-Ya abi bırak beni alt tarafı vuruldum ama ben iyiyim, bak meriç- derken ali içeriye ege girdi
-Abi asya geldi yoğun bakıma almışlar çabuk gelin!!
-Asya mı? Ali hızlıca yataktan kalkıp dışarı çıktı cemre yoğun bakımın önündeydi.
-Noldu? Cemre, asya mıydı o?
-Evet. Çok kötüydü, kanlar içindeydi. Ali... diyerek aliye sarıldı cemre ali de ona kendine kızıyordu ali ona birşey olursa kendini asla affetmezdi, koruyamamıştı onu gözünün önünde aşık olduğu kızı alıp götürmüşlerdi orçun geldi yanlarına
-Ali asya nerde?
-İçerde. Ali cemreyi oturtup orçun'un karşısına geçti
-Dışarı çıkalım mı konuşmamız lazım?
-Gidelim. Birlikte dışarı çıktılar, banka oturdular. Ali konuşmaya başladı.
-Asya'ya bişey olursa kendimi asla affetmem. O uyansın bana baksın, gülsün, kavga etsin benimle, başka kızlardan kıskansın. Ama gerçekleri duymadan gitmesin, ben onun toprağına anlatmak istemiyorum aşkımı çünkü toprak beni analamaz... derin bir nefes alıp devam etti.
-Ben onu çok seviyorum orçun. Herkesden çok seviyorum, o içerde benim yüzümden yatıyor. Koruyamadım onu, zarar verdiler ona. Orçun ali'nin omzuna dokunup.
-Asya sen onu koruyamadığın için değil o hiç tanımadığımız bir adam yüzünden orda, eğer o adam intikam peşine düşmeseydi bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Anlıyor musun ali? Artık herşeyde kendini suçlamayı bırak ve unutma bende seviyorum asya'yı. Ben içeriye gidiyorum. Orçun içeriye gidince ali hızla tuvalete gitti birden gözlerinden yaşlar akmaya başladı ali tuvaletin aynasına yumruk attı acı bir çığlık atıp yere yıkıldı meriç ve serkan içeri girdiler ali'yi kaldırmaya çalıştılar ali bağırdı onları itip yerden kalktı meriç, ege,cemre ve serkan hepsi çok kötüydü ali daha da kötüydü herkes yoğun bakımın önünde doktoru bekliyordu. Ali ayakta dolanıyor serkan ve ege telefon konuşuyor, meriç oturuyordu, cemre ise ağlamaktan uyuya kalmıştı ve orçun o da asya'nın uyurken çektiği fotoğraflara bakıp gülümsüyordu içinden "Şimdi de bu kadar tatlı, masum uyuyor mudur ki?" Birden ameliyathanenin kapısı açıldı herkes doktorun etrafına doluştular doktor maskesini indirip konuşmaya başladı.
-Hasta gayet iyi. Başkası olsa bu kadar dayanamazdı ama arkadaşınız baya güçlüymüş.
-Öyledir. dedi meriç doktor devam etti
-Arkadaşınızı odaya alacağız. Ameliyat bitti geçmiş olsun.
-Peki ne zaman görebiliriz?
-Hasta uyanınca göre bilirsiniz.
-Sağolun. doktor gidince herkes birbirine sarıldı ali ve orçun bile farkında olmadan birbirlerine sarıldı.
-Abi ne dedim ben o bizi bırakmaz demedim mi ha?
-Tabi oğlum asya güçlı kızdır.
-Ali kardeşim bak sende toparlan artık bak iyi işte bizim kız.
-Öyle... Ama ben bu işin peşini bırakmayacağım.
-Hiç birimiz bırakmayacağız. Hadi gel bişeyler yiyelim.
-Hadi gidelim. Hepsi kafetarya ya inip birşeyler yiyip hastaneye geri döndüler asya'yı odaya almışlardı. Herkes içeri girdi, asya'nın uyanmasını bekliyorlardı.
-E uyanmıyor?
-Sakin okun uyanır birazdan.
-Uyanmazsa?
-Meriç sakin ol kardeşim. Bak uyanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ TEPESİ
Ficção Adolescente"Sen benim beynimdeki kara bulutların içindeki tek beyaz bulutsun asya..." "Sen benim içimdeki savaşın en güzel savaşçısının ali..." Belkide sadece bu kelimeler birbirimizi anlatmaya yetiyordu, aslinda ikimizde aynı şeyi yapıyorduk o düşünüyordu ben...