah sesi duyulmuş babanın beynine girmiş öyle olunca da hemen orda ölmüş.
- Peki babamı kim vurmuş olabilir?
-Bilmiyorum, kızım hiç bilmiyorum ama baban gece hep bana birşey olursa herşeyim özelliklede kızım sana emanet der yatardı.
-Yani babamın şüphelendiği birşeyler vardı ve bize bunu söylemedi
-Olabilir.
-Anne, eve git sen hadi babam sonuçta morg da bende biliyorsun orçun'la olacağım. Annem beni dürtüp
-Sevdim bu orçun'u.
-Anne! diyerek gözlerimi devirdim annem bana göz kırpıp gitti ikimizde biliyorduk ki babam için mutluyduk ama babamın bahsettiği adam veya kadın artık her kimse ya tekrar bizimle uğraşırsa anlamıyorum ki babam kime ne yapmış olabilir. Aklım almıyor, ama güçlü olmak zorundaydık her ne kadar içimiz yansada böyle düşünürken omzunda bir el hissettim ali bana bakıyordu gözlerinde mutsuz, üzgün bir ifade vardı benim kadar o da üzülüyordu çünkü babam aliyede babalık yapmıştı sonuçta
- Ali.
- İyimisin?
-Çalışıyorum.
-Gidelim mi?
-Benim bi işim var gelirim sonra.
-Tamam. dedi ali arkasını döndü gitti orçun'u aradım "yanıma gel!" deyip kapattım, geldi yürümeye başladım yanıma geldi, kolumdan tuttu şaşkınlıkla yüzüne baktım
-Napıyosu?
-Sana sarılabilir miyim? dedi gözlerine baktım yalvarıyordu. Kolumu tutuyordu sanki izin vermesem bile sarılacak gibi
-Sarıl. dedim hızla beni kendine çekip sarıldı o an bir şey hissettim güven duygusu ilk defa bu duyguyu aliden başkasında hissediyordum kendimi yavaşça geri çektim ve yürüdüm kafeye kadar konuşmadık yine aynı yerimize oturduk orçun'a döndüm
-Artık anlatsan mı?
-Anlatacağım. Asya... Tek kaşımı kaldırıp
-Ne?
-Anlatıyorum
-Anlat!
-Babanın başında bir bela var, o bela bizimle uğraşıyor üstelik seni de takip ediyor herzaman peşinde.
-Peki bundan benim neden haberim yok?
- Baban korkmanı istememiştir
- Peki senle ne alaka?
-Bizim babalarımız ortak biliyorsun.
-Babanı tanıyorum ama seni daha önce hiç görmedim
-Yurt dışındaydım çünkü bu sene geldim.
-Sana baban mı söyledi?
- Evet
-Baban biliyordur o zaman.
- Asya bu konuyla ilgilenmiyeceksin sorun bitti bence
-Babamı öldürünce sorunun bittiğini mi sanıyorsun?! Bizimle uğraşmayacağı ne malum
-Uğraşmayacak asya
-Eve gidiyorum ben hem alilere gideceğim
-Ben bırakayım mı?
- Hayır! dedim kafeden çıktım alilere doğru yürümeye başladım ali'nin evine gelince kapıyı çaldım cemre açtı selam verip içeri girdim
Serkan telefon konuşuyor, diğerleri televizyon izliyorlardı koltuğa ali'nin yanına oturdum ali'ye birşeyler fısıldaşıp gülüyordum cemre
-Asya senin bugün baban ölmedi mi?
-Öldü.
-Ama sen mutlusun.
-Yani
-Telefonum çalıyor. dedi gitti ali'ye baktım
-Ali ben gidiyim hem annem evde merak eder.
-Seni ben bırakacağım, o zaman hadi.
-Ali-
-Gerek var! Hadi giy montunu. dedi gülümsedim montumuzu giyip çıktık ali'ye yan yana sessizce yürüyorduk. Ali birden
-Orçun'la mı buluştun? durdum ali'ye döndüm
-Sen nerden biliyorsun?
-Orçun söyledi.
-Ali orçun...
-Tamam herşeyi biliyorum
-Başımdaki bu b- sözümü kesti
-Başımızdaki bu senin sorunun değil biz batacaksak birlikte batıcaz tamam mı?
-Tamam. İyi ki varsınız ali
-Sende iyiki varsın. Hadi geç gitmeyelim eve. dedi koşmaya başladık aynı hızda, aynı hizada koşuyorduk ne bir tık önde, ne de bir tık hızlı eve vardık kapıda ali'yle vedalaşıp eve girdim açtım ama hiç yiyesim de yoktu o yüzden anneme yorgun olduğumu söyleyip odama çıktım pijamalırımı giydim ve kendimi yatağa attım, ışığıda kapatıp babamın aldığı yıldızlı ışığı yaktım gözlerimi kapattığımda babamla olan anılarım gözümün önüne geldi dızt diye bir ses duydum birinden, telefonuma mesaj gelmiş orçun'dan dı "İyimisin?" diye mesaj atmış cevap vermedim yorganı kafamın üstüne çekip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım babam ölmüştü lan benim ve bunu herkim yaptıysa bu onun yanına kalmayacaktı babamın ölümüne sebep olan kimse ona bunu ödetecektim nasıl ödeteceğimi de bilmiyordum ama yanımda arkadaşlarım varken bunu yapabilirdim. Neden biri neden beni babasız, yetim bırakmıştı neden sebep neydi ne sıkıntısı vardı babamla. Tefonum çaldı ben böyle düşünürken ali arıyordu açtım
-Alo
-Asya iyimisin? Seni merak ettim:/
-İyiyim ali gayet iyiyim
-Bak sesin kötü geliyor tamam ben geliyorum.
Birşey söylemeye kalmadan telefonu suratıma kapattı yatakta oturup ali'yi beklemeye başladım. Ali geldiğini haber vermek için beni çaldırıp kapattı benden merdivenlerden inip kapıyı açtım ali geldi içeri girdi,sessizce odama çıktık kapıyı arkamızdan kitledim ali'nin yanına yatağa oturdum
-Rahat duramadın demi?
-Duramadım,aklım sende kaldı, merak ettim.
-E,sen sabaha kadar burda mı kalacaksın?
-Evet
-Ali, niye?
-Ne demek niye?
-Yani ne biliyim hani babam kızar...
-Baban kızar. yutkundum ve başımı salladım
-Hı, hı babam kızar. Biliyorum kızıcak bir babam yok belki ama... Ali... dedim ali'ye sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladım
-Ali ben ne yapıcam, onsuz ne yapıcam ya bak söz veriyorum birdaha ona bağırmıycam söz ya ama dönsün artık yeter bu kadar ayrılık. Ali sen iyiki varsın. İyiki varsın ali...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ TEPESİ
Teen Fiction"Sen benim beynimdeki kara bulutların içindeki tek beyaz bulutsun asya..." "Sen benim içimdeki savaşın en güzel savaşçısının ali..." Belkide sadece bu kelimeler birbirimizi anlatmaya yetiyordu, aslinda ikimizde aynı şeyi yapıyorduk o düşünüyordu ben...